Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle anlatıyor:
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Ashâbını,
- "Sakın iftar etmeden peş peşe oruç tutmayınız!"
diye uyarmıştı. Müslümanlardan biri ona,
- "Ama ey
Allah´ın Elçisi! Sen peş peşe oruç tutuyorsun!" deyince,
- "Hanginiz bu konuda benim gibi olabilir? Beni Rabbim yedirir içirir" buyurdu.
Bazı Sahâbîlerin arka arkaya oruç tutma işinden vazgeçmediklerini görünce, onlara iki gün peş peşe oruç tutturdu; ardından yine ara vermeden bir gün daha tutturdu. Derken hilâlin doğduğu görüldü.
Resûl-i Ekrem, arka arkaya oruç tutma isteğinden vazgeçmeyenleri cezalandırmak ister gibiydi.(1)
Sonra şöyle buyurdu:
- "Eğer hilâl görünmeseydi, size peş peşe fazla oruç tutturacaktım. Siz ibadetlerden gücünüzün yettiği kadarını yapmaya çalışınız."
1, Resûl-i Ekrem, ibadete düşkün olan bazı kimselerin bir süre sonra bu ­isteklerini yitireceklerini veya ibadetten büsbütün soğuyacaklarını bildiği için, Müslümanların iftar etmeden peş peşe iki gün veya daha fazla oruç tutmalarını arzu etmemişti. "Savm-ı visâl" denen art arda oruç tutmanın sadece
kendisine ait bir özellik olduğunu bilmelerini istemişti.
------------------------------------------------
Buhârî, Savm 49, Hudûd 42, Temennî 9, ı´tisâm 5; Müslim, Sıyâm 55-61; Tirmizî, Savm 62. Resulullah.org
Kötü huy kılavuzun oldukça mutlu olacağım sanma! Sen sabaha kadar gaflet uykusundasın, ömürse kısadır. Korkarım ki, sen bu uykudan uyanınca gündüz olur