Hz. Aise anlatiyor:
Hz. Peygamber Efendimiz (saw) bir gün bana " Ey Aise! Kendisiyle dua edildigi taktirde icabet ettigi ismi, Allah'in bana gösterdigini sen biliyor musun?" diye sordu.
Ben: `Ey Allah'in Resulü! Annem babam sana feda olsun, onu bana da ögret!` dedim.
`Ey Aise! Onu sana ögretmem uygun düsmez!` buyurdu.
Bu cevap üzerine ben de oradan uzaklasip bir müddet tek basima oturdum. Sonra kalkip, basini öptüm ve:
`Ey Allah'in Resulü! Onu bana ögret!` diye ricada bulundum. O yine: `Ey Aise! Onu sana ögretmem uygun olmaz, ey Aise! Onunla senin dünyevi bir sey talep etmen uygunsuz olur.` buyurdu.
Ben de kalkip abdest aldim, iki rekat namaz kildim, sonra: ` Allah'im! Sana Allah isminle dua ediyorum. Sana Rahman isminle dua ediyorum.
Sana Birrurrahim isminle dua ediyorum. Sana bildigim ve bilmedigim güzel isimlerinin hepsiyle dua ediyorum. Bana magfiret et, rahmet eyle!` diye dua ettim.
Bu duam üzerine Resulullah Aleyhisselam güldü ve:
`Ism-i Azam, senin yaptigin su duanin icinde gecti.` buyurdu.
Kütübü Sitte Tercüme ve Serhi, XVII, s. 546 (1169, 7156, 3859)
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"