Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

17.10.2007, 13:52

Ekim 2007 - Kapak: Nasıl bir Cumhuriyet?


[img:215:300]http://www.yeniasya.de/gencyaklasim/images/kapaklar/2007-10.jpg[/img]

HANGı CUMHURıYET?29 Ekim’de Cumhuriyetin 84. yıldönümünü kutlayacağız. Kabaca “halk yönetimi” olarak tanımlayabileceğimiz cumhuriyet, 84 yıl boyunca halkı dışlayan, küçümseyen, yok sayan bir anlayışın sloganı oldu. Son yıllarda da devlet iktidarını elinde tutanlar güçlerini korumak adına sıkı sıkıya sarıldılar “cumhuriyet”e. Kendisini “dindar bir cumhuriyetçi” olarak gören Bediüzzaman ise, meşrutiyet yıllarında meşrutiyeti, cumhuriyetin kurulduğu yıllarda cumhuriyeti, çok partili siyasi hayata geçildiğinde ise demokrasiyi savunarak, sözcüklerden çok onların anlamları ve içerikleriyle ilgilendiğini gösterdi. Biz de Genç Yaklaşım olarak “Cumhuriyet”i ele aldık bu sayımızda. 1923’te kurulan genç cumhuriyeti zaman zaman “isim ve resimden ibaret” olarak nitelendiren Bediüzzaman’ın cumhuriyetten anladığı neydi? Demokrasisiz bir cumhuriyet olabilir mi? Halksız bir cumhuriyetten söz edilebilir mi? Bugün adına “cumhuriyet” denilen pek çok devlet var. Bunlarla, özellikle ıslam dünyasındaki cumhuriyetlerle Türkiye Cumhuriyeti’ni karşılaştırırsak nasıl bir tabloyla karşı karşıya kalırız? 4 halife döneminde cumhuriyete dair neler bulabiliriz? Hayvanlar âleminde de bir cumhuriyetten bahsedilebilir mi? Bediüzzaman’ın karınca ve arı örneklerini bu açıdan nasıl değerlendirebiliriz? Kadir Aytar, “Seksen dört yıllık cumhuriyet hasreti”ni kaleme aldığı yazısında, “Temel hak ve özgürlüklerin hiçe sayıldığı, halkın yönetimde söz sahibi olamadığı bir cumhuriyetin ve demokrasinin sakat, manasız, isim ve resimden ibaret olacağı”na dikkat çekiyor. Aykut Tanrıkulu, “ıslam ve Demokratik Cumhuriyet”i ele alırken, “ıslam ve cumhuriyetin, nasıl da yakın akraba olduklarını” hatırlatıyor. Hayreddin Ekmen, Bediüzzaman’ın “cumhuriyetçi karıncalarını ve arılarını” çizgileriyle anlatırken, M. Ali Kaya cumhuriyetin çeşitleri arasında gezdiriyor ve demokratik cumhuriyete ulaştırıyor bizi. Gençlere “dindar demokrat” kavramını sorduk, görüşler farklı, ama “din siyasete alet edilirse, en çok dindarlar zarar görür” görüşü ağırlıkta.

Eğitim konusuna eğileceğimiz Kasım sayısında buluşmak üzere, tüm ıslam âleminin Ramazan bayramını kutluyoruz.

Ekim sayısı: http://www.gencyaklasim.com/index.php?op…d=15&Itemid=103
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir