Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz.
Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz.
Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Secde ve rükû, varlık tokmağını, Allah kapısına vurmaktır. Çok vur, mutlaka açılır kapı.
Ne tükenmez hazinesin ey dil! Ne devasız bir dert!
Hz. Mevlânâ
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.
Zübeyir Gündüzalp
Sevdiğin herşeyin mutlaka kulu ve kölesi olursun. Halbuki Allah kendisinden başka hiç kimseye köle olmanı sevmemekte ve istememektedir.
Hikem-i Ataiyye'den
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.
Zübeyir Gündüzalp
Söylenen her söz üzerinde, içinden çıktığı kalbin kisvesi, elbisesi vardır.
Hikem-i Ataiyye'den
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.
Zübeyir Gündüzalp
Yok olmayan bir izzet ve şerefin seninle olmasını istiyorsan, fâni bir izzet ile aziz ve bahtiyar olmaya çalışma.
Hikem-i Ataiyye'den
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.
Zübeyir Gündüzalp
Çocuklarınızın yarın söz sahibi olmasını istiyorsanız,daha bugünden onlara iyi kitaplar hediye edin.
Hz. Ali r.a.
“Der tarîk-ı acz-mendi lâzım amed çâr çiz.Fakr-ı mutlak acz-i mutlak, şükr-ü mutlak, şevk-i mutlak ey aziz.”
'İnsanların ölmesi ile yaşamın gülünçlüğü nasıl değişmezse, insanların gülmesi ile de yaşamın ciddiliği değişmez.'
Bernard Shaw
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...
( ŞEMS-İ TEBRİZİ )
İstemem naklü cenazemde çelengü ahenk,debdebe ile gidilir saha değil makber,orası medhalidir bergah-ı mevlanın,kapısından içeri acz ile girmek ister.
Tahiri mevlevi
“Der tarîk-ı acz-mendi lâzım amed çâr çiz.Fakr-ı mutlak acz-i mutlak, şükr-ü mutlak, şevk-i mutlak ey aziz.”
Uzaktan sevmek nedir?
Gidin HZ. VAHŞİ (r.a)'ye sorun!
Görmeden sevmekten başka bır şey bu..!
Görmek fakat yaklaşamamak
Bakmak ama konuşamamak...
Sadece uzaktan seyretmek ve ağlamak,
Zor olan budur.
Görmek ama dokunamamak...
Kerem kendi suretini görmeden sen artık ASLI-NA bürün demişler;Ferhat doğduğu gün isim vermeden bu çocuk ne kadar ŞİRİN demişler...
Meyvesi bol ağacın dalları yere eğildiği gibi akıllı insanlarda mütevazı, alçak gönüllü olurlar.
“Der tarîk-ı acz-mendi lâzım amed çâr çiz.Fakr-ı mutlak acz-i mutlak, şükr-ü mutlak, şevk-i mutlak ey aziz.”
En son ölüm gelir, yine de erken deriz.
Mevlana İdris
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.
Zübeyir Gündüzalp
Saatin pili bitince eylemez tık tık,
Vakti saati gelince ruha derler çık çık,
Hakk'a kulluk eyle Zira Ahirette dinlemezler hık mık....
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.
Zübeyir Gündüzalp
Yâ ma'şere'l–Ekrâd!
İttifakta kuvvet, ittihatta hayat, kardeşlikte saadet, hükûmette selâmet vardır.
İttihat bağını ve muhabbet şeridini sağlam tutun. Ta ki, sizi belâdan kurtarsın...
(Eski Said Dönemi Eserleri, s. 24)
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Bu kainattaki görünen bütün güzellikler öyle bir güzelden geliyorki;bu mütemadiyen değişen ve tazelenen kainat,bütün mevcudatiyle ayine darlık dilleriyle,o güzelin cemalini tavsif ve tarif eder.
(şualar-76)
“Der tarîk-ı acz-mendi lâzım amed çâr çiz.Fakr-ı mutlak acz-i mutlak, şükr-ü mutlak, şevk-i mutlak ey aziz.”
Kaba bir insandan nezaket beklemek, taşta çiçek yetişmesini beklemeye benzer.
Şahide
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.
Zübeyir Gündüzalp
Kaderin cilvesini abilerimiz anlayamadı Süfyan ve Deccal'in fitnesine kapıldı.
Kardeşim Allah için biz sizleri seviyoruz. Ahirzaman fitnesi bizi ayırdı. Süfyan bilmeyerek dine hizmet etti. Kader sizi orda istihdam etti. Bizi de burda.
Kaderin cilvesini abilerimiz anlayamadı Süfyan ve Deccal'in fitnesine kapıldı.
Zaten Üstadımız da babalar sakitane bakacak nesl-i ati yapacak demişdi. Biz nesl-i atiyiz.
Üstadımızın bir talebesi sanırım Büyük ruhlu Küçük Ali abi Üstadımıza soruyor: Ya Üstad sen yaz diyorsun biz de yazıyoruz. Ama anlamıyoruz diyor.
Üstadımız da sen yaz kardeşim siz öyle bir nesle bunları taşıyor sunuz ki onlar anlayacak. Sen yaz kardeşim demiş. İşte biz O nesiliz inşaallah. Elhamdülillah. Anlıyoruz.
Biz biriz. Bin gözümüzle bir görürüz. Bin aklımızla bir düşünürüz. Bin elimizle bir çalışırız. Biz biriz kardeşim.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî
"Beri gel, beri!
Daha da beri!
Niceye şu yol vuruculuk?
Madem ki sen bensin,
ben de senim,
niceye şu senlik benlik?"
(Hz.Mevlana)
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Cahil insan davula benzer.Sesi çok çıkar ama içi boştur.
“Der tarîk-ı acz-mendi lâzım amed çâr çiz.Fakr-ı mutlak acz-i mutlak, şükr-ü mutlak, şevk-i mutlak ey aziz.”
güzeldi.. sagolun neyyir abla..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Öyle ise mânâsını bil, al; nukuşunu bırak, git.
Dünya bir kitab-ı Samedânîdir. Huruf ve kelimâtı nefislerine değil, belki başkasının Zât ve sıfât ve esmâsına delâlet ediyorlar. Öyle ise mânâsını bil, al; nukuşunu bırak, git.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî
“Hem seyyar bir ticaretgâhtır. Öyle ise alışverişini yap, gel; ve senden kaçan ve sana iltifat etmeyen kafilelerin arkalarından beyhude koşma, yorulma.
“Hem bir mezraadır. 2 Ek ve mahsulünü al, muhafaza et; muzahrafatını at, ehemmiyet verme.
“Hem birbiri arkasında daim gelen, geçen âyineler mecmuasıdır. Öyle ise onlarda tecellî edeni bil, envârını gör ve onlarda tezahür eden esmânın tecelliyâtını anla ve Müsemmâlarını sev; ve zevâle ve kırılmaya mahkûm olan o cam parçalarından alâkanı kes.
“Hem seyyar bir ticaretgâhtır. Öyle ise alışverişini yap, gel; ve senden kaçan ve sana iltifat etmeyen kafilelerin arkalarından beyhude koşma, yorulma.
Yaşasın şeriat-ı garrâ! Yaşasın adalet-i İlâhî! Yaşasın ittihad-ı millî! Ölsün ihtilâf! Yaşasın muhabbet-i millî!.. Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam! Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler! Yaşasın satvet-i muşahhas ordular! Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet-i ahrâr ve Nur talebeleri.
Said Nursî