Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

19.11.2008, 17:18

müstekbirler

Guantanamo Siyon üssü
Guantanamo esiri ıbrahim şen, yaşadıkları insanlık dışı işkenceleri anlattı... şen, kampta, `Yahudi komutanlar ve hahamlar bulunduğunu` söyledi

ıbrahim şen.... Van nüfusuna kayıtlı ve şu an 25 yaşında... Fıkıh ilmine olan yoğun ilgisi sebebiyle Van`dan Afganistan`a giden şen, Kandahar`da eğitim gördüğü medresenin bombalanması üzerine Türkiye`ye dönmek için yola çıkarken, Guantanamo üssüne doğru uzanacak günlerin başlangıcında olduğundan habersizdi. 2 yıl 3 ay Guantanamo`da tutulan şen`in yaşadıkları, özelde ıslam dünyasının, genelde dünya halklarının nasıl bir zihniyetle karşı karşıya olduklarını en çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor. şen`in anlattıkları, insanı dehşete düşürüyor. Ya anlatamadıkları!.. 2 gün sürecek olan röportajımızda, başta Guantanamo`daki direniş olmak üzere birçoğu ilk defa kamuoyuna yansıyacak olan bilgi ve olaylarla karşılaşacaksınız. ışte, Guantanamo tutuklusu ıbrahim şen`in soluk kesen hikayesi... `Sorgu odasına girer girmez yerlere atılmış Kur`an-ı Kerim`ler dikkatimi çekti. Kadın askerler, üzerimdeki elbiseleri yırtıp, bana fiziksel ve sözlü tacizde bulunmaya başladılar. Bir taraftan ıslam`a ve Peygamberimiz`e hakaretler ediyor, diğer taraftan da benim çıplak haldeki fotoğraflarımı çekiyorlardı. O an öyle utandım ki, Rabbime canımı alması için dua etmeye başladım.` `Hele bir de işkence görürken yaralanırsanız, asıl o zaman azabın büyüğü başlıyordu. Örneğin; işkence esnasında kolunuz bir yerden kırılırsa, kolunuzu kesip atıyorlardı. Bu şekilde 30`a yakın tutuklunun kolunu herkesin gözü önünde kestiler. Yaralı tutukluların kollarını kırarken bir amaçları da bizi korkutmaktı.` SIRA SıZE DE GELECEK`ışte, işkence saati yine başladı... ısmi Yasef olan Yahudi komutan, bir taraftan vücuduma elektrik veriyor, diğer taraftan da; `Türk terörist, merak etme az kaldı. Irak, ıran ve Suriye`den sonra sıra Türkiye`ye de gelecek. Kadınlarınız hizmetçilerimiz, erkekleriniz de kölelerimiz olacak. ıstanbul`a geldiğimizde ilk olarak dedeniz Abdülhamid`in mezarını ateşe vereceğiz` diyordu. 90 ESıR DELıRDı Yaşadıklarını, muhabirimiz Adem Özköse`ye anlatan ıbrahim şen, Guantanamo`da `Delirtme odası` denilen bir bölüm bulunduğunu ve burada, insanlık dışı işkencelere maruz kalan 90 esirin delirdiğini söyledi. KAMP, YAHUDı KAYNIYOR`Guantanamo`daki askerlerin yüzde 90`ının başında kippa vardı. ısimleri de hep Yahudi isimleriydi. Guantanamo`da bizim tesbit ettiğimiz 15 Yahudi haham vardı. Esir alimlerin sorgularında, en az bir haham bulunuyordu.` -Öncelikle gözaltına alınışınızdan başlayalım. Nasıl gözaltına alındınız? 2001 yılında fıkıh alanında eğitim görmek için Afganistan`a gitmiştim. Afganistan`a gittikten 6 ay sonra ben ve bir grup arkadaşımın fıkıh eğitimi gördüğü köy, ABD savaş uçakları tarafından bombalandı. Bombalama esnasında birçok Afgan sivil hayatını kaybetti. Bizim bulunduğumuz bölgeye yönelik ABD bombardımanı artınca, Türkiye`ye dönmek için Afganistan`dan ayrılmaya karar verdim. Pakistan-Afganistan sınırını 300`e yakın medrese öğrencisiyle geçerken, Pakistan istihbarat birimleri tarafından gözaltına alındık. -Niçin gözaltına alındınız? Size, gözaltına alınışınızla ilgili herhangi bir sebep söylediler mi? Pakistan istihbaratının bizi Amerikalılara satmak için gözaltına aldığını öğrendik. Hatta istihbaratçılardan biri; `Amerika kafir, fakat dolar güzel` dedi. Zaten Guantanamo`da Amerikalılar tarafından sorgulanırken, Pakistanlı istihbaratçıların beni 5 bin dolar karşılığında Amerikalılara sattıklarını öğrendim. -ınsan ticareti bu bölgede yaygın bir şekilde yapılıyor mu? Hem de çok yaygın... Hatta Pakistan istihbaratıyla çalışan bölgedeki bazı köylüler, geçimlerini insan ticaretiyle sağlıyor. Hiç ilgileri olmadıkları halde birçok medrese öğrencisi, El Kaide savaşçısı oldukları yalanıyla Amerikalılara satılıyor. -Gözaltına alındıktan hemen sonra mı Amerikalılara teslim edildiniz? Hayır. ılk önce 2 gün Peşaver`de tutulduk. Daha sonra Pakistan ordusuna bağlı Kuart Cezaevi`ne götürüldük. BM YETKıLıLERı SORGULADI-Kuart Cezaevi`nde daha çok kimler tutuluyordu? Ayrıca bu cezaevinde herhangi bir sorgu veya işkenceyle karşılaştınız mı? Kuart`ta daha çok Amerikalılara satılmak için gözaltına alınan kişiler tutuluyordu. Pakistanlı askerler bizi ABD ordusuna teslim edecekleri için herhangi bir sorguya tabi tutmadılar. Yalnız 1 ayın sonunda hücrelerimize BM yetkilisi olduklarını söyleyen Amerikalı bir heyet geldi. El Kaide`ye bağlı olduğumuzu itiraf etmemiz durumunda, bize yardımcı olabileceklerini söylediler. Bu teklifi hiçbirimiz kabul etmedik. Kuart`ta herhangi bir işkence görmedik. Fakat ellerimiz ve ayaklarımız prangalı durumda, bir ay boyunca hücrelerde tutulduk. Bu süre zarfında 10 saniyelik bile olsa prangalarımız çıkarılmadı. -Kuart Cezaevi`nden sonra nereye götürüldünüz? Amerikalı askerler Kuart Cezaevi`nden bizi alıp, Afganistan-Kandahar`daki ABD üssüne götürmek üzere kargo uçaklarına bindirdiler. Uçakta her birimizi iplerle birbirimize bağladılar. Zaten başımıza çuval geçirip, ağızlarımızı da bantlamışlardı. Bu yolculuğumuz ipler sebebiyle bizim için tam bir azap oldu. -Nasıl yani? Biraz açar mısınız? Elleri arkadan kelepçeli 300 kişiyi iple birbirlerine bağladıkları için, uçak sallandıkça herkes çektiği acı sebebiyle ipi bir tarafa çekiyor, bu nedenle kollarımız kırılacak gibi oluyordu. Hatta 10 kadar arkadaşımızın bu esnada kolu kırıldı. O öyle bir acıydı ki anlatamam... -Kandahar`daki ABD üssünde neler yaşadınız? Askeri üsse girer girmez ABD askerleri bize demirlerle saldırdılar. 5`er kişilik gruplara ayırıp, betonun üzerine yatırarak dövmeye başladılar. Her birimizi yarım saate yakın dövdüler. Yarım saatin sonunda 10 kadın Amerikalı asker, beni alıp sorgu odasına götürdü. Tabii bu arada ellerimiz ve ayaklarımız zincirli... Askerlere karşı koymak için en küçük bir mukavemette bulunsan, zincirler sebebiyle ayakların ve kolların kopacakmış gibi oluyordu. Sorgu odasına girer girmez yerlere atılmış, üzerine küfürler yazılmış Kur`an-ı Kerim`ler dikkatimi çekti. Kadın askerler üzerimdeki elbiseleri yırtıp, bana fiziksel ve sözlü tacizde bulunmaya başladılar. Sürekli demirlerle vurdukları için, başım ve yüzüm kanlar içinde kaldı. Bir taraftan ıslam`a ve Peygamberimiz`e hakaretler ediyor, diğer taraftan da benim çıplak haldeki fotoğraflarımı çekiyorlardı. O an öyle utandım ki, Rabbime canımı alması için dua etmeye başladım. Askerlerin saldırı ve tacizleri 1 saat kadar sürdü. Yaşadıklarım tam bir kabus gibiydi. -Daha sonra ne oldu? Kadın askerler bana mavi bir tulum giydirip, erkek askerlere teslim etti. Erkek askerler de zorla saçlarımı ve sakallarımı kestiler. Bu arada gördüğüm işkencelerin etkisiyle devamlı bayılıyordum. 1 hafta boyunca bana ve arkadaşlarıma ara vermeden işkence yaptılar. UYKUSUZ GEÇEN 40 GÜN-1 haftanın sonunda nereye götürüldünüz? Hepimize bir numara verdiler ve sorgu odalarından çıkarıp hücrelere attılar. Benim numaram 274`tü. Bundan sonra hücre işkenceleri başladı. Kandahar`daki ABD üssünde 40 gün kaldık. ınanın bu 40 gün içinde toplam yarım saat uyutulmamıza izin verilmedi. Birkaç dakikalığına uykuya dalsanız, hemen ABD askerleri köpeklerle hücrenize gelip saldırıyorlardı. Hele bir de işkence görürken yaralanırsanız, asıl o zaman azabın büyüğü başlıyordu. Örneğin işkence esnasında kolunuz bir yerden kırılırsa, kolunuzu kesip atıyorlardı. Bu şekilde 30`a yakın tutuklunun kolunu herkesin gözü önünde kesip attılar. -Guantanamo yolculuğunuz nasıl başladı? 40 gün Kandahar`daki ABD üssünde kaldıktan sonra, aramızdan 300 kişiyi seçtiler ve tekrar başlarımıza çuvallar geçirip, kargo uçaklarına bindirdiler. Tutuklu arkadaşlar, muhtemelen Guantanamo`ya götürüldüğümüzü söylediler. Zaten Amerikalı askerler bize nereye götürüldüğümüz hakkında en ufak bir bilgi vermiyorlardı. -Afganistan`dan Guantanamo`ya Müslüman tutukluları götüren uçakların ıncirlik üssüne ikmal için uğradıkları iddia ediliyor. Sizin bu hususta bir tanıklığınız oldu mu? Kargo uçağına bindirilen bu 300 kişinin içinde biz 6 Türk`tük. Bizi özellikle uçağın kapısına en uzak yere oturttular. Bu durum bende birtakım şüphelere yol açmıştı. Guantanamo`ya ulaşmadan önce bir yerde 2 saatliğine mola verdik. Ben, kapıya uzak oluşum ve başımdaki çuval nedeniyle mola verilen bu yerin neresi olduğu hakkında bir tespitte bulunamadım. Fakat Guantanamo`ya vardıktan 3 hafta sonra çat pat Türkçe bilen bir Arap tutuklu, uçağımızın mola verdiği yerde Türkçe konuşmalar duyduğunu söyledi.


2

19.11.2008, 17:21

Bu zulümlere ortak olmaktan nasıl korkmaz insanlar anlamadık.. :?

3

19.11.2008, 17:45

11 Eylül ve "Amerikan Engizisyonu"

Bugünün "terörizme karşı küresel savaşı" kadim ıspanyol engizisyonun modern bir biçimidir.

Michel Chossudovsky*

Bugünün "terörizme karşı küresel savaşı" engizisyonun modern bir biçimidir. Bu, Fransız ve ıspanyol engizisyonlarının gerekli tüm muhteviyatını içeriyor.
"ıslami teröristleri" yakalamada "vatanı korumak" için küresel bir önleyici savaş yürütmek askeri bir gündemi meşrulaştırmada kullanıldı.
"Terörizme karşı küresel savaş" (GWOT-TKKS) bir "Medeniyetler Çatışması", rakip değerler ve dinler arasında bir savaş, gerçekte stratejik ve ekonomik gayeler ile rehberlik edinen düpedüz bir fetih savaşı olarak takdim edilmektedir.
GWOT Amerikan ımparatorluğunun ideolojik belkemiğidir. Bu, terörizmin "devlet sponsorlarına" karşı nükleer silahların önleyici kullanımı da dâhil ABD askeri ilkesini tanımlamaktadır.
El Kaide'ye karşı önleyici "savunma savaşı" ilkesi ve "terörizme karşı savaş" 2002'in başlarında şekillendirildiği gibi Amerika'nın Milli Güvenlik Stratejisinin köklü yapı taşlarını teşkil etmektedir. Hedef ikisinin de kitle imha silahlarına sahip oldukları söylenen "haydut devletler" ile "ıslami teröristler" kategorisindeki iki düşmana karşı bir "meşru müdafaa" eylemi olarak savaş anlamında "önleyi askeri eylemini" sahneye koymaktır.
Sivil ölümlerinden sorumlu olduğu iddia edilen "dış düşman" ve şerir'in mantığı aklıselim üzerine galebe çalmaktadır. Amerikalıların öz bilincinde 11 Eylül 2001 saldırıları savaş nedenlerini ve zapt etmeyi meşrulaştırmaktadır.

"11 Eylül 2001'deki kayıplarla gösterildiği gibi, kitlesel sivil kayıpları teröristlerin belirli hedefidir ve bu kayıplar eğer teröristler kitle imha silahlarını ele geçirir ve kullanılar ise git gide hızlanarak daha sert olabilecektir." (National Security Strategy, Milli Güvenlik Stratejisi, Beyaz Saray, Washington, 2002)
Amerika'nın Engizisyonu
Engizisyonun meşruiyeti sorgulanmamaktadır. "Teröre karşı küresel savaş" sadece sağlık ve eğitim değil, hemen hemen kamu harcamalarındaki her bir kategorinin hesabına dev gibi bir savunma bütçesini meşrulaştırmaktadır.
"terörizme karşı küresel savaş" ileri silah sistemlerini kullanarak teröristlerin "peşine düşmeyi" icap ettirmektedir. Bu, askeri eylemin gerçek hedeflerini örtbas etmeye hizmet eden kötüye karşı bir önleyici din-benzeri haçlı seferini onaylamaktadır/desteklemektedir.
11 Eylül'ün altında yatan yalanlar biliniyor ve belgelendi. Amerikan halkının kötüye karşı bu haçlı seferini kabulü herhangi mantıki bir anlayışa veya gerçeklerin analizine dayanmamaktadır.

Amerikan engizisyonu "ıslami teröristlere" karşı bir uluslararası kampanyanın parçası olarak askeri müdahalesini meşrulaştırmak ve Amerikan nüfuz alanını genişletmeye matuf olarak kullanılmaktadır. Onun, basın haberlerinde hiçbir zaman bahsedilmeyen, nihai gayesi stratejik kaynaklar üzerinde kontrol sağlama ve toprak fethidir.


GWOT dogması Washington'un yeni muhafazakâr (neoconservative) think tank kuruluşlarınca ileri sürülmekte ve şekillendirilmektedir. Bu, askeri-istihbarat yapılanması tarafından yürütülmektedir ve başkanlık konuşmalarıyla basın toplantılarında tecessüm etmektedir:
"Bizler bu dünyada şerir insanların olduğu hususunda uyarıldık. Bizler oldukça yalın bir şekilde uyarıldık…Ve bizler müteyakkız olacağız. Sizin hükümetiniz müteyakkızdır. Valiler ve belediye başkanları şerir halklar halen orada pusuda diye gözünü dört açmaktadırlar. Dün söylediğim gibi, elalem Amerika'ya karşı savaş ilan etti ve onlar çok büyük bir hata yaptılar… Hükümetimin (yönetimim) yapması gereken bir işi var ve bizler onu yapacağız. Bizler dünyayı kötülük-ehlinden kurtaracağız. (George W. Bush, CNN, Eylül 16, 2001)
2001 Eylül ayında başlatılan "Terörizme karşı Küresel Savaş"ın hedefi delalete/sapkınlığa karşı küresel bir kampanya için halk desteğini canlandırmaktır. Kamuoyu nazarında savaş başlatmak için bir "adil davaya" sahip olmak önde gelmektedir. Bir savaş eğer ahlaki, dini veya etik temellerde başlatılmış ise o zaman onun adil olduğu söylenebilir
.


[img:292:219]http://www.timeturk.com/images_1/news/22184.jpg[/img]
Müslümanların şeytanlaştırılması ve Petrol için Savaş
Geniş Orta Batı Merkez Asya bölgesindeki ABD güdümlü savaş geniş petrol ve doğal gaz rezervleri üzerinde kontrol elde etmekten ibarettir. Anglo-Amerikan petrol devleri aynı zamanda bölge dışında petrol ve gaz boru hatları güzergahları üzerinde kontrol sağlamaya çabalamaktadır. (Aşağıdaki tablo ve haritalara bakınız.)
Müslüman ülkeler toplam petrol rezervlerinin yüzde 66'ısını elinde tutmaktadırlar. (Michel Chossudovsky, The "Demonization" of Muslims and the Battle for Oil, Müslümanların şeytanlaştırılması ve Petrol için Savaş,Global Research, Ocak 4, 2007). Bunun aksine Amerika sadece toplam petrol rezervlerinin yüzde 2'sine sahiptir. Irak, Amerikadan beş kez daha fazla petrole sahiptir.
şeytanlaştırma dünya petrol rezervlerinin yüzde altmışını elinde bulunduran bir düşmana uygulanmaktadır. "şer Ekseni", "Haydut Devletler", "Yenik Milletler", "ıslami Teröristler": şeytanlaştırma ve iftira Amerikan Engizisyonunun idelojik rükünleridir. Bunlar, petrol için savaşın başlatılmasında bir savaş nedeni (casus belli) olarak hizmet görmektedirler.
Petrol için Savaş petrole sahip olanların şeytanlaştırılmasına ihtiyaç duymaktadır. Düşman, askeri eylemlerin sivillerin kitlesel olarak öldürülmeleri de dahil meşrulaştırılması yönünde bir bakışla uğursuz olarak tavsif edilmektedir. (aynı yer)
Engizisyonun Tarihi Kökenleri
Gaye, el Kaide tarafından "Amerika saldırı altında" aldatmayı devam ettirmektir. Amerikan engizisyonu etkisi altında Washington tüm dünya genelinde ıslami köktenciliğin kökünü kazımak ve "demokrasiyi yaymak" için kendinden menkul bir kutsal vekalete sahip.
"Bin Ladin'in Peşinden Gitmek" bir fikir birliğinin parçasıdır. Korku ve güvensizlik sağduyuya galebe çalmaktadır. Delile rağmen, Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı, iki partili sistem, Amerikalıların zihinlerinde, Amerikalı sivillerin ölümüyle sonuçlanan bir 11 Eylül suç eyleminden dolayı sorumlu tutulamayabilir.
Üstesinden gelmeye çalıştığımız / uğraştığımız şey: güç yapısının ve siyasal otoritenin düpedüz ve kör bir kabülüdür.

Bu bağlamda, bir ideolojik inşa olarak Amerikan Engizisyonu, birçok bakımdan, Ortaçağlar boyunca Fransa ve ıspanya'da yürürlükte olan engizisyonel toplumsal düzene benzemektedir. 12. yüzyılda Fransa'da başlayan engizisyon fetih ve askeri müdahalenin meşrulaştırılması olarak kullanıldı.

Evvel emirde bu Roma Katolik Kilisesi'nin öğretilerine kafa tutan Waldensiyalılar ile Catharlara karşı güney Fransa'da bir kampanya şeklini aldı. Cathar Hareketi Katolik Kilisesi ve Paris'teki Fransız krallığının hakimiyetine karşı güney Fransa'daki bölgesel feodal düzen tarafından korunan dini bir tarikat idi. "Catarlar kendilerinin gerçek Hıristiyanlar olduklarına ve Katolik Kilisesinin ise şeytan tarafından kurulan uydurma bir kilise olduğuna inanmaktaydılar."

13. yüzyıl başlarında Fransız Kraliyet Ailesinin emrinde "Masum Papa III Catarlara karşı bir haçlı savaşı ilan etti." Haçlı Seferi aslında sapıklığa karşı bir kampanya maskesi altında bir fetih savaşıydı.
Sapıklığa karşı yöneltilen engizisyon Kraliyet bölgesinin kontrolünü pekiştirmeye matuf idi. Bu, Katolik Kilisesinin otoritesini aldatıcı bir yüz olarak kullanarak güney ve güneybatı Fransa'ya askeri olarak müdahaleye gerekçe teşkil etti.
Yönetici feodal düzen tarafından zorlanan ve askeri olarak desteklenen, Kilise engizisyoncuları tarafından da yürütülen engizisyon siyasal uzlaşısının bir parçası haline geldi. Bunun gayesi "savaş başlatmak için bir meşrulaştırma" olarak sapkınlığa karşı kampanyayı kullanarak, Fransa'da bölgesel güçlere boyun eğdirmek, merkezi devletin güçlerini genişletmek, sosyal ve siyasal düzeni devam ettirmek ve korumaktı. Aşina geliyor mu?
Bugünün Engizisyon Düzeni
Amerikan engizisyonunun (11 Eylül ve "terörizme karşı küresel savaş" meşruiyetinden şüphe duyan herhangi bir kişi sapkın bir komplo teorisyeni veya teröristlerin bir suç ortağıdır.
Amerikan Engizisyonu iki tarafı da tutan bir uzlaşmanın parçasıdır. Hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler Amerikan Engizisyonunu desteklemektedirler.

"Usame bin Ladini Kovalamak" her iki siyasi partinin seçim platformunun bir parçasıdır. Aslında bu, seçim kampanyalarının merkezi bir unsurudur:
Ben (Barack Obama) 11 Eylülde bize gerçekte saldıran teröristler karşı savaşı bitirmek için daha fazla asker ve daha fazla kaynak lehinde konuştum. şunu açığa kavuşturdum: eğer onlar görüş menzilimizde iseler bizler Usame bin Ladin ve onun yardımcılarını yok etmeliyiz. (Barack Obama, Acceptance Speech / Tasdik Konuşması, National Democratic Convention, Denver, 2008 Ağustos)
Son yıllarda bizler el Kaide'ye ciddi bir şamar indirdik. Fakar onlar yenilmediler ve onlar eğer yapabilirlerse bizi tekrar vuracaklardır. (John McCain, Acceptance Speech, Republican National Convention, St Paul, 2008 Eylül)
Orada bir "dış düşman" mevcuttur. Vatan saldırı altındadır. ıslami teröristler "hayat tarzımızı tehdit etmektedirler." Usame ve yardımcılarına karşı öncelikle "kendimizi korumalıyız."
Colorado'daki Petersen Hava Üssündeki karargahıyla ABD Kuzey Komutası (Northcom) 2002 yılının başlarına Amerika'yı bir terör saldırısına karşı korumak için kuruldu. Kamuoyuna 11 Eylül saldırılarına karşı bir cevap olarak kurulmuş gibi lanse edildi. Nükleer savaş başlıkları da dahil gelişmiş hava savunma sistemlerini kullanan Güney Komutasının gerçek stratejik hedeflerinden bahsedilmemektedir.
Siyasal Uzlaşma
Amerikan Engizisyon Düzeninin sözcüsü Batı birleşik medyasıdır.
Bu demeçlerin herhangi birinin geçerliliğini sorgulayan insanlar veya 11 Eylül saldırılarının arkasındakiler hakkında şüphesi olanlar Amerika Vatanını tehdit edenlerin suç ortağı olarak düşünülmektedirler.
1232 yılında Papa IX Gregory engizisyon olarak isimlendirilen özel dini mahkemeler sistemi tesis etti. Dominik Keşişleri sapmışları bulmak ve soruşturmak için yollandı:
"Delalet, sapkınlar yok edilmediği müddetçe yok edilemez ve… onların savunucuları ve (destekçileri) yok edilmedikçe, ve bu iki şekilde etkilenmektedir… onlar gerçek Katolik imanına dönüştürülmelidirler, veya… yakılmalıdırlar. (Henry Charles Lea, A History of the Inquisition of the Middle Ages, Orta Çağ Engizisyon Tarihi, p. 535, 1887)
Sözünden cayan (tövbe etmeyen); yani delaleti terk etmeyen kişiler canlı canlı yakıldı.
Bugünün Vatanseverlik Anlaşması, askeri mahkemeler, CIA gözaltı kampları, Ebu Gureyb ve diğerleri gelişmiş bir engizisyon sisteminin parçalarıdır. Terörist şüpheliler kimseyle görüştürülmüyor. ışkenceye uğruyorlar, askeri mahkemelerce sorgulanıp hüküm giyiyorlar. Onların fikrini değiştirme hakkı yok.
[img:400:383]http://www.timeturk.com/images_1/news/14968.jpg[/img]
Hedef bu teröristleri parmaklıklar arkasına koyarak "dünyayı daha emin" kılmak değil.
Sözümona teröristlerin mahkemeleri önemli bir sosyal fonksiyon icra etmektedir. Onlar "ıslami teröristlerin" gerçek bir tehdit teşkil ettiklerine dair Amerikalıların ruhi bilinçlerindeki illizyonu devam ettirmektedir.
"ıslami teröristlerin" tutuklanmaları, yargılanmaları ve hüküm giymeleri Amerikan Devleti'nin, onun engizisyoncu yasal ve kanun yaptırım aygıtlarının meşruiyetini uzun süre korumaktadır.

Nihai gaye; kamuoyunu düşmanın gerçek olduğuna ve ABD Yönetiminin kendi vatandaşlarının hayatını koruduğuna ikna etmektir.

Muhalefet ımalatı
Washington kendisine yönelik savaş karşıtı eleştirilere karşı sessiz kalmamaktadır. Tam aksine. Engizisyoncu sosyal düzen belirli ihtilaf biçimlerine izin vermektedir. Bir "demokrasi" altında ABD dış politikasını en sert ifadelerle eleştirmek siyaseten doğrudur.
Müsaade edilmeyen ise engizisyonun sorguya çekilmesidir.
ABD Yönetimine karşı çıkanlar sapmışlar şeklinde damgalanmamaktadır. Önde gelen entelektüellerin idare ettiği birçok "yenilikçiler", liberaller ve savaş karşıtı aktivistler kesin olarak 11 Eylül saldırılarının arkasında Müslümanların olduğuna inanmaktadırlar. "Bizler savaşa karşıyız; lakin terörizme karşı savaşı destekliyoruz."
Yeni Dünya Düzeni bir politik ve medya ittifakı inşa etmektedir (diğer bir deyişle GWOT – TKKS); fakat aynı esnada kendi şahsi muhalefetini de oluşturmakta ve kalıba dökmektedir. O ihtilafın sınırlarını belirlemektedir. O "ihtilaf üretmektedir."
ıki partili yarıştaki başkanlık adayları petrol şirketleri, Wall Street ve savunma mütahhitleri de dahil güçlü birleşik çıkarlar tarafından desteklenmektedir.
Aynı zamanda, bu benzer birleşik menfaatlar, kendilerinin muhtelif vakıfları (Ford, Rockefeller, Gates ve diğerleri dahil) bir çok Liberal / Çağdaş kuruluşları ve alternatif medyayı desteklemekte ve finanse etmektedirler.
Muhalefet ımalatı
Washington kendisine yönelik savaş karşıtı eleştirilere karşı sessiz kalmamaktadır. Tam aksine. Engizisyoncu sosyal düzen belirli ihtilaf biçimlerine izin vermektedir. Bir "demokrasi" altında ABD dış politikasını en sert ifadelerle eleştirmek siyaseten doğrudur.
Müsaade edilmeyen ise engizisyonun sorguya çekilmesidir.
ABD Yönetimine karşı çıkanlar sapmışlar şeklinde damgalanmamaktadır. Önde gelen entelektüellerin idare ettiği birçok "yenilikçiler", liberaller ve savaş karşıtı aktivistler kesin olarak 11 Eylül saldırılarının arkasında Müslümanların olduğuna inanmaktadırlar. "Bizler savaşa karşıyız; lakin terörizme karşı savaşı destekliyoruz."
Yeni Dünya Düzeni bir politik ve medya ittifakı inşa etmektedir (diğer bir deyişle GWOT – TKKS); fakat aynı esnada kendi şahsi muhalefetini de oluşturmakta ve kalıba dökmektedir. O ihtilafın sınırlarını belirlemektedir. O "ihtilaf üretmektedir."
ıki partili yarıştaki başkanlık adayları petrol şirketleri, Wall Street ve savunma mütahhitleri de dahil güçlü birleşik çıkarlar tarafından desteklenmektedir.
Aynı zamanda, bu benzer birleşik menfaatlar, kendilerinin muhtelif vakıfları (Ford, Rockefeller, Gates ve diğerleri dahil) bir çok Liberal / Çağdaş kuruluşları ve alternatif medyayı desteklemekte ve finanse etmektedirler.

11 Eylül Amerikan Engizisyonunun temel taşıdır.
11 Eylül'ün altında yatan yalanlar başlıca savaş karşı hareketler tarafından kabul edilmektedir.
ABD Dış Politikası kınanmaktadır; lakin "Terörizme karşı Küresel Savaş" tasdik edilmektedir. Bile bile veya bilmeyerek, ABD Yönetimine karşı çıktıklarını iddia edenler tarafından GWOT-TKKS'un bu onayı ABD Dış Politikasının gerçek uygulamasının altında yatmakta olan engizisyoncu düzene bir meşruiyet sağlamaktadır.
Öte yandan, 11 Eylül Gerçeği Hareketi de dahil resmi 11 Eylül söylemiyle ilgili ciddi şüpheleri olanlar ise sapkınlar ve inançsızlar olarak damgalanmaktadırlar.

"Adil Savaş" Teorisi

"Adil Savaş" (justum bellum) teorisi epeydir devam eden bir gelenektir. Tarih boyunca bu baskın sosyal düzeni sürdürmek ve savaşın meşrulaştırılmasını sağlamak için kullanıldı.
Afganistan olayında, 11 Eylül işgalin meşrulaştırılmasında kilit bir rol oynadı. Afganistana karşı savaş insani temeller üzerinde açılmış "Adil bir Savaş" olarak göz önünde tutuldu.
12 Eylül 2001'de NATO tarihinde ilk kez Washington Anlaşmasının 5. Maddesini – toplu savunma fıkrasını – yürürlüğe sokarak Dünya Ticaret Merkezine ve Pentagon'a yönelik 11 Eylül saldırılarını "tüm NATO üyelerine karşı bir savaş olarak" deklare etti.

Afganistan bir araştırmanın rehberliğinden önce ve bir parça delil olmaksızın 11 Eylül saldırılarının "devlet sponsoru" olarak etkilendi. 2001 Kasım ayının başlarında Afganistan'ın işgali 11 Eylül faillerine ve onlarınd devlet destekçilerine karşı direk bir terörizm-karşıtı operasyon olarak takdim edildi.
Sendikalar, STKlar ve birçok "çağdaş" entelektüeller ABD-NATO güdümlü işgali desteklediler. 11 Eylül hadiseleri Bush Yönetimi'nin dış politikasını eleştirenler ve muhalifler de dahil Amerikan toplumunun muhtelif kısımlarının desteğini kazanmada kilit rol oynadı.
Afganistan'a karşı savaş 11 Eylül'den evvel hazırlandı. Savaş hazırlıkları bir ileri safha hazırlığında çoktan mevcuttu. Afganistan'a karşı ABD ve NATO tarafından açılacak savaşa yeşil ışık yakılması 11 Eylül saldırılarının 24 saati içinde temin edildi.

askeri analizciler tarafından bilinen ve doğrulanan bir gerçeği açığa çıkarmada basın haberleri başarısız oldu: başlıca bir savaş bölgesi, hiçbir şart altında, 4-5 haftada planlanacak ve yürütülecek bir mesele değildir.

11 Eylül "insani bir savaş" yürütülmesini meşrulaştırma olarak kullanıldı. Askeri analizcilere malum olan, Afganistan'a karşı savaş 11 Eylül 2001 trajik olaylarının öncesinde son derece iyi bir şekilde planlanmış idi.


ıspanyol Engizisyonu
14 ve 15. yüzyıllarda Engizisyon Avrupa'nın diğer kısımlarına sıçradı. ıtalya'da engizisyon kuzeydeki Lombardy, Venedik ve Sicilya gibi diğer bölgelerdeki milliyetçi hareketlerin peşinde oldu, bu siyasal hareketleri bastırmak için kullanıldı. Kuzey Fransa ve Almanya'da engizisyon küçük mistik tarikatlar iddiasıyla siyasal ve askeri müdahalede bulunmak için kullanıldı. Yerel prenslikler dahil bölgesel güçler engizisiyonla işbirliği yapmayı reddetti. Bugünün dünyasında, bu şekil müdahalecilik terörizme karşı savaşta "hükümetlere yardım etmek" için ABD Özel Kuvvetlerini göndererek yürütülmektedir.
Müslümanlar tarafından fethedilen ve 13. yüzyılda Hıristiyanlarca kısmen geri alınan ıspanya; "dini olarak heterojen, Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudilerin birlikte nispeten barış içinde yaşabildikleri bir hoşgörü ortamı geliştirmişti." 15. yüzyılın sonlarına doğru, siyasal ve bölgesel bütünleşmeyle aynı zamana denk gelen ıspanyol hoşgörüsü birdenbire değişti. ıspanya bir engizisyon biçiminin yükselişini Avrupa'daki herhangi bir yerden daha merhametsiz ve yıkıcı olarak gördü. (Bill of Rights in Action)
ıspanyol engizisyonu aynı zamanda sapmışlar ve inançsızların peşinde olmak noktasındaki bir konsensus teşkil etme süreciyle tavsif edildi. Engizisyon ıberya yarımadasında bölgesel bütünleşme sürecini desteklemek için kullanıldı. Hedef Müslüman ve Yahudi tüccar sınıflarına karşı arazi sahibi aristokratların güçlerini ve mutlak monarşiyi sağlamlaştırmaktı.
ıspanyol Engizisyonu Kraliçe ısabel, Reina Catolica'nın buyruğu altında yürütüldü. 1483 yılında, Reyes Catolicos, Isabel de Castilla ve Ferdinando de Aragon engizisyonu idare etmek için bir konsey oluşturdu. ısabel'in bir danışmanı olan Tomas de Torquemada ilk genel engizisyoncu oldu. Torquemado daha öncesinde Yahudi ve Müslüman din değiştirenlere (Conversos) karşı vaaz vermişti. Hedef meydana gelmekte olan tüccar sınıfını bastırmaktı.
"Tek ülke, tek hükümdar, tek inanç" Genel One country, one ruler, one faith" Engizisyon şefinin fermanı oldu.


[img:400:290]http://www.timeturk.com/images_1/news/22185.jpg[/img]
Goya'nın Engizisyonu


Papa engizisyona arka çıktı, gizli gündem feodal düzen ve ıspanya güdümlü sömürge savaşlarıydı.


Bugün Amerika'daki Engizisyon şefi, Sivil Savunma Departmanı Sorumlusudur.
Yasal Organlar
Ortaçağlardaki engizisyon, ithamları bir araya getirmekteydi:
"Eğer iki şahit birini sapkınlıkla suçlayıp yemin ederse, suçlanan şahsın ortaya çıkma çağrısı yapılırdı. Görüşler, önyargılar, rivayetlr ve dedikoduların delil olarak kabul edilirdi. Suçlanana hiçbir zaman suçlayanların adı, hatta tam olarak suçlamalar bile söylenmezdi.
Engizisyoncular suçlanan şahsı gizlilik içinde soruştururdu. ıtiraf etmeyi reddeden herhangi biri hemencecik suçlu olarak farz edilirdi. Engizisyoncular sadece dinde eğitilmişlerdi ve onlar suçlananı dini sorularla tuzağa düşürmeye çalışırlardı. Mesela; bir engizisyoncu şunu sorabilirdi: "Sen kutsal kilisenin inandıklarına iman eder misin?"
"Ben imanlı bir Hıristiyanım", cevabı gelebilirdi ürkek şüpheliden.
"Öyleyse!" diye bağırabilirdi engizisyoncu. "Bizler zaten çoktan senin sapıklıklara inandığını biliyoruz! Sen inandıklarının gerçek Hıristiyanlık olduğunu ve kiliseninkinin ise yanlış olduğunu söylüyorsun!" (Bill of Rights in Action)
Hiçbir avukata izin verilmezdi; zira bir sapmışı savunmanın sapkınlık olduğu düşünülmekteydi:
"Sözünü geri almaktan (tevbeden) vazgeçenlere işkence etmekteydiler. ışkence süresince, dini engizisyoncular itirafları kaydetmek veya diğer sapmışların isimlerini not etmek için orada hazır bulunmaktaydılar. Aynı zamanda hükümet de tutuklanma veya ölüm yönündeki kesin hükmü yürütmekteydi.
Hemen tevbe edenler ise hemen daha hafif bir hüküm giyebilir; dualar okuyabilir, oruç tutabilir, halk önünde kırbaçlanabilir veya bir hac yapabilirdi. Bazı tövbekarlar tüm elbiselerine dikilerek tutturulan sarı bir haç giymeye zorlandılar. Haç onların eski bir sapkın olduğunu göstermekteydi ve birçok insan korku içinde onlardan uzak kaçmaktaydı.
Tevbe etmeyi reddeden birçokları ömür boyu hapse mahkum edildiler. Eğer onlar kesinlikle tevbe etmeyi reddederlerse, Engizisyon onları canlı olarak yakılmaları içi hükümet yetkililerine teslim etti. Bazı engizisyoncular öyle kusursuzdular ki ölünün peşindeydiler. Eğer bir ölü şahıs delaletle itham ediliyorsa, onun kemikleri toprak kazılıp çıkartılarak yakılabiliyordu.
Çoğu suçlanan sapmışlar için temyiz sözkonusu değildi. Birkaç zengin veyahut güçlü insan belki de Papa'ya hükmü değiştirmesi için yalvarabilirdi; ancak çoğu suçlanan için hüküm son karardı. Cezaevine ya da işkence kazığına gönderilenlerin aileleri malvarlıklarını kaybetti. (Bill of Rights in Action, aynı zamanda bakınız History of the inquisition – Engizisyon Tarihi)
Amerika'daki bugünün yasal sistemi bir engizisyon düzeninin elzem vasıflarını içermektedir. 2002 Ağustos ayındaki bir Adalet Bakanlığı "yasal görüşüne" göre "belirli şartlar muvacehesinde" işkenceye izin verilmiştir:
"Eğer bir hükümet çalışanı tutuklu bir şüpheliye işkence yapacaksa o bunu; el Kaide terörist şebekesince Amerika Birleşik Devletlerine daha fazla saldırıları önlemek için yapıyor olacaktır." denmektedir Adalet Bakanlığı Yasal Danışma Ofisinden CIA'nın yasal danışmanlık için istediği bir dilekçeye verilen cevabi bildiride. Bildiri tartışmaların şuraya odaklaştığını ekledi: "zorunluluk ve meşru müdafaa herhangi bir suçlu eğilimini yok edebilecek gerekçeleri sonrasında temin edebilir." (Bakınız Washington Post, Haziran 7, 2004)
"bir sorgulama metodu tartışmalı olarak Birimde çizilen sınırları aşsa ve itibar kullanımı Başkanın genelkurmay otoritesinin anayasa aykırı bir ihlali olarak tutulmazsa bile bizler; mevcut şartlar altında (terörizme karşı savaş) potansiyel olarak suç eğilimini yok edebilecek belirli savunma gerekçelerinin kullanışlı olabileceğine inanmaktayız. (Tamamı, 2 Ağustos 2002 Adalet Bakanlığı Memorandumu Pdf dosyası)
ışkence

"ıspanyol Engizisyonu kendine mahsus vasıfları itibariyle özellikle dehşet vericiydi. Suçlananlar hiçbir zaman kendilerini suçlayanların kimler olduğunu bilemezdi. Bir kere tutuklandı mı suçlanan sapkının malvarlığını el konulmaktaydı."
"Bu mallar da akabinde ilk olarak Kraliyet ve ardından da engizisyon şefi tarafından idare edilmekteydi…
Suçlanan şimdi adanmış bir Hıristiyan olsa bile, kökenleri itibariyle mümkün olduğunca şiddetli bir şekilde yargılanmaktaydı. Suçlananın aynı zamanda savunma için bir avukat veya bir dava vekiline ulaşmasına izin verilmezdi ve tüm şahitlerin isimleri kendisinden gizlenirdi. (Jason L. Slade, The Spanish Inquisition – ıspanyol Engizisyonu, Ağustos 6, 1996)
ışkence zamanın usulüydü. Suçlananın bir avukata sahip olmasına izin verilmezdi.
[img:377:360]http://www.timeturk.com/images_1/news/22186.jpg[/img]
Bugün'ün CIAsi tarafından uygulanan işkence metotları, CIA jargonunda genellikle "water boarding (sorgulanan kişide boğulma hissi oluşturan ve su kullanarak yapılan bir işkence türü) olarak ima edilen, su işkencesi veya aselli de dahil olmak üzere orta çağlarda engizisyon tarafından uygulanan işkence teknikleriyle zarif bir benzerlik taşımaktadır
"Yargılamalar manevi meseleler olması hasebiyle Kilise onları ele almaktaydı. Bununla birlikte, cezalar genellikle daha çok fiziksel idi, bu nedenle de onlar devlet tarafından ele alınmaktaydı. Günah çıkarma için bu fiziksel işkencenin birçok usulü var idi. Bunlardan en meşhurları ya da rezilleri strappado veya palanga ve aselli veya su işkencesi idi. (Jason L. Slade, The Spanish Inquisition (ıspanyol Engizisyonu) , Ağustos 6, 1996)
[img:314:401]http://www.timeturk.com/images_1/news/22187.jpg[/img]
[img:312:236]http://www.timeturk.com/images_1/news/22188.jpg[/img]
Water-boarding o zaman ve şimdi

Alfred McCoy bu bağlamda şunları rapor ediyor. CIA: "sıklıkla dokunulmaz repertuarlarına Engizisyon'un marka işkenceleri olan ---strappado, question de l'eau, "crippling stork – felce uğratan leylek"ve "masks of mockery – taklit maskeleri." adlı işkenceleri andıran fiziksel metotları ekledi. Örneğin 2002'de Kabil yakınlarındaki CIA merkezinde, Amerikan sorgulayıcıları, tutukları strappado'ya benzer bir tesirle "elleri kelepçeli olarak tavana asılı ve ayakları da zincirli olarak durmaya" zorladı. Engizisyonun kurbanın vücuduna saptırılan demir çerçeveli "crippling stork – felce uğratan leylek" aletinin yerine CIA sorgulayıcıları, kurbanlarını öze tesir eden acının fizyolojik etkisini hedefleyerek tekrar herhangi harici bir mekanizma olmaksızın benzer bir "acı verici pozisyonlara" tabi tuttu... (Alfred McCoy, The Hidden History of CIA Torture: America's Road to Abu Ghraib – CIA ışkencesinin Gizli Tarihi: Amerika'nın Ebu Gureyb'e giden yolu, Global Research, Kasım 2004)
16. yüzyılda ıspanya'da, engizisyon kabul edildi. Bu bir ortak karardı. Ahali bunun iyi bir şey olduğu ve işkencenin "toplumu arındırmaya hizmet ettiği" yönünde inanmaya yönlendirildi.
"Bir piskopoz ortaya çıktı ve hükümlerinin adını haykırdı. Ardından kırmızı iblisler ve alevlerle süslenip püslenmiş siyah kaftanlar giyinmiş sapmışlar dışarı atıldı. Hükümet yetkilileri onları direklere bağladı.
"Kutsal Kiliseye karşı sapkınlığınızı terk edecek misiniz?" diye meydan okudu bir rahip.
Tövbe eden herhangi birisi alevler tutuşturulmazdan evvel boğazlanarak öldürülecekti. Bununla birlikte çoğu ya sessiz kaldı ya da karşı koydu. Alevler tutuşturuldu ve meydan sapkınların çığlıkları ve kalabalığın sevinç çığlıklarıyla yankılandı. (Bill of Rights in Action'dan alıntı, adı geçen eser)
Bu "terörizme karşı savaşın" geçerliliğini sorgulamaya cüret eden herhangi bir şahsın kendisi bir terörist ve anti-terör yasalarına tabi biri olarak olarak damgalandı. Ki bu o zamanlar ıspanya'da ölümdü.
Bugünün engizisyoncu ortamında, çoğu insan resmi 11 Eylül söylevi hakkında kuşkucu; fakat kimse "terörizme karşı savaş"ın geçerliliği sorusuna cesaret edemiyor.
"Bunlar kötü insanlar ve bizler peşlerinden giderek onları ele geçirmeliyiz." Söylem hemen hemen aynı.
Nihai hedef vatandaşlara boyun eğdirmek, Amerika'daki sosyal hayatı tamamiyle depolitize etmek; insanları Amerika'yı yöneten engizisyoncu sosyal düzeninin meşruiyetine meydan okuyan ve tahlil eden tasavvur ve kavramsallaştırmadan men etmektir.
Koca Yalan Gerçek haline gelmektedir. Hakikatler tepetaklak olur.
Savaş; barış, zahmete değer bir "insani girişim" haline gelir,
Barışçı muhalefet delalet halini alır.

Gaye Yeni Dünya Düzenini sürdürme beklentisiyle bir güvensizlik ve korku ortamı oluşturmaktır.
Monthy Pyton'un ifadeleriyle:

"KıMSE ıspanyol Engizisyonu beklemez!
Bizim ana silahımız sürprizdir…sürpriz ve korku…korku ve sürpriz…
Bizlerin iki silahı korku ve sürprizdir…ve merhametsiz etki…
Bizlerin "üç" silahı korku, sürpriz ve merhametsiz etkidir…ve neredeye Papa'ya fanatikçe bir adanıştır…
Bizlerin "dört"…hayır…silahlarımız "arasında"…bizlerin silahları arasında…korku, sürpriz gibi unsurlar vardır…
Tekrar geleceğim." (Monthy Python, The Spanish Inquisition – ıspanyol Engizisyonu)

Medcezir tersine nasıl çevrilir?
Engizisyonu sars;

11 Eylül'ün arkasındaki yalanları deşifre et;

Konsensusu parçala;

Yüksek Makamlardakilerce işlenen suçları ifşa et;
Engizisyoncuları koltuklarından et:


"Milyonlarca insan 11 Eylül'ün sonuçları ve sebepleriyle ilgili olarak yanlış yönlendirildi.
Ülke boyunca, bir "harici düşman" imajı Amerikalıların zihinlerine aşılandı. El Kaide Amerika ve dünyayı tehdit ediyor. Vatansever Mevzuatı altındaki demokrasinin yürürlükten kaldırılması "iç güvenlik" ve insan haklarını sürdürmeyi temin etme aracı olarak tasvir ediliyor.
Amerika'daki ve Dünya genelindeki halk el Kaide'nin harici bir düşman değil de Amerikan Dış Politikası ve CIA'nın bir eseri olduğunun farkına vardıklarında, iki partili savaş gündeminin meşruiyeti bir iskambil destesi gibi tepetaklak olacaktır…

* Michel Chossudovsky Kanadalı bir iktisatçıdır. Kendisi Ottowa Üniversitesinde ıktisat Profesörüdür. Michel Chossudovsky globalresearch.ca adlı siteyi yürüten Küreselleşme Üzerine Araştırma Merkezi editörüdür. Merkez kendisini "Yeni Dünya Düzenini" "silahsızlandırmak" ve "Küreselleşmenin" medcezirlerini zapt etmeye adamak" şeklinde ifade etmektedir.

Bu makale Ömer Saitoğlu tarafından TıMETURK için tercüme edilmiştir.

4

19.11.2008, 17:46

Yalnız kardeşlerim şu gerçeğe dikkatinizi çekmek istiyorum burdaki engzisyon ve ıseviler, ıseviliği maske ve paravan olarak kullanan, daha önce bu metodları bizzat kendilerine uygulayan Katolik engizisyonlarından öğrenmiş olan, engizisionun 1314 de yakarak idam ettiği jaques de molay ın takipçileri olan, tapınakçı deist müstekbirleri yetiştiren zamanında eski Yunan, Helen, Mısır, Pers ve Babil süreçlerinde kendilerine gelen Peygamberlere ve hatta Allaha bile iftira edebilen, Kutsal dedikleri Kitapta Peygamberleri zinakar katil, Rabbı da Haşa ve Kella güreşte el ense edilerek, alaşşağı edilinebilecek bir şey zannında olarak gören, hata o kendilerine gelen Peygamberleri dahi katletmeleri neticesinde, bu eski Antik milletler tarafından aynı Takdiri ılahi olarak, Sargon ,Nabukadnezar Titus isim ve şabat katliamı misilli belalarla, yurtları, tapınakları başlarına geçirilen, ılahi adaletin muktezası olarak sürgünlerde işkence ve zulümler gören yaşadıkları, hak ettikleri bu zulmü ve diğer milletlerce kendilerine oynanmış bu hileleri, daha sonra kutsal kitaplarından Eski akidden talim ve müteala edip ,Koca peygamber Süleyman as.a büyücü zannı istinadı üzere olan Hiram Abif adlı iblisin hadiminden ve öncesindeki mısırın ve sonrasındaki babilde öğrendikleri sihir ve büyülerle ve tüm bu geçmişde hak edip ve başlarından geçen zulüm komplo ve şeytandan talim aldıkları sihir ve majiyi yüzyıllardır avrupa,asya ve afrika başta olmak üzere masum halkların üzerinde denemelerinin ve amaçlarının birer canlı ve basit kobayı gibi görüp, uygulayarak bu gün bu düzeni kurmaya Allahın fitnedeki sır ve hakikatındaki güzelliğin çıkması adına onlara bilmedikleri anlayamadıkları bir hikmetle, kendilerine verilen belirli bir süre içinde muktedir oldukları zannı içerisindeki o müstekbirler, bilselerde idrak edemezlerki, Göklerin ve yerin mutlak Hakimi Rabbi ve Maliki yalnız Allah c.c. dır...Belki zahiren ön planda avamda Hristiyan gözükebilen, yeri geldiğinde antisemitist hareket ve faaliyetler içinde bile olabilen, 2. dünya savaşı örneğinde olduğu gibi, tapınakçı köpekleri Hitlere, kendi milletlerini dahi kendi istekleri doğrultusunda hareket ettirebilmek için, aynı 15 asır ıspanyasında Kraliçeyi yöneten yahudi conversoların ve converso rahiplerin yaptığı ve yaptırdığı gibi Avrupadan yahudilerin ısraile göçünü sağlayabilmek adına, kendi soyları ırkları olan masum yahudileri bile, şeytanın fonetiğiyle yazılanlar üzere oluşan, Kabbala adlı amaç ve hedeflerini yerine getirebilmek adına, yakarak öldürüp ,işkencelerle sabun haline getirebilecek kadar gözü dönmüş, bizzat şeytan tarafından emir ve idare olununan cinni, insi hadimleridir.Evet Müstekbir kelimesi ile ifade buyurduğumuz bu şeytanın hadimleri olan hristiyan takım elbisesi giymiş psikopatlar güruhunun, zannlarınca Kabbala denilen öğretiden oluşan siyonist gayenin önündeki son ve en büyük engel olan ıslamın, artık tamamen ortadan kalkmasının vakti gelmişdir.Ve bunun içinde bu psikopat sapıkların her yolu denediğinin delillerinin göstergeleri olan bu haber ve resimler ,sadece şiddeti nasıl kullanıp uyguladıklarına delildirler.Ama farkında olunması ve unutulmaması gereken çok şiddetli bir gerçek vardır ,şiddetten daha şiddetli bir yol olarak uygulamaya koydukları Dini Muhammediyi diğer batıl dinlerle ıbrahimi dinler adı altında füzyon etkisi yapacak bir şekilde birleştirerek infilak ettirip ,temelinden kökünden tahrib ve değiştirme metodu olan, Dialog adı verilen tahrip gücü nükler füzyon reaksiyonuna bağlı, fisyon nüklüer tetikleme patlamalarla füzyonun elde ediminden meydana gelen, patlama sonunda açığa çıkan ısı odaklı yüksek enerji kadar belkide ondan daha şiddetli olan ,dinleri birleştirme adı altındaki Kuranın ayetlerinin tahribi neticesinde oluşturulan, fisyon reaksion tepkimeyle Hak din olan ıslamı batıl olmuşlarla birleştirerek ve bu füzyon birleşme neticesinde Dini Muhammediyi temelinden infilak ettirerek ona bağlı açığa çıkan şirkin cehennem misal ısı ve tahribatıyla tüm muhammed ümmetini dalga dalga eritip bitirmek amaçlı ıslamın yeryüzüne teşrifinden bu yana karşı karşıya olduğu en sinsi ve en büyük tehlike ile karşı karşıya oluşumuzdur.ınşaallah anlaşılabilir olmuşdur.ınşaallah hayra vesile olunmaya vesile olması temennisiyle...
Allahın Selamı Rahmeti ve Bereketi müminlerin üzerine olsun.

5

19.11.2008, 18:05

Alıntı sahibi ""ruhefza""

Bu zulümlere ortak olmaktan nasıl korkmaz insanlar anlamadık.. :?


bizzat biz kendimiz buna hem razı hemde ortağız dialog süreci ve katılımcı münafıklar bunların en büyük delili bunları konuşmak görmek kimsenin işine gelmiyor konuşanlarda sayın Eygi gibi kelle koltukta ben bile kalabalık bir forumda bunların iç yüzü ve gerçeklerine dair olan bir forumdaki yazımdan sonra fbI imzalı şu garip maili aldım.


James T. Burton
ayrıntıları görüntüle 10.05.2004 Yanıtla


Anti-Terrorist and Monetary Crimes Division
Fbi Headquarters In Washington, D.C.
Federal Bureau Of Investigation
J. Edgar Hoover Building
935 Pennsylvania Avenue, NW Washington, D.C. 20535-0001
Website: www.fbi.gov
Date: 11/11/2008



ATTENTION FUND BENEFICIARY,


This is an official advice from the fbi foreign Remittance / telegraphic dept., it has come to our notice that the C.B.N Bank Nigeria district has released 10,500,000.00 US dollars into bank of America in your name as the beneficiary, by inheritance means.

The C.B.N Bank Nigeria knowing fully well that they do not have Enough facilities to effect this payment from the united kingdom to your account, used what we know as a secret diplomatic transit payment (s.t.d.p) to pay this fund through wire transfer, they used this means to complete the payment.

They are still, waiting for confirmation from you on the already Transferred funds which were made in direct transfer so that they can do final crediting to your account. Secret diplomatic payments are not made unless the funds are related to terrorist activities why must your payment be made in secret transfer, if your transaction is legitimate, if you are not a terrorist, then why did you not receive the money directly into your account; this is a pure coded, means of payment?

Records which we have had with this method of payment in the past Has always been related to terrorist acts, we do not want you to get into trouble as soon as these funds reflect in your account in the U.S.A, so it is our duty as a world wide commission to correct this little problem before this fund will be credited into your personal account.

Due to the increased difficulty and unnecessary security by the American authorities when funds come from outside of Europe, and the Middle East, the f.b.i bank commission for Europe has stopped the transfer on its way to deliver payment of $10,500,000.00 to debit your reserve account and pay you through a secured diplomatic transit account (s.d.t.a). We govern and oversee funds transfer for the World Bank and the rest of the world.

We advice you contact us immediately, as the funds have been Stopped and are being held in our custody, until you can be able to provide us with a diplomatic immunity seal of transfer (dist) within 3 days from the world local bank that authorize the transfer from where the funds was transferred from to certify that the funds that you are about to receive from Nigeria are antiterrorist/drug free or we shall have cause to cross and impound the Payment, we shall release the funds immediately we receive this legal documents.

--------------------------------------------------------------------------- --------------------

We have decided to contact you directly to acquire the proper Verifications and proof from you to show that you are the rightful person to receive this fund, because of the amount involve, we want to make sure is a clean and legal money you are about to receive. Be informed that the fund are now in United State in your name, but right now we have ask the bank not to release the fund to anybody that comes to them, unless we ask them to do so, because we have to carry out our investigations first before releasing the fund to you. Note that the fund is in the BANK OF AMERICA right now, but we have ask them not to credit the fund to you yet, because we need a solid proof and Verifications from you before releasing the funds.

So to this regards you are to re-assure and proof to us that what you are about to receive is a clean money by sending to us FBI Identification Record and also Diplomatic Immunity Seal Of Transfer(DIST) to satisfy to us that the money your about to receive is legitimate and real money. You are to forward the documents to us immediately if you have it in your possession, if you don’t have it let us know so that we will direct and inform you where to obtain the document and send to us so that we will ask the bank holding the funds, the Bank Of America to go ahead Crediting your account immediately.

These Documents are to be issued to you from the World Local Bank that Authorized the transfer, so get back to us immediately if you don’t have the document so that we will inform you the particular place to obtain the document in United Kingdom (U.K), because we have come to realize that the fund was Authorized by (H.S.B.C) Bank in London.

An FBI Identification Record and Diplomatic Immunity Seal Of Transfer (DIST) often referred to as a Criminal History Record or Rap Sheet, is a listing of certain information taken from fingerprint submissions retained by the FBI in connection with arrests and, in some instances, federal employment, naturalization, or military service.

These Condition Is Valid until 15th of NOV. 2008 after we shall take actions on Canceling the payment and then charge you for illegally moving funds out of Nigeria.

Guarantee: funds will be released on confirmation of the document.

--------------------------------------------------------------------------- ----------------------

Final Instruction;

1. Credit payment instruction: irrevocable credit guarantee.
2. Beneficiary has full power when validation is cleared.
3. Beneficiaries bank in U.S.A., can only release funds.
4. Upon confirmation from the world bank / united nations.
5. Bearers must clear bank protocol and validation request.

--------------------------------------------------------------------------- ---------------------

NOTE: We have asked for the above documents to make available the most complete and up-to date records possible for the enhancement of public safety, welfare and security of Society while recognizing the importance of individual privacy rights. If you fail to provide the Documents to us, we will charge you with the FBI and take our proper action against you for not proofing to us the legitimate of the fund you are about to receive.

The United States Department of Justice Order 556-73 establishes rules and regulations for the subject of an FBI Identification Record to obtain a copy of his or her own Record for review. The FBI Criminal Justice Information Services (CJIS) Division processes these requests to check illegal activities in U.S.A.

An individual may request a copy of his or her own FBI Identification Record for personal review or to challenge information on the Record. Other reasons an individual may request a copy of his or her own Identification Record may include international adoption or to satisfy a requirement to live or work in a foreign country or receive funds from another country, i.e. Diplomatic Immunity Seal of Transfer, letter of good conduct, criminal history Background, etc.)



Director Foreign Remittance Department (FBI)
James T. Burton

6

19.11.2008, 18:18

mAıLıN ıÇERığı 10500000$ güya olmayan bir param olduğu ve meblağı ismi geçen afrika ülkesinden falan illegal çıkarmaya çalıştığım falan gibi bu nerden nasıl ve yasal değil bu para sende ne arıyor bizle 15 ine kadar irtibata geçmezseniz yasal işleme başlıyacaz falan gibi bir yazı yani bir şekilde ya gerçek kulpuna uydurmak için o kontu açmışlar ve ele geçirip terör departementinde işleme sokucaklar yada kolpadan ayağını denk ala getiriyorlar bilmiyorlar zavallılar müminler ancak Allah dan ve onun gazabından korkarlar vakti belirlenmiş güne kadar olan mühletlerinde kendilerini hakim zannediyorlar ama aramızdaki sınırı an sızın yakalayıp kaldıran ecel geldiğinde onlarda muhakkak gerçeği çok acı bir şekilde anlayacaklar.
Allahın selamı rahmeti ve bereketi müminlerin üzerine olsun.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir