Hem Risale-i Nur yazın nasıl ki büyük bir yağmur ve rahmete sebep olduğu delillerle beyan edilip Gavs-ı Geylânî'nin (k.s.) kerametine dair risalede kaydedilen hadise Risale-i Nur'un bir kerameti olduğu gibi, bu seneki kışta Risale-i Nur'un merkez-i faaliyeti, Barla'dan Isparta'nın bağlarına nakledilmişti. Bağlarda soğuk ve fırtına şehirden çok şiddetli oluyordu. Bu şiddetli kışta Risale-i Nur'un dersi tatil olmamak ve naşiri de dayanabilmek için, bir eser-i rahmet olarak bu senenin kışı gayet mutedil geçti. Evet, herkes biliyor ki, şimdiye kadar böyle mutedil ve bazı günleri yaza benzer tarzda bir kış, bu yakın zamanlarda görülmemişti. ışte bugün, yeni Mart on iki, eski şubat yirmi yedidir. Sitte-i Sevr denilen fırtınalı altı meşhur günün üçüncü günü olan bugün, nevruz günü gibi açıktır, güzeldir. Nasıl ki Risale-i Nur'un bereketi yüzünden rahmet-i ılâhiye yaz ortasında bir bahar getirdiğini kanaat verecek emareler ile görmüştük; öyle de, bu kış ortasında Risale-i Nur'un bereketi yüzünden bir güz mevsimi olmasına bir vesile olduğuna kanaat ettik.
Sikke-i Tasdik-i Gaybi | Risale-i Nurdan Parlak Fıkralar ve Bir Kısım Güzel Mektuplar
Aslında bu yazıyı dün saat on ikiye on kala 8.Lema'da okudum
Çok ilginç okuduğum yazı hem tevafuklardan hem yağmursuzluk felaketinden bahsediyordu.
Ben de "zamanımızdaki gelmekte olan kuraklığın hikmetini düşünürken "hadi son bir bu kısmıda okuyayım " dedim. Bana hem bir müjde hem hoş bir tevafuk oldu. Martın on ikisine girerken böyle yazı çok ilginç. Ayrıca hakikatten dışarda Nevruzdan kalma bir sıcak var.
Paylaşmak istedim.
Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...