Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Sultan

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Sultan"

Mesajlar: 99

Konum: Kütahya

Meslek: Dağcı

Hobiler: Kızak, yüzme, orman gezileri

  • Özel mesaj gönder

1

26.03.2004, 21:54

Bakan Bey ne yapmak istiyor?

[SIZE=5]Bakan Bey ne yapmak istiyor?[/FONT]


Zaman 3 Kasım seçimleri öncesi... “ıktidara gelirse şöyle yapacak, böyle yapacak” diye AKP’yi abartılı şekilde övenlerle konuşuyoruz. Kendilerine dedim ki, “Öyle gözüküyor ki, bu seçimi AKP alacak. Ama o söylediklerinizi kesinkes yapmazlar da hiç olmazsa, daha kötüsü olmasa bari.”

AKP’deki bazı isimleri sıralayarak da şöyle söyledim: “Bunlardan birini yarın Devlet Bakan’ı yapıp Diyanet’in başına getirirlerse, siz o zaman seyreyleyin manzarayı.”

Tayyip Bey’le taa belediye başkanlığı zamanından beri yakınlıkları olduğunu bildiğim için verdiğim isimlerden birisi de Sayın Mehmet Aydın idi...

Ne oldu? Bildiğiniz gibi, Mehmet Aydın’ı getirip Diyanet’e bakan Devlet Bakanı yaptılar. O da Ali Bardakoğlu’nu DıB yaptı.

Öyle olunca ne oldu? Sayın Ali Bardakoğlu, Kurban hakkında Müslümanların zihinlerini en hafif tabiriyle karıştırdı.
Bakan Bey ise, camilerle ve Cuma namazıyla uğraşıyor. şöyle ki:

1) 2002 senesinin üçüncü ayında alınan 50 sayılı kararda, “Bundan sonra Cuma namazı 16 rekât değil, 10 rekât kıldırılacak” deniliyordu. Ama bunu eski DıB Mehmet Nuri Yılmaz zamanında yaptıramadılar. şimdi Türkiye’de birçok yerde yaptırılıyor. Yavaştan diğer şehirlere de yayıyorlar. Önce nabız yokluyor; sert itiraz yoksa yavaştan tatbike geçiyorlar. Ondan sonra başlıyor cemaat ile müezzin ve müftüler arasında bir kavga. Böyle bir kavganın şahitlerinden birisi de AKP milletvekillerinden birçok kimsenin yakından tanıdığı Vahit Erdem. Kendisiyle konuyu bizzat konuştum.

2) Gelelim Sayın Bakan Mehmet Aydın’ın camilerle uğraşmasına...


Yavuz Bahadıroğlu yazdı. 76 sene önce başka bir Vakit gazetesi çıkıyordu. 30 Kânunuevvel 1928 tarihli Vakit, şöyle bir haber veriyordu: “Cemaati olmayan 90 adet cami kapatılacak. Bu camilerin vazifelileri de boş olan kadrolara tayin edilecek. Boş kalan camiler de satılacak.”
Zamanımıza göre daha dindar olan 76 sene öncesinin Türkiye’sinde cemaatsiz olacak bir cami düşünebiliyor musunuz? O camilere Cuma günü de mi gelen yokmuş acep? Günlük namazları baz alır, haftada bir kılınan Cuma namazını yok sayarsanız, dediğiniz doğru gibi olur. (Ama kimse sadece Pazar günleri ayin yapılan kiliselerin cemaatsiz olduğunu söylemez.)

Konuya dönelim. Demek ki neymiş? Camiler önce cemaati yok diye fazlalık görülmüş, sonra da Agop, Kirkor, Mişon ve Bohor efendilere satılmış. Bir kısmı da, CHP ocak merkezi yapılmış. Birçok cami, hatta Sultanahmet Camii bile ıkinci Dünya Savaşı günlerinde kışla yapılmıştı.

Değerli okuyucular, “Tamam ama, bunun Bakan Mehmet Aydın’la ne ilgisi var?” diyorsanız, arzedeyim: 76 sene önceki tatbikatta, gerekçe, camilerin cemaatsiz olmasıydı. Bakan Bey daha da ileri gidiyor. Cemaati olmamak şöyle dursun, az cemaati olan camilere bile kilit vurmak istiyor. Diyor ki, “ıki-üç cemaatin bulunduğu camilere imam atamayacağız. Mevcutlarını da geri çekeceğiz. Özellikle birbirlerine çok yakın olan camilerin görevlilerini geri çekip, bunları büyük camilerde ihtiyaç duyulan yerlere veriyoruz.” (Vakit, 3 Mart 2004)
“Vereceğiz” değil, “Veriyoruz” dediğine göre tatbikat berdevam... Peki, imamsız kalan camiler ne olacak? AKP’li Bakan, Mişonlara satacak değil ya, kapısına kilit vururlar zâhir...

Bakan Bey’e sormak istiyorum: 5 vakit namaz namaz da, Cuma ve Bayram namazları namaz değil mi? Cuma ve bayramlarda cemaatin caddelere taştığını biz görüyoruz da, zât-ı âlîniz hiç görmediniz mi?

Söylediğinize göre camiler için yeterince kaynak ayırmışsınız; onun için camilerde artık para toplanmayacakmış. Sözde Milli Eğitim’in de kaynağı var. Ama okullar velilerden elektrik ve kömür parası istiyor. Ama kararınızda durun; camiler de okullara benzesin. Zaten yeni cami yapmak da epeyce zorlaştırıldı. Mevcut camiler de parasızlıktan kapandı mı, bakanlık çok kolay.

_____________

Ali Eren - Vakit Gazetsi
26 Mart 2004 Cuma





Ali Eren'in Diyanet Üzerine Yazdigi diger Yazilar:



Hıristiyanı Müslümanlaştırmak dinsizlikmiş
"Diyanet kimlere emanet edilmiş?"
Diyanet’in cevabı
DıB, ibadete teşvik etmeli değil mi?
Diyanet’in bastığı kitap başka konuşuyor, Başkanı başka
Kitaplara itimat ahmaklıksa...
Halef-Selef Diyanet ışleri Başkanları
Kapalı yerde söylenen sözler
Merkezi va’z ve merkezî ezandan sonra merkezî namaz...
Kutlu Doğum Haftası, Diyanet ve Diyalog
Kurban vâcib mi, sünnet mi?
Ayağa kalk Sakarya
Sevgi Çiçekleri

2

27.03.2004, 16:23

bu yazılarla bizleri bilgilendiridiğiniz için teşekkürler..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir