Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

22.02.2009, 15:31

Pantolona özgürlük var da...

Mehmet KARA

Pantolona özgürlük var da...





Meclis’in çalışma usullerini belirleyen 36 yıllık içtüzüğün değiştirilmesi için önemli bir adım atıldı. Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın çağrısıyla 16 Ekim 2008 tarihinde kurulan “içtüzük hazırlama komisyonu” çalışmalarını tamamlayarak yeni içtüzük taslağını hazırladı. “Reform niteliğinde yenilikler” getirdiği söylenen taslağa göre, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan “toplantı yeter sayısı”nın kaldırılması gibi “reform” sayılabilecek bir çok konu yer alırken, 136 maddeden oluşan taslağa seçimlerin ardından son şekli verilecek.

Taslaktaki “reformlardan” birisi de bayan milletvekillerine pantolon giyme özgürlüğünün getirilmesi. Yürürlülükteki ıçtüzüğe göre kadınların “tayyör” giyme zorunluluğu bulunuyor. ıçtüzükte yapılacak değişiklikle kadınların tayyörün yanı sıra pantolon giymelerine imkân sağlanıyormuş. Bayan milletvekilleri “daha rahat çalışmalarını sağlayacağı” için bu değişiklikten hayli memnunlar. “Devlet memurları giyerken biz niye giyemiyoruz” diye şikâyetler olmuştu.

Taslak Meclis’te görüşülürken gündeme gelir mi bilemeyiz, ama bayan milletvekillerine pantolon giyme özgürlüğü sağlanırken, başörtüsü özgürlüğü ne olacak? Pantolona özgürlük oluyor da başörtüsüne özgürlük olmuyor mu?

* * *

YAN ETKıSı YOK MU?

Adayların seçim kurullarına teslim edilmesinden sonra mahallî seçimlerin havasına iyice girildi. AKP ve CHP’de son günde yaşanan “liste depremleri” seçimi daha da heyecanlı hale getirdi. Adaylar olmadık vaatlerde seçmenin karşısını çıkmaya başladılar.

Teknolojinin bu kadar ilerlediği günümüzde belki önümüzdeki günlerde “Beni seçerseniz deniz getireceğim” türü vaatler olmayacak ama en az bu kadar “komik” vaatlerde olacaktır.

“Yandaş medya”nın da gayretleri ile iki kutuplu siyaset oluşturulmaya çalışıldığı bu seçimlerde ıstanbul’daki belediye başkanlığı adaylığı ön plânda... CHP’nin ıstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu parlatılmak istenirken, internete ilginç bir “seçim materyali” düştü. Kılıçdaroğlu bunu kendisi mi düşündüğü bilemeyiz, ama seçim kampanyası için nelerin kullanılabileceğine şahit olduk. “Kemalin” isimli bir ilâç yapıp millete dağıtılacağı bildirilirken, internet sitelerine yansıyan fotoğraflara baktığımızda ilâcın kapağında “Yolsuzluk haksızlık tedavisi içindir siyasetzomin Sülfat. Yolsuzluk tedavisine yardımcı olur” yazısı dikkat çekici.

ılâcın prospektüsünde, ilâcın nelere iyi geldiği yer alırken, dikkatimizi çeken her ilâcın prospektüsünde yer alan “yan etkileri”nin yazılmamış olması. Reklâmı hazırlayanlar bunu niye yazmadılar merak ettik doğrusu. Madem reklâmı yapıyorsunuz tam yapın!

* * *

SEÇıM OTOBÜSÜNDE SABAHLAYACAK

Türkiye seçim havasına girdi. Bazı liderler değişik illerde mitingler yaparken, bazıları henüz meydanlara inmedi bile. Seçim meydanlarında en çok göze çarpan lider AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan. Erdoğan’ın seçime kadar 60 ilde miting yapmayı planlandığı açıklanmıştı.

Meydanlarda olan diğer bir lider de, mitingleri canlı verilmeyen ve gazete haberlerinde yer alamayan ama genel başkanlığa seçildiği günden bu yana Türkiye’yi adım adım dolaşan DP Genel Başkanı Süleyman Soylu. Bugün ıstanbul’da adaylarını tanıttıktan sonra yarın seçim gezilerine başlayacak Soylu, 47 ilde, dörtyüze yakın ilçede miting yapmayı plânlıyor.

Bu programlarla ilgili partiden yapılan açıklamada, “29 Mart’a kadar seçim otobüsünde sabahlayacağı” bildirildi. Bakalım seçim otobüsünde sabahlamanın millet nezdindeki karşılığı ne olacak?

* * *

TASARRUF ETMEYıN,

TÜKETıMı ARTTIRIN!

Ekonomik kriz kendisini iyiden iyiye hissettiriyor. Açıklanan resmî işsizlik rakamları kriz olduğunu gösteriyor. Dünya Bankası, gerekli tedbirlerin alınmaması halinde, krizin bir “insanlık krizi”ne dönüşülebileceği ikazını dile getiriyor. TÜıK, Türkiye genelinde işsiz sayısını Kasım 2008 döneminde önceki yıla göre 645 bin kişi artarak 2 milyon 995 bine, işsizlik oranının ise 2.2 puan artışla yüzde 12.3’e yükseldiğini açıkladı. Açıklanan rakamların iki ay öncesinin rakamları olduğu dikkate alınırsa, Aralık ve Ocak’taki rakamlarının daha olumsuz olacağı aşikâr. Türkiye ış Kurumu verilerine göre ise işsizlik başvuruları Ocak’ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 94.9 artarak 151,530 kişi olmuş. ışsizliğin ciddî boyutlara ulaştığı şu günlerde hükümet kadar özel sektöre de görev düştüğü ortada.

ışsizlikle mücadelede boş durmayanlar da oluyor. ışsizliğin “sosyal bir patlamaya dönüşmemesi” için ilginç tedbir yöntemleri dile getiriliyor. Türkiye Finans Katılım Bankası Genel Müdürü Yunus Nacar, ıSO ile yapılan protokol imza töreninde bir tavsiyede bulunmuş. ınsanların camilerde tüketimleri azaltmaları için uyarıldığını söylerken, “ınsanlar beyaz eşya, otomobil almazsa tüketim durur ve insanlar işsiz kalır” demiş ve peşinden tavsiyesini şöyle dile getirmiş. “Gerekirse Diyanet’i işe dahil etmeli ve camilerde tüketimin arttırılması için hutbe okutmalı!”

Bir yandan tasarruflu olun diye hutbe, bir tarafta tüketimi arttırın diye bir hutbe…

22.02.2009

E-Posta: mkara@yeniasya.com.tr

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir