Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • "munib bilal" bir erkek
  • Konuyu başlatan "munib bilal"

Mesajlar: 17

Konum: Ankara

Meslek: Öğretmen

  • Özel mesaj gönder

1

11.09.2006, 18:19

Kaldığı şehirden doğduğu köyüne giden seferi sayılır mı?

Uzun suredir kafamı mesgul eden bu sorunun cevabini buldugumda cok rahatlamistim.. Sizlerle paylasmak istedim

Bu konuda iki farklı içtihat vardır. Birinci görüşe göre yolcu şayet ikamet ettiği şehirden çıkıp da vaktiyle doğup büyüdüğü köyüne gidiyorsa, yol boyunca seferi sayıldığı halde köyüne varınca (bir görüşe göre) seferiliği biter, diğer görüşe göre köyünde de olsa seferiliği devam eder.

Bu sebeple, aile ve çocuklarıyla ikamet ettiği yerden kalkıp (doksan kilometreden uzak olan, diğer bir görüşe göre de vaktin mutat vasıtasıyla üç günlük mesafede bulunan) doğup büyüdüğü memleketine doğru yola çıkan kimse, yol boyunca seferi olduğu halde vardığı memleketinde (evi, bahçesi, tarlası duruyorsa ımam-ı Muhammed'e göre) seferilik sone erer. Artık burada namazlarını tam olarak kılar. Çünkü evi, tarlası duruyor.

Diğer iki imama göre ise, vaktiyle terk ettiği memleketine gelince de seferiliği devam eder. Çünkü burasını bırakmış, yeni bir memleket edinmiştir. Onun memleketi artık ailesiyle yaşadığı yeni yeridir. Terk ettiği doğup büyüdüğü eski memleketinde artık seferi sayılır. (şayet on beş günden az kalacaksa) On beş günden çok kalacaksa zaten seferilik nerede olursa olsun hemen bitmiş olur..

Her iki görüşle de amel edenler vardır. Dileyen birinci görüşü tercih eder; evi, tarlası bulunan memleketine gelince seferiliğini hemen sona erdirebilir.

Namazlarını kısaltmadan kılar. Çünkü insanın kendi köyünde kendisini misafir sayması pek de içine sinmez. Dileyen ise, kendini seferi görmeye devam eder.
ınsanlar uykudadırlar. Öldüklerinde uyanırlar. (ımam Ali)

2

11.09.2006, 18:25

Hz.Osman'ın Mekke'ye gelince namazını kısaltmadan kıldığı, neden seferi gibi kılmıyorsun diyenlere de, kayın tarafının (eşinin ailesi) Mekke'de olduğnu söylediğine dair rivayet var.

Belki doğup büyümenin yanında, o arkada bıraktığı şehirde, kendisine yardımcı olacak bir akraba-i taallukat, ağırlayacak yakın olması da önemidir.

Zira Hz.Osman Medine'ye hicret etmişti, artık Medine'de yaşıyordu, ama ilk yaşadığı yer Mekke idi

Allahû â'lem bissavab, en doğrusunu Allah bilir.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir