Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

1

13.05.2009, 08:54

Özbekistan´dan mektup var



Özbekistan'dan mektup gönderen Risâle-i Nur talebeleri, üstad ve talebelerinin de böyle hapis edildiklerni hatırlatarak, hiç bir baskı ve zulmün nurun intişarına engel olamadığını belirtiyorlar.

Muhterem Nur kardeşlerimiz;

Cep telefonu imkânı ile kısaca yazabiliyoruz. Özbekistan’in Buhara şehrindeki mahkemede, savcının iddianamesini okumasından sonra; kardeşler, gayet metin ve seviyeli bir şekilde müdafaalarını yaptılar. “Risale-i Nur’un ve Nur Talebelerinin maksadı nedir? Bu kitapları niçin okuyorlar?” etraflı olarak anlattılar. Aynı zamanda bu bir “Risale-i Nur’un tanıtımı” mahiyetinde geçti.

ılk nezarete alınan, sonra bırakılan iki kardeşle görüşme imkânı oldu. Baskı altında, aslı olmayan bazı ifadeler alınmıştı. Hüküm verilirken kardeşlerin itiraz ve reddetmeleri nazara alınmadı. Savcının 8 yıl mahkûmiyet talep ettiği mahkemede, cemaat reisi diye itham edilen Doç. Ikram kardeş’e 9 yıl, diğer 7 kardeşe de 6’sar yıl mahkûmiyet verdiler. Biz bunu bir ahiret beratı olarak kabul ediyoruz.

Karardan sonra tesellî için görüştüğümüz kardeşlere hatırlattığımız gibi, Hz. Üstadımız ve ağabeyler de haksız yere mahkûm edilmişlerdi. Bugün ise, onlar dünya çapında gönüllerde sultan oldular.

Hafız Ali Ağabey Denizli’de mahkemeye giderken ağabeylere “Merak etmeyin! Bir gün bu nurlar parlayacak” demişti. Hiçbir baskı ve zulüm, Nurların intişarına mani olamadı. Bugün sabır imtihanına tâbi oluyoruz. ınşaallah dualarımızla kardeşlerimizin yanında olmaya devam edelim. Bu satırları yazmak bize çok ağır geldi. Buradan binler selâm ve dua eder, dualarınızı bekleriz... A. Hamid


Özbekistan’dan mektup var

Özbekıstan’dan mektup gönderen Risâle-i Nur talebeleri, 29 Nisan 2009 tarihinde yapılan mahkemece 10 Risâle-i Nur Talebesinden, bir tanesinin 9, diğerlerinin ise 6 yıl hapis cezası aldığını hatırlatarak, dua istediler. Yazdıkları mektupta mahkeme sürecini ve uğradıkları haksızlıkları anlatan Risale-i Nur talebeleri, “Biz Risâle-i Nur okuduğumuz için ve birlikte arkadaşlarımız ile ev sohbetleri yaptığımızdan dolayı yargılanıyoruz. Aramızda matematik doçentinden kimyacısına kadar birçok önemli isim var. Bize mahkeme heyetinin sorduğu sorular, ‘Siz Risale-i Nur’u ne zamandan beri biliyorsunuz ve nasıl öğrendiniz?’, ‘Size namaz kılmayı kim öğretti?’, ‘Risale-i Nuru okumanızdaki amaç ne?’ şeklindedir. Bütün bunlar mahkeme kayıtlarında vardır” denildi.

RıSALE-ı NUR; KUR’ÂN-I

KERıM’ıN MANEVÎ BıR TEFSıRıDıR

Mahkeme heyetinin sordukları bu sorulara karşı verilen cevapların da bahsedildiği mektupta Zavkid’in oğlu ıkram Mirajov’un sorulara verdiği cevap şöyle: “Ben Risale-i Nur’u 1991 senesinden beri biliyorum, Risale-i Nurdan ‘Küçük Sözler’ Özbekistan’da resmî olarak neşredildi. Taşkent’teki “Maveraünnehir” matbaasında basılmıştır. Risale-i Nur; Kur’ân-ı Kerim’in manevî bir tefsiri olup, gayesi Kur’ân-ı imana dair ayetlerini bu asrın anlayışına, ilmî ve aklî ölçüler içerisinde ders verip, insanlarda iman, ahlâk, namus ve vatan sevgisi hissini uyandırıp, topluma birer menfaatli uzuv olmalarını temin etmektir. Hz. Bediüzzaman Said Nursi dünyaca meşhur büyük ıslâm âlimi bu kitapların müellifidir. Risale-i Nur eserlerinde terörizm, aşırılık, menfi milliyet ve sair menfi fikirler mevcud değildir.”

“NAMAZ KILMAK VEYAHUT

KILMAMAK KANUNEN

SERBESTTıR”

ıkram Mirajov’un sözlerini diğer Risale-i Nur talebelerinin de tasdik ettikleri bildirilen mektupta, savcının “Size namaz kılmayı kim öğretti?” sorusuna ise avukatların, “Protesto ediyorum, herkes namaz kılmak veyahut kılmamakta kanunen serbesttir. Bu sual din serbestiyetine muhaliftir” cevabını vermesine üzerine, savcı ve hâkimin bir cevap bulamadığı da bildirildi.

24 Nisan 2009 Cuma saat 11.00’da mahkemenin ikinci celsesinde, avukatların tutukluların serbest bırakılmasını istedikleri belirtilen mektupta, hakimin yargılanan Risale-i Nur talebelerinin ailelerine söz verildiği ve Buhara’da dahiliye doktorluğu yapan ve şuhrat Kerimov’un babası olan şerif beyin “Ben Buhara da 40 sene sizleri tedavi ettim, sizlere hizmet ettim. Benim bir oğlum var, oda sizlere hizmet ediyor” dediği ifade edildi.

Mektupta, ıkram Mirajov’un basası Zavkidin Beyin mahkemeye heyetinden izin isteyerek şu ifadeleri dile getirdiği de belirtiliyor “Bu sizin elinizde olan kâğıt esassız bir kâğıttır. Sizi ve Özbekistan halkını evhamlandırmak için düzenlenmiş bir kâğıttır. Yalan yanlış uydurma ve iftiraya dayalı bir kâğıttır.”

RıSALE-ı NURU DÜNYA OKUYOR

Mahkeme hakimi ile yargılanan ıkram Mirajov’un babası Zavkidin bey arasında şu diyalog meptupta yer aldı: “Hâkim’in “Siz misiniz şikâyetnameleri Başbakana ve diğer devlet dairelerine yazan?” Zavkidin Hoca: “Evet ben yazdım. Nasıl yazmam. 4 aydır ben oğlumu görmüyorum. Ben 43 senedir Buhara Üniversitesinde hocalık yapıyorum. Sizlere ve sizin çocuklarınıza ders verdim. Oğlum ıkramda 10 senedir hizmet ediyor. Bunların hepsini ben biliyorum. Bunların hiç bir suçu yok. Ben bunların çocukluklarını biliyorum. Bunlar güzel ahlaklı, vatanımıza, ailesine çok faydalı gençlerdir. Ben bunlara kefilim.

Hâkim: Siz bu kâğıda ne diyorsunuz? Bu 8 kişinin imzası olan araştırma bilirkişi raporudur.

Zavkidin Hoca: Ben buna dünyaca meşhur 152 profesörün imzaları ile cevap veriyorum. Risale-i Nur üzerine dünyada uluslararası sempozyumlar, paneller ve konferanslar düzenleniyor. Risale-i Nuru dünya okuyor. Oğlum ıkram sabırlı ol, korkma, her şey Allah’tandır!

Mektubun sonunda ise “Sizin müstecab dualarınızı, Kuran hatimlerini, Hizbul Hakaikla, Cevşen-ül Kebirle, Evrad-ı Kudsiye, Delail-i Nurla dualarınızı bekleriz. Müsait olanların teheccüd namazlarında dua etmelerini rica ediyoruz. Hasbiyallahu la ilahe illa huve aleyhi tevekkeltu ve huve Rabbul arşil azim” denilerek bütün Müslümanlar ve Risale-i Nur talebelerinden dua istendi.

CEP TELEFONU ıLE BıLDıRDıLER:

BıZ BUNU BıR AHıRET BERATI

OLARAK KABUL EDıYORUZ

Cep telefonu ile Özbekistan’da bir Nur talebesine gönderilen onun da internet vasıtasıyla ulaşabildiğini yerlere gönderdiği mektupta ise şöyle denildi: “Cep telefonu imkânı ile kısaca yazabiliyoruz. Özbekistan’in Buhara şehrindeki mahkemede, savcının iddianamesini okumasından sonra; kardeşler, gayet metin ve seviyeli bir şekilde müdafaalarını yaptılar. “Risale-i Nur’un ve Nur Talebeleri’nin maksadı nedir? Bu kitapları niçin okuyorlar?” etraflı olarak anlattılar. Aynı zamanda bu bir “Risale-i Nur’un tanıtımı” mahiyetinde geçti.

“ılk nezarete alınan sonra bırakılan iki kardeşle görüşme imkânı oldu. Baskı altında, aslı olmayan bazı ifadeler alınmıştı. Hüküm verilirken kardeşlerin itiraz ve red etmeleri nazara alınmadı. Savcının 8 yıl mahkumiyet taleb ettiği mahkemede, cemaat reisi diye itham edilen Doç. Ikram kardeş’e 9 yıl, diğer 7 kardeşe de 6’sar yıl mahkûmiyet verdiler. Biz bunu bir ahiret beratı olarak kabul ediyoruz. “Karardan sonra teselli için görüştüğümüz kardeşlere hatırlattığımız gibi, Hz.Üstadımız ve ağabeyler de haksız yere mahkûm edilmişlerdi. Bu gün ise, onlar dünya çapında gönüllerde sultan oldular.

“Hafız Ali Ağabey Denizli’de mahkemeye giderken ağabeylere: ‘Merak etmeyin! Bir gün bu nurlar parlayacak, karşımızda küfrü mutlak var’ demişti. Hiç bir baskı ve zulüm, Nurların intişarına mani olamadı. Bu gün sabır imtihanına tabi oluyoruz. ınşaallah dualarımızla kardeşlerimizin yanında olmaya devam edelim. Bu satırları yazmak bize çok ağır geldi. Buradan binler selam ve dua eder, dualarınızı bekleriz... A.Hamid - Orta Asya

FATıH KARAGÖZ

http://www.yeniasya.com.tr/2009/05/12/dunya/h1.htm
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir