Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz.
Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz.
Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Peygamberimiz okuma yazma bilmiyormuydu?
Cok yaygin olan bir düsünceye göre Peygamberimiz okuma ve yazma bilmiyordu. Siz ne düsünüyorsunuz bu konu hakkinda?
Re: Peygamberimiz okuma yazma bilmiyormuydu?
Cok yaygin olan bir düsünceye göre Peygamberimiz okuma ve yazma bilmiyordu. Siz ne düsünüyorsunuz bu konu hakkinda?
Peygamberimiz (a.s.m) okuma yazma eğitimi almamıştır. Ama Allah tarafından bütün ilimler kendisine öğretilmiştir. Peygamberlik mucizelerinden biridir bu. Yani cahil bir insan değildir ...
bende öyle olduğunu biliyorumdm..konuyla alakadar şu ayet var:
(Sen bundan [Kur’an-ı kerim indirilmeden] önce, bir yazı, bir kitap okumadın, elinle de yazı yazmadın. Böyle olsaydı, bâtıl yoldakiler şüpheye düşerlerdi.) [Ankebut 48]
---------------------
ve Sahihi Buhari’de şöyle bildirilmiştir:
Resulullah, peygamberliği bildirilmeden önce sahih rüyalar görürdü. Gördüğü rüyalar gündüz aynen çıkardı. Çoğu geceleri Hira dağındaki mağarada ibadet ile geçirirdi. Ramazan ayında bir gün Hira dağındaki mağarada ibadet ile meşgul iken, bir kimse [Cebrail aleyhisselam] geldi. Elinde ipekten bir örtü vardı. Resulullah efendimiz şöyle buyurmuştur:
(O kimse bana “Oku” dedi. (Ben okuma bilmem) dedim. Elindeki örtüyü başımın üzerine koydu. Başımı ve yüzümü örttü. Sonra o örtüyü başımdan kaldırdı ve “Oku” dedi. Ben yine (Okuma bilmem) dedim. Yine önceki gibi, Alak suresinin (ınsanı bir “alak”tan [döllenmiş yumurtadan] yaratan Rabbinin adıyla oku! Oku, insana bilmediklerini öğreten ve kalemle yazdıran Rabbin en büyük kerem sahibidir) [mealindeki] âyet-i kerimeleri okudu. Ondan işittiklerim kalbime tamamen yerleşti.) [Bundan sonra oku dendiği zaman öğrendiklerini aynen tekrarlamıştır.]
selametle kardeşim..
Zübeyir Gündüzalp diyor ki: "Dünyada huzur ve rahat mı arıyorsunuz? Ukbada saadet mi istiyorsunuz? Risale-i Nur okuyunuz.
Ek soru
Peki Peygamberlik gelmeden evvel okuma yazma bilmiyordu. Fakat risalet geldikten sonra bu durum degismis olabilirmi?
Re: Ek soru
Peki Peygamberlik gelmeden evvel okuma yazma bilmiyordu. Fakat risalet geldikten sonra bu durum degismis olabilirmi?
Sanmıyorum. Çünkü vahiy katipleri vardı. Peygamberimiz (a.s.m) onlara yazdırıyordu. Bu arada sakıncası yoksa , bu konuya neden bu kadar takıldınız?
Re: Ek soru
Peki Peygamberlik gelmeden evvel okuma yazma bilmiyordu. Fakat risalet geldikten sonra bu durum degismis olabilirmi?
Risaletten sonra Allah tarafından tüm ilimler verilmiş efendimize..
Zübeyir Gündüzalp diyor ki: "Dünyada huzur ve rahat mı arıyorsunuz? Ukbada saadet mi istiyorsunuz? Risale-i Nur okuyunuz.
Âlemlerin rabbi, o şanlı peygamberini kimseye talebe etmedi. ılâhî takdiriyle buna engel oldu. Bu okuma tehir edildi; tâ “oku” emri gelinceye kadar. Bu emri alan o nebiyy-i ümmî (asm.), insanlık âlemine Kuranı tâlim etti; kâinat kitabını rabbinin ismiyle okudu. Ondaki hikmetleri, ince mânâları, gayeleri anlattı. ınsanın mahiyetini, hakikatini, vazifesini öğretti...
Zübeyir Gündüzalp diyor ki: "Dünyada huzur ve rahat mı arıyorsunuz? Ukbada saadet mi istiyorsunuz? Risale-i Nur okuyunuz.
Tesekkürler
Bu kadar cabuk cevap gelebilecegini beklemiyordum. Allah razi olsun!
Zübeyir Gündüzalp diyor ki: "Dünyada huzur ve rahat mı arıyorsunuz? Ukbada saadet mi istiyorsunuz? Risale-i Nur okuyunuz.
Vefat etmeye yakin yakindakilerine kagit ile kalem getirmelerini istedi. Birseyler yazacakti. Yanindakiler Kuran ve Sünnet bize yeter bunun haricinde bize birsey lazim degil dediler (aralarinda Hz. Ömer de vardi). Peygamber efendimiz buna hiddetlendi ve yanindakilere gitmelerini söyledi.
Yazacagi neydi acaba diye merak ediyorum
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda
izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.