Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

07.07.2007, 11:43

aks-i sada

Aks-i sada

Ben aks-i sadayım..yol kenarındayım bu sabah..o durup baktığın sarı çiçekteyim…Ben aks-i sadayım..hani dün geceden hayalinde kalma yıldızdayım..ışıl ışılım hala…Ben aks-i sadayım kehkeşandan…O muhteşem manevraların hayretinden ve heybetinden ürktüğünde de oradaydım, ben aks-i sadayım…

Bazen bir leyle bir nehara ilişirim…bazen zamandır benim beşiğim..bazen bir şairi kefenlerim… Elini öperim şadırvanda dedemin… Ben aks-i sadayım…

Bahar vagonlarında gelirim vakti vaktinde… Bir kiraz ağacına çıkarım… Bir kanatlı tohumcuğa biner uçarım.. ben aks-i sadayım…

Yağmur taneleri benim de mekânım olur… Meleklerle beraber ineriz bulutlardan toprağa… Ve ben aks-i sadayım yüzünde bahçelerin…

Bazen rüzgarlara karışırım…onlar yol alırken ve uyarken sevk emrine ben yanlarındayım…bazen dağlardayım…En derin mahzenlerindeyim…nehir başlarını tutarım..Nil’e yol alırım…

Ben aks-i sadayım… Kuş göçlerinde… Sevk ve hayat münavebelerindeyim… Ben aks-i sadayım şimşeklerde gök gürültülerinde…

Ben aks-i sadayım Davud dan kalma seslerde…

Aks-i sadayım Kibriya denizlerinde…Aks-i sadayım madde-i esirde ve hava zerrelerinde…Ben aks-i sadayım ..Elif –ba-cüzlerinde…

Aks-i sadayım… Marifet gözlerinde… Satır satır nazarına getiririm baktıklarına nasıl baktıysan onların seslerini…

Aks-i sadayım ıman şubesinde… En Yüksek sesimle sendeyim… Senin içinde senim. Ben aks-i sadayım. Herkeslerin korktuğu emanetteyim gizlice…

Kitabı okuyan benim kametimce… Cevherlerden mücella bu tecelliden… Beni okuyanda kitabdır sende… ben aks-i sadayım bu bilmecede…Nasıl okursan öyle okunurum sana..Nasıl duyarsan öyle işitilirim…Nasıl bakarsan öyle görürüsün beni ,ben aks-i sadayım tefekkür penceresinde ve ferim gözlerinde…

şu kâinata saldığın en sessiz ses benim… Nasıl ister nasıl işlersen Âlemi sana öyle dönerim… Bu sada da bir aks-i sada ve aks-i sada da bir beka muradın varsa eğer?

Buradan başla istersen bir aks-i sadayı Münevver;


Ayet'ül Kübra


Kâinattan Hâlikını soran bir seyyahın müşahedatıdır


“Evet, bu dünya memleketine ve misafirhanesine gelen herbir misafir, gözünü açıp baktıkça görür ki: Gayet keremkârâne bir ziyafetgâh ve gayet san'atkârane bir teşhirgâh ve gayet haşmetkârâne bir ordugâh ve talimgâh ve gayet hayretkârâne ve şevk-engizâne bir seyrangâh ve temâşâgâh ve gayet mânidarâne ve hikmetperverâne bir mütalâagâh olan bu güzel misafirhanenin sahibini ve bu kitab-ı kebîrin müellifini ve bu muhteşem memleketin sultanını tanımak ve bilmek için şiddetle merak ederken, en başta göklerin nur yaldızıyla yazılan güzel yüzü görünür. "Bana bak, aradığını sana bildireceğim" der. O da bakar, görür ki:……………..



Vesselam

m_safiturk

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir