Hem deme ki, “Halk içinde ben intihap edildim. Bu meyveler benimle gösteriliyor. Demek bir meziyetim var.” Hayır, hâşâ! Belki herkesten evvel sana verildi; çünkü herkesten ziyade sen müflis ve muhtaç ve müteellim olduğundan en evvel senin eline verildi.
Hem deme ki, “Halk içinde ben intihap edildim. Bu meyveler benimle gösteriliyor. Demek bir meziyetim var.” Hayır, hâşâ! Belki herkesten evvel sana verildi; çünkü herkesten ziyade sen müflis ve muhtaç ve müteellim olduğundan en evvel senin eline verildi.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî
Yusuf değilsen bari Yakub ol; Onun gibi matlûbuna erişmek için ağla! O elbiseyi elde etmek istersen cesedindeki göz çocuğunu ağlat! Nerede bir dert varsa deva, oraya gider; Neresi alçaksa, su oraya akar. Bulut ağlamadıkça yeşillik nasıl güler? Çocuk ağlamadıkça süt nasıl coşar? Gülmeler, ağlamalarda gizlidir. Ey sâf ve temiz kişi! Defineyi yıkık yerlerde ara!
Mevlana
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Söz, suya atılan taşın etrafındaki hâleler gibidir.
Suyun etrafındaki halkaların ne kadar genişleyebileceğini
bilemeyeceğiniz gibi, sözün gönüllerde ne etki yapabileceğini de
bilemezsiniz, burada anlatırsınız, kim bilir kimin gönlünde ne etkiler bırakır!
Sabahattin Zaim
Öküz, mükemmel görünümlü Bağdata gelir... Bir ucundan öbür ucuna şehri dolaşır... Bütün o zevkleri, o hoşluğu, tadı, tuzu, güzellikleri görmez de...Göre göre yerdeki karpuz kabuğunu görür...İşte bu öküz nefsimizdir...