Bidat-i hasene olmasi da süpheli. Caiz olup olmadigini bilmeyerek fakat belki olabilir diye rahmet okumak tehlikelidir.
"Süpheye düsen harama düser" Hadisi Serifin mealinin manasini hatirlatmak isterim.
Eğer bir husuta Ayet ve Kur'an'a uygun bir hadis varsa içtihat luzumsuzdur. Hiç bir mezheb müçtehit,mürşid o hükmü kaldıramaz,yerine başka bir şey ikame edemez.
Eğer bir içtihat söz konusu ise içtihatı yapan müçtehidin tabisi o içtihadı ilan edebilir. Mecbur kılamaz. Uymayan kafir diyemez. Eğer müçtehid müçtehidse içtihadı red edemeyiz, kabul etmemek başkadır. Red onu inkar demektir,ıspat mecburdur.Müçtehid olmak lazım gelir. Kabul etmemekte ise ıspat etmek zorunluluğu yoktur.
Eğer ki içtihada mecbur ederse ,uymayan kafirdir deniyorsa , içtihadı değilde mecbur edeni red edip itab edebiliriz.
Eğer bir husutusta cumhur-u ulema yada meşveret ile bir içtihat söz konusu ise onu red edemeyiz ve kabul ederiz. Uymak veya amel etmek müçtehidine veya nefsi içtihadına aittir. Ancak o uymamayı dahi teşri edemessin. Ben bu içtihada uymuyorum denilmez. Zira,meşvereti red eden hadsizdir.
ışte bu itikadı görmemiş anlamamış bazı zahir ulema ve ona tabi safdil veya cahil şakirtleri içtihadından tevellüd eden hükümleri bir zaman sonra dini hüküm gibi benimsemiş hata kendi mesleklerinin bazı adet ve kurallarını dahi dine ikame etmişler. ıfrat adlı dalalet mesleği burdan doğmuş.(Burası meselemizie uygun düşebilir)
Mezheblerde bu itikat üzere doğmuş ve benimsenmiştir. Bir kişi ehl-i sünnette olan diğer mezhebleri red etmez ,ancak kabulde etmez. Red edememe sebebi cumhur-u ulemeanın ve cumhuru-u avamın kabulüne vabeste olmasındadır. Ancak teşri yoktur. Uymak zorundasın denmez. Ancak, bu içtihadların hiç birini kabul etmeyen bir adam kendi nefsine içtihat edecektir.(Dikkat bu kısım çok ince bir husutur) Teşri etmese yine sorun yok. Ancak, bu mezhebi içtihadları red etmek ise şöyle bir tehlike var. Red ettiği zaman onu yerine koyulan içtihad yeni bir mezheb demektir ki cumhur-u ulemanın kabulüne ve cumhur-u avamın keyfine münhasırdır. ıtab edilemez. Eğer ki kabul olmassa dalalet ve belki küfürle neticelenecektir.
ışte mezheb farz değil ancak mezhebsizlikten çıkan sonuç haramdır. Meşvereti ve cumhur-u ulemayı red demektir.
Bu sonuca göre benim kendi nefsi fikrim cumhur-u ulemanın içtihadına muhallif değildir. Hatta her asırda gelen o zatlardan hiç birinden duymamışım. Duyamam olmadığını göstermez, düsturunca konuyu bahçeye saldım taki bilen varsa söylesin. Madem böyle bir içtihat yok ve haber alamamışım ben o fikrimi kabul ederim. Zira, hiç bir ayet veya hadis dahi ima ve işaret etmemiş ki "Rahmet caiz değildir" densin.
Ama tehlikelidir,itiraz oluyor, denmiş kabul edip başımla demişim. Sustum ,lakin terk etmedim. :wink:
Muhabbetle