Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

1

26.01.2008, 16:32

Başörtüsü yasağı

Türkiyede gündem olan bu olayi kimse tasimamis buraya. Burdan bizde olaylari takip edebilsek :? Sonucta hepimizi ilgilendiren cok önemli bir konu !

Türkiyede neler oluyor? Yasak kalkabilecek mi?
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

2

26.01.2008, 16:44

inşallah temennimiz bu yönde...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

3

26.01.2008, 20:02

Bizde takib etmeye calisiyoruz.. :roll:

Insaallah bi adim atilabilir.

fiemanillah.

4

29.01.2008, 15:08

şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

özlemsüldür

Orta Düzey

  • "özlemsüldür" bir kadın

Mesajlar: 325

Konum: ısparta,antalya

Meslek: öğrenci

Hobiler: internet kitaplar müzik

  • Özel mesaj gönder

5

29.01.2008, 16:13

Traji komik........Yukardaki resme bakınca içim sızladı..... :oops: :cry:
Time has shown that Paradise is not cheap, and neither is Hell unnecessary.

6

29.01.2008, 17:47

Kurt yerine çakal, sırtlan olarak resmetmek gelseydi ıbrahim Özdabak abinin aklına, acaba öyle yapar mıydı?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

7

30.01.2008, 21:51

[img:420:409]http://www.yeniasya.com.tr/2008/01/30/resim/01a.jpg[/img]

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı adına yapılan açıklamada, başörtüsü yasağını kaldırmak için anayasada bir düzenlemeye gerek bulunmadığı, yasal mevzuatın başörtüsüne engel oluşturmadığı belirtilerek “Mevcut keyfîliğin kalkması yeterlidir” denilirken, “Üniversitelerdeki yasağı kaldırmak adına, olmayan bir yasağın diğer alanlara yayılmamasına dikkat edilmelidir” uyarısı yapıldı. TGTV, eğitim ve çalışma haklarının engellenemeyeceğini vurguladı.

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) adına yapılan açıklamada, yasal mevzuatın başörtüsüne engel oluşturmadığı belirtilerek “Mevcut keyfîliğin kalkması yeterlidir” denilirken, “Üniversitelerdeki yasağı kaldırmak adına, olmayan bir yasağın diğer alanlara yayılmamasına dikkat edilmelidir” uyarısı yapıldı.

TGTV adına yapılan yazılı açıklamada, hiçbir insanî, sosyal ve hukukî mesnedi olmayan, keyfî ve cebrî bir anlayışla yıllardır sürdürülmek istenilen başörtüsü yasağının ortadan kaldırılmasına yönelik son günlerde geliştirilen siyasî inisiyatif ve iyi niyetli gayretlerin takdire şayan olduğu ifade edilerek, “Başörtüsü halkın sorunu değil, gerçeğidir. Başörtüsü inançların ve dinin gereklerinin yerine getirilmesidir. ınsanlarımız başörtüsünü simge olarak değil Allah’ın bir emri ve dinin bir gereği olduğu için örter. Başörtüsü ile sorunlu çevreler ise esasında ülkemizin istikbali için de ciddî sorun teşkil etmektedir. Güçlü, bağımsız ve özgür bir Türkiye için bu tür sorunlar bir an evvel aşılmalıdır” denildi.

Türkiye’de milyonlarca insanın inancının gereği olarak başını örttüğü hatırlatılan açıklamada, bir insanın inancı gereği sırf başını örttüğü için eğitim, öğretim ve çalışma hakkı gibi bir takım temel haklardan mahrum edilmesinin, ayrımcılığa maruz kalmasının, kimi yerlere girmek istediğinde yasak duvarlarıyla karşı karşıya kalmasının yirmi birinci yüzyılda yaşanabilecek en dehşet verici insanlık ayıbı olduğu vurgulandı.

Açıklamada, ancak totaliter idarelerde görülebilen yönetim usulleri ve anlayışların değiştirilmesi gerektiği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye’de herkes, somut hak ve özgürlüklerin korkular ve mesnetsiz varsayımlara göre kısıtlanmadığı bir ortamı hak etmektedir. Gerçekte bunun için Anayasa’da bir düzenlemeye gerek yoktur; zira yasal mevzuat buna engel değildir. Mevcut keyfiliğin kalkması yeterlidir. Buna karşın fiili uygulamadan ve kanun koyucunun yerine geçmeye çalışan mahkeme kararlarındaki yorumlardan kaynaklanan bir ayrımcılık söz konusu olduğundan, bunu gidermek için somut bir düzenleme gerekmektedir. Üniversitelerdeki yasağı kaldırmak adına olmayan bir yasağın diğer alanlara yayılmamasına dikkat edilmelidir. Genel olarak nerede olursa olsun insanların inançları gereği kılık kıyafetine karışılmaması temel hak ve özgürlüklerin özüdür.

Türkiye bir hukuk devleti olduğuna göre başını açık ya da örtülü kadına eşit mesafede olmak ve aynı hakları kullandırtmak zorundadır. Bu itibarla tüm çevrelere ayrı ayrı çağrıda bulunmak istiyoruz: Sivil Toplum Kuruluşları (Gönüllü Teşekküller), her zaman olduğundan daha çok bugün özgürlüklerden yana tavır sergilemeliler ve temsil ettikleri toplumun genel kanaatine paralel bir şekilde seslerini yükseltmeliler. Sessiz kalmak, suça ortak olmak demektir. Tüm gönüllü teşekkülleri başörtüsüne yönelik keyfi uygulamaların kaldırılması çabalarına destek vermeye çağırıyoruz.”

Yeni Asya
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

8

30.01.2008, 22:08

Endişeler artıyor

Başörtüsü için önceki gün saatler süren toplantıdan sonra AKP ve MHP’nin uzlaşarak “çözüm” diye kamuoyuna deklare ettikleri formül de daha açıklandığı andan itibaren atılan eleştiri oklarıyla hırpalanmaya başlandı.

Bu itirazlarda başı, AKP’nin anayasa taslağını hazırlamakla görevlendirdiği akademisyenler heyetinin başkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun’un çekmesi, özellikle dikkatlere çarpan bir nokta.

Yapılması öngörülen düzenlemelerde “yüksek öğretim” ifadesinin kullanılmamasına tepki gösteren Özbudun, “Bu durumda yasak ilk ve ortaöğretimde de kalkar” iddiasında bulunuyor.

Keşke öyle olsa, ama heyhat...

Maalesef bu konudaki asıl gerçeği Prof. Dr. Hüseyin Hatemi seslendiriyor: “Başlangıç kısmı kaldırılmadıkça, anayasaya hangi ifadeyi koyarsanız koyun, başörtüsü yasağı kalkmaz.”

Neden? Çünkü yasağı koyanların ve devam ettirenlerin dayanağı, anayasanın başlangıç kısmında ifadesini bulan; başörtüsünü Atatürkçülüğe, ilke ve inkılâplara, çağdaşlığa ve laikliğe aykırı gördüğü için yasaklayan zihniyet.

Bu zihniyeti paylaşanların, ne zaman yasağı kaldırma girişimi gündeme gelse, anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez mâlûm maddelerinden, laiklikten ve devrim kanunlarından dem vurarak saf tutmalarının ardında bu gerçek yatıyor.

Demokrasimizi, gelişmesinin önündeki en önemli takoz ve bariyeri oluşturan bu engeli aşacak olgunluğa eriştiremediğimiz sürece, başörtüsü yasağını anayasa üzerinden çözme girişimlerinin başarılı olma şansı maalesef yok.

O halde yapılacak şey, evvelce de defaatle vurguladığımız gibi, sorunu tedrîcen ve uygulamada çözmeyi öngören bir strateji izlemek.

Ve ayrıca, bürokratik kurumların yetkilerini, AB kriterlerinde ifadesini bulan evrensel demokratik hukuk ölçüleri çerçevesinde yeniden düzenleyecek köklü bir anayasa reformunu bir an önce gündeme getirip sonuca ulaştırmak.

Ama önü arkası iyi düşünülmeden gündeme getirilmiş “çözüm” girişimlerinin bu reformları da zorlaştırdığı, işin bir başka önemli boyutu.

AKP-MHP uzlaşmasından çıkan formül, ilk bakışta, sorunu hem anayasa, hem de yasa değişikliği ile çözme gibi bir yaklaşımı yansıtıyor gibi görünse de, gerçekte “anayasa”dan “yasa”ya dönüş tercihinin ifadesi ve tezahürü.

“Kılık kıyafet anayasa ile tanzim edilmez” eleştirilerinden etkilendikleri anlaşılan iki parti, anayasanın 10. ve 42. maddelerine, yasağın kalkmasını netice vereceği şüpheli ilâveler yaparken, esas çözümü getireceğini düşündükleri formülü “yüz görünecek ve çene altından bağlanacak” tarifiyle YÖK Kanununa koymuşlar.

Böylece, yıllar önce bu sorunu yine benzer yolla çözmeyi deneyen, ama sonuçta Anayasa Mahkemesinin yasakçı içtihadının yazılmasına sebebiyet veren Özal’ın hatasını tekrarlıyorlar.

Yani, eğer AKP-MHP formülü Meclisten geçer ve Anayasa Mahkemesine götürülürse, bu yasa değişikliğinin de iptali kuvvetle muhtemel.

Dahası, evvelce iki kez denenip sıkıntının bu boyutlara taşınmasını netice veren bir hatanın üçüncü kez tekrarlanması, problemin çok daha katmerli hale gelip tam bir kördüğüme dönüşmesini netice verebilir. Doğrusu, endişeliyiz.

Kazım GÜLEÇYÜZ
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

9

30.01.2008, 23:38

Kaş yaparken göz çıkarmak dedikleri, böyle durumlar için söyleniyor olsa gerek.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

10

31.01.2008, 01:21

Görelim Mevlam neyler,
Neylerse, güzel eyler.

Sonuc Insaallah hayr´li olur. :roll:

11

31.01.2008, 22:58

cok duaya ihtiyacimiz var bu konuda, sadece gündeme gelince degil.Öyleyse her namazda en azidan 1 cümlede bu seair icin ayrilmali, madem elden su an baska birsey gelmiyor...

12

02.02.2008, 20:12

hayırlı olsun...
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

13

02.02.2008, 21:26

basörtü yasagi yüzünden hayallerinden vazgecip dinimizden taviz vermeme adina okuyamayan kiz artik kalmayacak..

Hayirli olur insallah..
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

14

03.02.2008, 20:29

Ne yaparlarsa aleyhlerine dönüyor. Bu son ayaklanmaları da aleyhlerine dönecek inşallah. Ümid ediyorum.

funya

Stajyer

Mesajlar: 59

Konum: Almanya/Aachen

Meslek: eğitim/organizasyon

Hobiler: Risale-i nuronu inceleyen kitaplar, internet, tiyatro

  • Özel mesaj gönder

15

03.02.2008, 22:35

SA
Arkadaşlar geri dönüşüm bu mesajla olsun istemezdim ama kısmet böyleymiş ...Ben şuna inanıyorum ki bu başörtü olayı çözümü sadece geçici olacak nasıl onlar senlerce bizim fikrimiz değiştrip de gönlümüzdeki başörtüleri açamadılar bizlerde onların kalplaerinde (Allah istemediği müddetçe tabii) açamayız adamalr o kadar inatçı ki zannediyorlar ki teknolji gelişip uzaya mekik atacaklardı bizim başörtülerin ucuna takıldı. ...
hıh :!:
ınsan vav şeklinde doğar, bir ara doğrulunca kendini elif sanır.
ınsan iki büklüm yaşar, oysa en doğru olduğu gün ölmüştür

her zaman funya...

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

16

11.02.2008, 01:28

Artik haberleri izlemek dahi istemiyorum tartismalar yüzünden. Agzi olan konusuyor :viyy: :viyy:

Hayirlisi insaallah...
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

17

11.02.2008, 22:20

daha dur yeni başlıyoruz.... :mrgreen:
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

18

13.02.2008, 21:28

o kadar çok gündemdeki özellikle medya konuyu sürekli başörtüsüne getiriyorlar amaç o kadar belli ki bi taraf laik diğer taraf gerici rolunde, her olay da ülkemizi bölmeye çalişma planlari ama bu olayda sorunluda olsa çözülecek ve çok az kaldi,
Sevdana kapılmış hepsi ve hepsi altüst olmuşlar; neşeyi de, kederi de sen bilip senden almışlar. Ne tuhaf; her şeyde seni sezmek!... Ve ne hoş hep seni beklemek!...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir