Keyfi idareler altında inleyen milyonlarca garibin Sen'den isteği ne ise, onun
için...
EY RAB'BıMıZ!
Arefe akşamı toplanan pazarların ardından atılmış eski ayakkabılar içerisinde
bayramda çocuğuna giydirecek bir pabuç arayan anne babanın samimiyeti ne ise
onunla...
EY RAB'BıMıZ!
Filistin'de; gözleri önünde üç aylık bebeğinin taşlara çarpılarak katledildiğine
şahit olan ananın Sana çözülen lisanıyla...
EY RAB'BıMıZ!
Dünyanın herhangi bir köşesinde, beli iki büklüm olmuş doksanlık dedenin sarığı,
bir düşman elinin hıncıyla başından çekilip ayaklar altına alınırken ne
hissettiyse o hislerle...
EY RAB'BıMıZ!
Bir ananın doğum sancısının en şiddetli olanının verdiği acı ne ise, aynısını
duyuyor ve onun gerçek teslimiyeti gibi bir teslimiyetle Sana teslim oluyoruz;
EY RAB'BıMıZ!
Peygamber ümmeti olduğunu söylemeye utanacak hale gelmiş şu topluluğumuzu
yeniden kendine döndür, kabahatlerimiz yüzünden kalplerimize yerleştirdiğin
vehn'i söküp al;
EY RAB'BıMıZ!
Bizi yeniden Sana teslim olan insanları kavuşturduğun şeref ve izzete kavuştur!
AMıN
VEHN: ZAFıYET, ZAAFLAR, DÜNYA SEVGıSı, ÖLÜM KORKUSU, UYUşUKLUK, PISIRIKLIK gibi
anlamlara gelmektedir.
"NE KADAR BILIRSEN BIL, SÖYLEDIKLERIN KARSINDAKININ ANLAYABILDIGI KADARDIR."
Hz.Mevlana,,,
Elleri açıp Allah’a yönelmenin adıdır DUA. Varlığımızı Allah’a teslim etmenin,
işimizi Allah’a ısmarlamanın diğer adıdır DUA. Ümidimizin de, korkumuzun da,
Allah olmasının işaretidir DUA. Sıkıntılı ânımızda da, rahatımızda da yan etkisi
olmayan tek ilaçtır DUA...
Azimdir, kararlılıktır, samimiyettir, ısrardır DUA...
“Sizden biriniz dua ettiğinde, istediğinde azimli ve karalı olsun. <<ALLAH’ıM
ver. istediğimi bana dilersen>> demesin. Zira Allah’ı zorlayan hiçbir güç
yoktur.”
Allah’tan korkmaktır, rahmettir, ummaktır DUA.
DUA; Allah’ın indirdiği kitaba, gönderdiği nebiye inanmaktır. Bu inançla
istemektir. Sıkıntılı anlarda kendisinden başka mabud olmayan, azamet ve hilm
sahibi, arzın ve semanın hakimine sığınmaktır DUA... “Başka gidecek kapımız yok,
sana sığındık.” diyerek boynu bükmektir DUA...
Yatarken, kalkarken O’nu hatırlamak, yerken, içerken O’na şükretmek, konuşurken,
susarken O’nu zikretmek, dünyaya gelirken O’na teslim olmak, sonra göçerken O’na
kavuşmaktır DUA...
Karanlık bir mağarada, tüm çıkış yolları kapanmış insanların, zulmetten nûra
çıkabilmeleri için, karanlık bir ortamda iyi amelleri hatırlayıp, gözyaşı
dökerek Allah’a niyaz etmeleridir DUA...
Kendi kendine yalvarmaktır, sabah akşam Rabbimizi zikretmektir, gafillerden
olmamaktır DUA...
ısteklerimizde ellerimi açmak, şerden sakındığımızda avuçları aşağı çevirmektir.
“Peygamber (s.a.v) dua ettiği zaman, ellerinin içini kendisine doğru tutardı.
(Bir şeyin şerrinden) Allah’a sığındığı zaman, ellerinin dışını kendisine doğru
tutardı.”
Her şeyi Allah’tan istemektir, istemede sabretmektir.
“Birinizin duası <> diyerek acele etmediği sürece, mutlak kabul olunur.”
Yalnız kendisine değil, kardeşi için de (gıyâbî) yalvarmaktır, nefsi için
istediğini, kardeşi için de istemektir.
“Kişi Müslüman kardeşine arkasından dua ederse, (gıyabında) melekler << Âmin!
Aynısı sana da olsun. >> derler.” (Müslim)
DUA; Peygamber Efendimiz (s.a.v) irtihal ettiğinde, Hz.Ebubekir (r.a) gibi
gözyaşlarına hakim olamayıp, kâinat güzelinin yüzünü açıp, alnından,
yanaklarından okşayıp güzel sözler sarfetmektir. “Allah’ım bizim duygularımızı
peygamberine ulaştır ve O’nu aramızda tut! O’nunla ilgili olarak bundan daha
başka bir acı başımıza gelmesin. Senden, kalbimizi O’na doğru çevirmeni ve
imanlı olarak Sana kavuşmayı dileriz. “
---------------------------------------------------------
www.dualar.com
