Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Muha1

Profesyonel

  • "Muha1" bir erkek
  • "Muha1" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 1,194

Meslek: gazeteci

Hobiler: Kitap ve getirdikleri

  • Özel mesaj gönder

41

04.01.2009, 20:22

A.Kadir Said çok güzel bir karikatürü gündeme getirdin, Allah razi olsun.

Vampirler gün ışığına çıkamayan canavarlardır. Belki korku filmlerinde bu böyledir.. bilemem.

Allah C.C Nur'unu tamamlayacaktır.
Nur'unu tamamladığı günün Aydınlığı; onları eritecektir... mahvolanlardan olacaktır inşeAllah...
Hayat Saklambaç(sa) Ölüm Sobe(ler)...

" Zulm ile âbad olanın sonu berbad olur! "

Muha1

Profesyonel

  • "Muha1" bir erkek
  • "Muha1" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 1,194

Meslek: gazeteci

Hobiler: Kitap ve getirdikleri

  • Özel mesaj gönder

42

04.01.2009, 20:48

Amin Demeniz Duasıyla…

Aziminmüntakim olar Kahhra-ı Zülcelal

Gazabıyla, CELALı Tüm isim ve sıfatlarıyla bu Yahudi bozguncularını, onların arkasındaki tagutları KAHR-U PERışAN ETSıN ıNşAALLAH...

Ağlayan her yavrunun gözyaşı hürmetine...

Yüreğine ateş düşüp haykıran her ananın şefkati ve analık kudsiyeti hürmetine...

Bu zulmü, zilleti bağrında hissedip, kalbi sızlayanların göz yaşları hürmetini...

Esmai-i ılahiye, Sıfat-ı Mukaddese, şeen'i Münezzehesi hürmetine

ısmail (as) SOYUNDAN Alemlere Rahmet Olarak gönderilen Hz Peygaberimiz ALEYHıSSELATUVESSELA M hürmetine...

Mukarrab melekler ve Celali Tecellilerin tespihanı ve Temsilcisi olan Melekler Hürmetine Bu zulüm ve haksızlıkları Âlem-i ıslam lehine tar-u mar EYLE YARABBı...

Zalimlerin yaktıkları ateşi başlarına geçir...Çıkardıkları fitne, kazdıkları çukura kendilerini düçar et YARABBı..

Mahkem-i Kübradaki hesaplarını ziyade eyle ve muaccelen bu dünyada da gördüklerine şahid olmamızı nasip et YARABBı..

Kadere fetva verdiren hatalarımıza tövbe etmeyi, ders almayı bu şerlerdeki LUTFU görebilmeyi nasib et YARABBı...

YARABBı nefsimizi sana şekva ediyoruz... Âlim, Hâkim, Kadir, Rahim oluşunun hürmetine bizi bize bırakma nefsimizi ıslah edebilmemizi nasip et...

Yeryüzündeki bu acı ve ızdırapların ıslam’ın Nuruyla pak olmasını ve buna vesile olmamızı ve bu şuurla şuurlaşmamız nasip et...

Karanlık gecelerin sabahı çabuktur, her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı olduğu gibi bahar ve sabah ulaşmayı nasib et... bunu pahalıya mal etme YARABBı...

ıttihad-ı ıslam Sabahında uyanıp Tahkiki ıman Kılıncını kuşanıp mücahede-i manaviye meydanında Varlığımızı sana SATMAYI Senin rızan için yaşamayı ve ölmeyi nasib et ALLAHIM...

YARABBı GAFLET ıÇıNDEKı BAşLARI HUZURUNLA ıNTıBAHA GETıR...

NARINA DEğıL NURUNA MÜşTAK OLMAYI NASıB ET...

Amin... elfu elfu amin...

Hayat Saklambaç(sa) Ölüm Sobe(ler)...

" Zulm ile âbad olanın sonu berbad olur! "

43

04.01.2009, 20:51

Amin , Allah razı olsun ,
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


44

04.01.2009, 20:53

Amin... Binlerce kez Amin....
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

Muha1

Profesyonel

  • "Muha1" bir erkek
  • "Muha1" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 1,194

Meslek: gazeteci

Hobiler: Kitap ve getirdikleri

  • Özel mesaj gönder

45

04.01.2009, 20:57

Elfu elfu amin.
Hayat Saklambaç(sa) Ölüm Sobe(ler)...

" Zulm ile âbad olanın sonu berbad olur! "

46

05.01.2009, 17:08

Amin :cry:

47

05.01.2009, 17:30

Amin! Ya Rab....:-(

48

05.01.2009, 23:01

ısrail'in Gazze Kâbusu

Gazzeliler iki şekilde ölecekti, onlar ikincisini seçti...

[img:250:190]http://img385.imageshack.us/img385/1718/gazayx3.jpg[/img]




Başka şansları kalmamıştı...

Ya yavaş yavaş açlık ve fakirlikten veya savaş makinaları aracılığıyla hızlı ve cenneti garanti eden bir ölüm; şehitlik.

Neticede her ikisi de ölümdü. Anlayamazdı bu mazlum insanları, sadece maddi ve görsellerin gölgesinde belirlenen stratejik hesaplara dayalı sıradan bir düşünce tarzı.

Zelil bir hayattansa, izzetli bir şehadet şerbetiyle beslenen kahramanca bir direniş, belliki umut kaynağı olacaktı gelecek nesiller için.

Uzunluğu 40 km. genişliği ise 10 km. olan bir bölgeye sıkıştırılmış, çoğu 1948 yılında Filistin'in başka bölgelerinden göçe zorlanan mültecilerden oluşan, bir buçuk milyon mazlum insanın, bu coğrafyayı terk etmek veya HAMAS yönetimine karşı isyan bayrağını çekmek için ellerinde bütün gerekçeleri vardı.

HAMAS'ın Gazze'de 2007 Haziranında yönetimi ele geçirmesinden sonra insani yaşamın minimum gereksinimlerinin bile ellerinden alındığı bu insanlar, nüfusun yüzde 60'ı çocuklardan oluşmasına rağmen, nasıl oluyor da, bu son derece acımasız ve çok sıkı ambargoya tahammül edebiliyorlardı?

Bir tarafında ısrail, diğer tarafında Mısır. Bir yanı denizin azgın dalgaları öteki tarafı kızgın çölle kaplıydı Gazze'nin. Ambargoyla tamamen zayıflatılmak üzere bütün geçiş noktarı sınır kapılarıkapatıldı.

ısrail'in kontrolü dışındaki tek sınır olan Mısır-Gazze Refah sınırı dışında nefes alacak başka çıkış yoktu. Refah sınırı da işletilemezdi. Çünkü imzalanan uluslararası anlaşmalar mucibince Filistin ulusal yönetimi, AB temsilcileri ve Mısır üçlüsünün sınırda bulunması gerekiyordu.

Her tarafı sarılmış bu kara parçasının deniz çıkışı da ısrail deniz kuvvetleri tarafından kontrol altına alınmış, geçim kaynaklarından birisi olan balıkçılık ta tamamen durduruluştu.

ısrail'i tanımaya ve anlaşmaya asla yanaşmayan HAMAS, bu ağır şartlar altında Mısır aracılığıyla teklif edilen ateşkesi altı ay önce kabule mecbur kalarak, ısrail'i dolaylı da olsa tanımak zorunda kalmıştı.

Çünkü HAMAS'ın zaman kazanması gerekiyordu. Tek çare Mısır ve ateşkesti. Bugün en fazla eleştirilen Mısır, ısrail'in bütün baskılarına rağmen, sınır boyunca yaklaşık 1000 ila 1200 civarında olduğu tahmin edilen gizli yer altı tünellerinin açılmasına göz yumacaktır.

Ve şimdi Gazze bir var oluş, belkide bağımsızlık savaşı veriyor.

Aslında Gazze daha önce de bağımsızlık girişiminde bulunmuştu. Gazze'de 1948 yılında Kudüs Müftüsü Hacı Emin Hüseyni tarafından bağımsızlık ilan edildi. 1948 yılındaki Arap-ısrail savaşında mülteci kampı olduğu için Gazze, saldırıya uğramadı. O dönemde Gazze Mısır'ın gözetimi altındaydı. Ürdün'e bağlanılması da teklif edilecektir.

Gazze'de 1948'den sonraki dönemde ilk direniş hareketleri Cemal Abdunnasır'ın teşvikiyle gizli bir şekilde başladı. 1954 yılından itibaren ısrail'in güneyinde fedailer vurkaç taktiği ile operasyon ve baskınlar düzenleyecektir.

1956 harbinde ısrail Fransa ve ıngiltere'nin onayı ile ilk kez Gazze'ye girecek ve üç ay Gazzeliler, ısrail askeri yönetimi altında yaşamak zorunda kalacaktır.

1967 savaşı akabinde tekrar ısrail boyunduruğu altına giren Gazze, 1973 yılında yapılan ve Mısır'ın Sina Çölünü ısrail'den geri aldığı 'aşir min ramadan' savaşına müteakip, Filistin sınırları içerisinde kaldı. Refah ise Mısır ve Filistin arasında ikiye bölündü.

ısrail 31 yıl süren direniş neticesinde 2005 yılında Airel Sharon'un başbakanlığı döneminde, Gazze'den yerleşim ve askeri olarak çıkmak zorunda kaldı. 2005'te Filistin Ulusal Yönetimine teslim edildi.

Gazze'den ısrail'e askerlerini geri çektiren ve yerleşim birimlerin söktüren esas unsur HAMAS yani direnişti. HAMAS aslında bir direniş hareketiydi. Yaser Arafat HAMAS'ın bir direniş gücü olarak kalmasını istiyordu.

HAMAS'ın siyasete atılmasından sonra direnişi askeri kanad olan ızzeddin Kassam Tugayları üstlenecektir.

Son gelinen noktada, Gazze'ye yakın bölgelerde yaşayan Yahudi yerleşimciler, ne pahasına olursa olsun, Kassam füzeleri korkusu ve kabusundan uzak yaşamak istiyorlar.

Yahudi yerleşimcilerin Kassam füzesi korkusu şimdilerde, ısrail yönetimine Gazze kabusu haline dönüşmüşe benziyor.


Abdullah Aydoğan Kalabalık / Kahire --- dünya bülteni
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

  • "Sükrü Bulut" bir erkek

Mesajlar: 60

Konum: Köln / İstanbul

Meslek: Eğitimci - Yazar

Hobiler: Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

49

06.01.2009, 06:27

FıLıSTıN Meselesi...

FıLıSTıN Meselesi…

Filistin meselesi arapların mahallî bir meselesi olarak ele alınabilir mi? Kanaatimizce cehaletin kendilerine yardımcı oldukları avamın düşüncesindeki yanlışların çoğu buradan geliyor. Ancak Amerika´nın yardımıyla 1950´lilere doğru Avrupalı emperyalistlerden kısmen kurtulan arap kardeşlerimizi Filistin davasında ziyadesiyle rencide etmek de doğru değildir. Osmanlı´nın devamı olan Türkiye´miz başta olmak üzere zalim Avrupa´nın başımıza ördüğü süfyâniyet çorabından kurtulamadığımız bir zamanda, arapları Filistin meselesinde ziyadesiyle incitmek kardeşliğe sığmıyor. Avrupa´nın üflediği bir siyasî hava ile yürüyen ıslam coğrafyasındaki politikacıların icraatlarını incelerken, mutlaka zamanı ve şartları nazara almak durumundayız.

Zamanı ve zamana hakim şartları da zamanın müceddidinden öğrenmek istemeyenleri, zaman tecrübelerle tokatlıyor, müslümanlar belli bir süreci ızdırapla yaşayarak müceddidin tarif ettiği Kur´ânî yola gelebiliyorlar. Ahirzaman atlasını Bediüzzaman Hz.lerinin çizgileriyle taakib edenler, Avrupa´nın, Hristiyanlığın ve ehl-i kitabın mahiyetlerini Risale-i Nur´dan okuyanlar hadiselere teşhisi doğru koydular. Eski halin muhâl olduğunu tecrübe değil, ilimle öğrendiler.

Tamamen Kur´ân ve Sünnet´ten hasıl olan Risale-i Nur´dan kendi halimizin tahlilini, alem-i ıslamın ayaklarındaki zincirlerin çözüm formülünü ve Türkiye´nin döşüne oturmuş ve isitibdadıyla ülkeyi inleten Kemalizm´den kurtuluş çaresini okuyup öğrenmeden, ne dünya siyasetini ve ne de Filistin meselesinin aslını öğrenemeyiz. Ömrümüz ifrat ve tefritler arasında geçer. Bazan Ahmed-i Necat´laşır yahudilere toptan hakaret ederiz, sonra döner global yahudi sermâyedarlarla hasis menfaatler için işbirlikliklerine gideriz. Bazan de ehl-i kitap ve ehl-i mektebi zalim, dinsiz ve sefih ikinci Avrupa´dan ayırmadan bütün Batı dünyasını aynı kefeye koyarız.

Mücadelemiz ahmakça dikleşmekle teslimiyet arasında sürüp devam eder.
ımandan gelen feraseti kullanamadığımız gibi, hikmetten çıkan diplomasi ve siyaseti de bilemeyiz. Bediüzzaman´ı dinlememekle cehaletimizi hâl ve icraatımızla dünyaya ilân ederiz. Zararını da yalnızca Filistin´in mazlum halkı çekmez; tüm ıslam dünyası gibi kürtler, kafkas müslümanları, boşnaklar, arnavutlar ve tüm arap halkı da cehaletin yaktığı ateşlerde tutuşur.

Dünyayı cemaatleşerek karıştıran, hasis menfaatleri için herhangi bir coğrafyadaki küçücük meseleyi büyüterek global düzeye çeken cihanşümul ahirzaman dinsizliğine karşı, lokal veya ferden ferda mücadele artık imkânsızlaşmıştır. Ne Filistin, ne şark meselesi ve ne de ermenilerin iddiaları mahallî olarak ele alınamaz. ıkinci Avrupa´nın uğruna enstitü kurdukları ve bu meselelerle dünyanın huzurunu kaçırmağa çalıştıkları bir zamanda; ısrail ile, doğulu kürt halkıyla ve Ermenistan´la oturup meseleleri halletmek mümkün değildir. Hıristiyan dünyasının barışı arayan Birinci Avrupa ve Amerika´sını, yahudi milletinin başına felâketler gelmesin diye çırpınan musevileri ve osmanlıyı çok iyi bilen ermeni bulup devreye sokmadan, bu yaralar sarılmaz. Madem ki bu zamanda hakim kamuoyudur. Filistin taraftarlarının oluşturdukları cemaati kurarak, hıristiyan ve müslüman efkâr-ı ammelerini arkamıza alarak, bütün uçları bizde olan bu meseleleri halledebiliriz.

Ben-i ısrail peygamberlerinin makberi olan bu coğrafya´daki barışa “ısrail´i dünya haritasından silmek” üslûbuyla yaklaşanların ahmak dost olduklarına inanıyoruz. Fakat bu dostlar, Amerika´daki siyonistlere bilmeden kuvvet veriyorlar.

Filistin meselesini dava edenlerin şam´a sığınmaları da ayrı bir fecaat. Yaptığı zulümlerden dolayı henüz, tarihle yüzleşememiş, bütün dünyanın gözünde netameli ve ıran´la çok kuvvetli bağları olan bir rejime sığınanlar, Filistin davasını müdafaada zorlanırlar. Müslümanların daima ifrat çizgisini taakib etmiş şia çizgisinin mübalağaları, Filistin´i Avrupa´da ve hatta arap aleminde zarara sokuyor.

Kanaatimizce, Filistin meselesini bir bütün halinde, insan hakları ve hürriyetçi topluluklar düzeyinde dünyaya yeniden anlatılması gerekiyor. Zengin ve sağlam arşivlerle, mutedil ve ferasetli diplomatlarla Filistin devleti kurulur. ısrail´in karşı koyacak takati yok. Fakat bu meselenin dünya kamuoyunca yeniden tenkide ihtiyacı var. Siyasal islamcıların fedakârlık yaparak bütünlüğü sağlamaları elzem görünüyor. Bağımsızlık, hürriyet, adalet ve insaniyet Filistin´de en öne geçtiler. Buradaki ittifakta Filistin çok kısa sürede ayağa kalkar, kanaatindeyiz. Dualarımız da bu istikàmette yürüyenlerledir.
Şükrü Bulut

50

06.01.2009, 22:13

israil elini kolunu sallaya sallaya gözü dönmüş bir şekilde kimseyi dinlemeden takmadan şuan bombalamaya devam ederken kim buna engel olabiliyor da filistin meselesi çözülsün.. çözülse çözülmek istense şuana kadar mantıken çözülmüş olması gerekmezmiydi?
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

51

07.01.2009, 00:21

Yok mu bu gecenin bir sabahı? Elbette ki var. Maddi gücü olanlar bağış ve dua, olmayanlar da en azından dua etsinler. ımkan olsa keşke oradaki çocukların hepsini ateşkes olana kadar burada misafir ve himaye etsek. Yahudiler inadına sağlık personeli, çoluk, çocuk, kadın bombalıyor, nedir bu gadr. Allah iki yakalarını bir araya getirmediği gibi, cehennemin de en dibinden çıkarmasın o zalimleri.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

52

07.01.2009, 01:27

[img:800:400]http://img185.imageshack.us/img185/8049/karikatur4417604tg6.jpg[/img]
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

53

07.01.2009, 01:33

ıbrahim abinin karikatürlerini işte bu yüzden seviyorum. Umarım haber siteleri bu karikatürü anasayfalarına koyarlar...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Muha1

Profesyonel

  • "Muha1" bir erkek
  • "Muha1" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 1,194

Meslek: gazeteci

Hobiler: Kitap ve getirdikleri

  • Özel mesaj gönder

54

07.01.2009, 12:58

Biraz önce bi mail geldi. ılk defa hiddetim bu kadar arttı.

La'netullahi aleykum ila beni ısrail.
Hayat Saklambaç(sa) Ölüm Sobe(ler)...

" Zulm ile âbad olanın sonu berbad olur! "

55

07.01.2009, 21:11

bugün bilbordda bir derneğin afişini gördüm. tastamam hatırlamıyorum israili kınayan çok güzel cümle yazmışlar ve "siz Musa'nın çocukları olamazsınız" gibi bir cümle ve alttada Tevrat'ta geçen "KATLETMEYECEKSıNıZ" yazısı vardı...
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

56

08.01.2009, 00:09

ısraili bizler bu hale getirdik...

Muha1

Profesyonel

  • "Muha1" bir erkek
  • "Muha1" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 1,194

Meslek: gazeteci

Hobiler: Kitap ve getirdikleri

  • Özel mesaj gönder

57

08.01.2009, 09:41

Tamam o zaman. Sen de şimdiden fiili duanı etmeye ha gayret diyerek başla kardeşim. Zararın neresinden dönersen... :wink:
Hayat Saklambaç(sa) Ölüm Sobe(ler)...

" Zulm ile âbad olanın sonu berbad olur! "

58

10.01.2009, 19:22

Alıntı sahibi ""ayna""

bugün bilbordda bir derneğin afişini gördüm. tastamam hatırlamıyorum israili kınayan çok güzel cümle yazmışlar ve "siz Musa'nın çocukları olamazsınız" gibi bir cümle ve alttada Tevrat'ta geçen "KATLETMEYECEKSıNıZ" yazısı vardı...


bilbordlarda gördüğüm buydu...

[img:260:388]http://img57.imageshack.us/img57/2743/n59033791113004995638ir9.jpg[/img]
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

59

10.01.2009, 20:35

Vicdanı olmayan insanın , dini hiç olmaz !
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


60

10.01.2009, 20:58

bunu yapanlara insan da denmez ki vicdanı olan diyelim...
şeytana bile demem bunlara,şeytana hakaret etmiş olurum...
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir