âmîn. Amele güvenmek, en tehlikeli şeylerdenmiş, ne kadar iyi de yaşasan, en önemlisi hüsn-ü hatîme, iman-ı kâmîl ile vefat. En çok şu iki duaya dikkat ederim, birisi evden çıkarken "Ya Rabbi sapmaktan ve saptırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğratılmaktan, cahillikten ve cahilâne davranılmaktan Sana sığınırım." , diğeri ise namazlarda son oturuşlarda, en son okunan -tesbihatın en arka kısmında da diğer okunacak dualar kısmında yazar- "Allahümme la tuhricna mine'd-dunya illa mea'ş-şehadeti ve'l-îmân." "Allah'ım, dünyadan kelime-i şehadet ve îmansız ayırma."
Çok şeylere şahit oldum, insanların çok değiştiğini, çok kendini kaybettiğini. Açıkcası kendimin de ayağımın kaymasından endişe eder hâle geldim. ınsan kınadığı ile imtihan edilirmiş diye duydum. ınsanların neden bu hâllere düştüğünü, bu günahları işlediğini anlayamazdım, şimdi bildim, Allah'tan hakkıyla korkmamak, ahireti unutmak, "yukînun" diye bakara suresinin başında kastedilen ahirete olan yakîni kaybetmek.
Peki insan nasıl bu yakîni kaybediyor?
Benim gözlemlediğim,
1- amele güvenerek,
2- yeis ile,
Bunu gördüm, bunu bildim, Üstad'ı tasdik ettim, bir kere daha asrın imamı olduğuna kuvvetle kanaat getirdim.