Bismillah
Selam dostlar” Bismillah” ile başlayalım söze, Zira bugün “Besmele” üzerinde sohbet edelim.
“Bismillah” her hayrın başıdır.(1) ışte her işe, bununla başlanılır. Allahın adıyla başlamış oluyoruz. Bu Mübarek bir kelimedir. Aynı zamanda ıslam’ın bir alameti ve nişanıdır. Malumunuz nişan kişinin özelliklerini gösteren bir rütbe gibi diyebiliriz. Bu “Bismillah” sözünü söyleyen kişi Allah’ımızın ismiyle işe başladığından dolayı, bu nişanı kendisine takmış sayılır. Ayrıca zerreden, küreye kadar her şey hal diliyle bu kelimeyi söylüyor. Aklımıza şöyle bir kelime takılabilir. Böyle olduğunu nerden biliyoruz, Cevabı ileride gelecek bunlara deyineceğiz. Bu kelime,” Bismillah “ayrıca büyük ve tükenmeyen bir kuvvet kaynağı.
Bitmeyen çok bir bereket kaynağı. Olduğunu anlamak için bir misal sergileyeceğiz.
Seyahate çıkan bir insan elbette gideceği yer için,yol ihtiyaçları ve duracağı yerlere ait geniş bir bilgi,telefon,adres vs. hatta meşhur kişilerden referans dahi alır öyle yola çıkar.Yolculukta,herhangi bir ihtiyaç durumunda zorlukla karşılaşsa.gideceği yerlerde, meşhur ,tanınmış kişinin yakınıyım,ondan referans aldım.,kartım var dese,o kartı gösterse,ona herkes yardımcı olur rahatlıkla yoluna devam eder,ihtiyaçlarını rahatlıkla görür.ışte böyle bir yolculuk için iki kişinin yola çıktığını düşünelim.
—Birisi mütevazı, alçak gönüllü
—Diğeri gururlu, kibirli,
—Mütevazı olan tanınmış birinin ismini aldı.
—Diğeri ise almadı. ısmi alan her yerde emniyetle gezdi. Bir yol kesene rast gelse ”ben filan reisin, ismiyle gezerim “eşkıya defolur, ilişmez, nereye gitse o isim ile hürmet görür.
—Diğer gururlu kişi, bütün yolculuğunda, belalar, zahmetler çeker ki tarif edilmez. Daima korktu, her gördüğü kişi karşısında dilenci vaziyetine düştü. Daima rezil rüsva oldu. Temsilimiz durumu aklımıza biraz yaklaştırmak için di.
Hepimiz o yolcu durumundayız. Nefsimiz mağrur, gururlu, kibirli bu insanın yaradılışında, fıtratında var. Ama ister, istemez bir yolculuğumuz var. Durdurmuyorlar, gidiyoruz.
ınsanın yine fıtratında iki duygu var bunlar acizlik ve fakirlik. Düşmanımız çok bunlar karşısında güçlü olmamız gerekiyor. Bir mikroptan. Tut, bize zarar veren ozon tabakası, küresel ısınma, atmosferik şartlar, depremler vs. saymak mümkündür. Bunlar karsısında çok aciz durumdayız. Bir ıstanbul depremine karşı hala tedbirleri almış değiliz. Fakiriz, ihtiyaçlarımız o kadar çok ki dünyayı yutsak yeter, doyduk demeyiz. Yatlar, katlar, hanlar, hamamlar, ne kadar olsa belki de yine insanın bu ihtiyaç duygusunu doldurmaz. ımkânlar ise, sınırlı, ya çalışan veya emekli, gelen belli, Yanlış anlaşılmasın, Düşman saydığımız harici etkenlerle elbette mücadele edeceğiz. Elden geldiği kadar. ıhtiyaçlarımızı temin için elbette çalışacağız. Her şey meşru ve helal dairesinde olacak ve olmalı. Bunları yapıyoruz ama yinede Fakirlik yani tam refah içinde yaşayamıyoruz. Çok zenginiz ama yinede ölüme çare bulamıyoruz. Zengini de gidiyor, fakiri de gidiyor. Tek bir çare var onu yaparsak ne hadiseler bizi korkutur, nede o kadarda çok fakir olmadığımızı, aslında öyle bir hazineyi açacak bir anahtarın elimizde olduğunu anlamış olacağız.
Bu anahtar ise: Bütün kâinatın Sonsuz Sahibi, Sonsuza kadar bu kâinata hâkim olan, sahip olan Allah’ın ismini Almaktır. Alınca bizim yolcu gibi, hem dünyada, hem de ahirette rahat edeceğiz, hem de olan hadiselerin, kendi, kendine olmadığını, onun izni olmadan bir atomun dahi hareket etmediğini, bileceğiz ve korkmayacağız. Aynı zamanda da bu bismillah sözüyle tükenmez, sonsuz bir hazinelere yaşantımız, icraatımız, ihlâsımızla kazanma yolu bizlere açılmış, hadi hayırlısı. Bundan sonraki yazımızda bu kelime üzerinde duracağız. Her şey nasıl “Bismillah “der bunu anlama imkânına sahip olacağız inşallah.
Dostça kalın,
Hoşça kalın
Not:Bediüzzaman Hazretlerinin Sözler isimli Kitabından, 1.Sözden anladıklarımı yazdım.Hata ve kusur varsa bana aittir,dualarınızı bekler saygılar sunarım.
1-Ahmet bin Hanbel,müsned 2:359
Nesei,Sünenü’l Kübra, 6:127-128
ıbni Hibban, Sahih,1.173–174
Osman Karahasanoğlu
