Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Alıntı sahibi ""nurciv""
Dört yerde semanin kapilari acilir ve duaya icabet olunur
4- Kabe görüldügü zaman
Alıntı
Değerli Kardeşimiz;
Kabe'yi görünce dua etmek sünnet ise de, ilk görüldüğünde yapılacak duanın kabul olacağına dair bir rivayet bulamadık. Bununla beraber yapılan her duanın, özellikle Kabe'de yapılan duaların kabul olacağını Allah'ın Rahmetinden bekler ve ümit ederiz.
Mekke'ye girip Kabe görüldüğünde şöyle dua etmek müstehabdır:
Ey Allahım! Bu beytin (Kabe'nin) şeref, azamet, kerem ve yüceliğini artır. Ey Allahım! Bu beyti şereflendiren, yücelten kullarının da şeref ve keremini artır. Selâm sensin, selâm sendendir. Ey rabbimiz! Bizi selâmla yaşat!
Selam ve dua ile...
Editör
www.sorularlaislamiyet.com
Alıntı
Resulullah (sav) Efendimiz buyuruyor ki: "Kulun Allah'a (manen) en yakın olduğu hal, secdede bulunduğu halidir. Secde (esnasında) Allah'a çok dua edin." (Müslim) secdede dua nasıl yapılır?secdede namazın içindedir,namazda konuşmak namazı bozar,içindenmi fısıldıyacaksın?
Değerli Kardeşimiz;
Cevap için tıklayınız...
Farz namazlarda duanın ölçüsü:
Namazın teşehhüdünde “et tahiyyatu, allahümme salli, allahümme barik, Rabbena Atina ve rabbenağ firli” dualarının dışında başka dualar okunabilir mi?
Dualarda efdal olanları bunlardır. Bu bakımdan halkın sözlerine benzer tarzda dua yapmak veya halktan istenilmesi her zaman için mümkün olan şeyleri arzulayarak bazı sözlerle duada bulunmak uygun değildir. Buna bir örnek verelim:
«Allahım! beni falan kızla evlendir..», «Benim tarla bahçeme su indir..» gibi. ışte bu tür sözlerle duâ etmek doğru değildir. Hatta caiz olmadığını söyleyenler var ki sahih olan da budur. (El-Ayni şerh-i Hidâye - Fetavâ-yi Hindiyye.)
Duada bu ölçüyü dikkate alanlara göre, «Allahım! Bana çok mal ver» derse, namazı bozulur. «Allahım! Bana ilim ve hac nasîb eyle» derse, namazı bozulmaz. Çünkü birincisi halk sözlerinden birdir.
Bunun için Sünnete uygun duaları ezberleyip okumak daha uygundur. Dilin başka bir söze kaymasını önler. (El-Velvaliciyye / Abdürreşid – Tatarhaniyye.)
Ancak bu konuda genel kaideyi unutmamak gerekir:
Teşehhüde oturduktan sonra, yani «Et-Tahiyyat’ı» okuduktan veya onu okuyacak miktar oturduktan sonra halkın sözüne benzer anlam ve ölçüde yapılan dualar namazı bozmaz, ancak kişi böyle yapmakla namazdan çıkmış olur. Son farz olan Teşehhüd Miktarı oturmak gerçekleştiği için namazın bozulması söz konusu değildir. Bu miktar oturmadan belirtilen anlam ve ölçüde duâ yapacak olursa, o takdirde namazı bozulmuş sayılır. (Et-Tebyin / Zeylaî - Fetava-yi Hindiyye.)
Rivayet yoluyla sabit olan dualardan biri de, Ebu Bekir Sıddîk (R.A.)'den nakledilenidir:
Resûlullah (A.S.) Efendimiz, namazda okumam için bana şu duayı öğretti:
«allahümme, innî zalemtu nefsî zulmen kesîren ve innehu lâ yağfîru'z-zünube illâ ente, fağfir lî mağfireten min indike verhamnî inneke ente'l-ğafuru'r-rahîm.»
Türkçe anlamı:
«Allahım! Ben kendime çok haksızlık ettim. Doğrusu günahları ancak Sen bağışlarsın; beni bağışla, kendi katından bir bağışlamayla beni mağfiretine erdir. Bana merhamet et. Çünkü ancak Sen hem ğafur'sun, hem Rahîm'sin,»
Büyük sahabi ıbn Mes'ud (R.A.) de daha çok şu duayı tavsiye etmiştir:
«allahümme innî eselüke mine'l-hayrî küllihî, ma alimtü minhu vema lâ a'lemu ve euzu bike mine'ş-şerrî küllihî ma alimtu mînhu vema lâ a'lemu. »
Türkçe anlamı:
«Allahım! Bildiğim, bilmediğim bütün hayırları Senden dilerim.
Bildiğim ve bilmediğim bütün şer ve kötülüklerden Sana sığınırım.»
Et-Tahiyyat ve bazı dualardan sonra şu duayı da yapmak müstehabdır:
«Rabbî'c'alnî mukîme's-salâtî ve mîn zürriyyetî rabbenâ ve tekabbel duaî rabbanâ, iğfir lî veli valideyye ve lil mü'minîne yevme yekumu'l-hisab.»
Türkçe anlamı:
«Rabbimiz! Beni de, soyumu da namaz kılanlardan eyle. Rabbimiz! Duamızı kabul buyur. Rabbimiz! Beni, anamı-babamı ve bütün mü'minleri -insanların hesaba kalkacakları gün bağışla.»
(Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla ıslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/263-265.)
Selam ve dua ile...
Editör
www.sorularlaislamiyet.com