[img:215:300]http://www.yeniasya.de/gencyaklasim/images/kapaklar/2008-01.jpg[/img]
“Niçin yaşıyoruz?” “şu hayatta amacımız nedir?” Bu iki soru hayatımızı anlamlandırırken, ona değer katan iki önemli sorudur. Bu soruları görmezden gelmek, belki bazı sorumluluklardan ve yükümlülüklerden kurtulmamızı sağlıyor, ama çok daha önemli bir soruna da kapı açıyor: Kendimizi derin bir boşlukta, değersiz hissetme sorunu.
Biz de Genç Yaklaşım olarak, başta gençler olmak üzere toplumun geneline hâkim olan bu “amaçsızlık” konusunu gündemimize getirdik.
Kendini tanımlayamayan, kendini bir değer olarak görmeyen bir gençlikle karşı karşıyayız. Popüler kültürün etkisi altında kalan, zamanının çoğunu televizyon ya da bilgisayar başında geçiren, kulağındaki kulaklıkla kendini çevresinden soyutlayan, dünyada olup bitenlere ilgisiz, geleceğe dair beklentileri geçici arzu ve isteklerin tatmininden ibaret olan bir gençliği ele alıyoruz.
ınternetle yalnızlaşan, mp3 çalarıyla çevresindeki seslere kulağını kapatan gençliği konuşuyoruz.
Gençliğin amaçsızlığının nedenlerini ve nasıllarını araştırırken, yapılması ve yapılmaması gerekenler üzerinde durduğumuz bu sayımızda, Yusuf Sönmez, insanın aradığı şeye göre değer kazanacağına dikkat çekerek, “şifre, her şeyde ve her yerde O'nu anmak, O'nu anlamaktır” diyor.
Aykut Tanrıkulu ise, “Abes olmaktan ve dipsiz karanlıklara düşmekten” kurtulmanın yolunun “kâinatı değil, nefsi parçalamak”tan geçtiğini anlatıyor.
Osman Yiğit, hayatı anlamlandırmaya, bazı şeyleri “unutarak” başlamamızı önerirken, Levent Bilgi, meselenin temelinde “derinlik korkusu” olduğuna işaret ediyor.
Bu sayımızda Grup Endişe ve Rojin ile de görüştük. “Yaşanan hadiselere karşı bir takım endişeleri” olduğunu belirten Endişe “Korkuyoruz ama karamsar değiliz” diyor.
Albümlerinde Kürtçe parçalara da yer veren Rojin ise yasaklardan şikâyetçi, hiçbir halkın hiçbir halkı aşağılamaya küçümsemeye hakkı olmadığını söyleyen sanatçı şöyle konuşuyor: “Hepimiz insanız, ağladığımızda aynı tuzlu gözyaşlarını akıtıyoruz. Ayrımcılık ve faşizan duygular çok kötü bir şey”
Son olarak, fotoğraf yarışmamıza katılmak isteyen okuyucularımıza, eserlerini en geç 20 Ocak'a kadar bize ulaştırmalarını hatırlatıyoruz.
şubat sayımızda görüşmek üzere…
Ocak sayisi http://www.gencyaklasim.com/
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"