Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

24.07.2006, 13:54

Nur yolcuları

Nur Yolcuları

Ey yolcu,

Nur yolcuları arasında belki de sebebinde sırlı hakikatler saklı olan karşılaşmamız beni şerefle sevince gark etti. Açık bekleyen ama gerçek sahibini arayan pencere ağzına nihayet yaklaşmış bir yolcuyu görünce gar benliğimin içinde sanki “ba'du ba's el-mevt”i yaşar gibi oldum, şükrettim. Demek ki ancak değişik pencelerelerden gözüken Nur yolcuları benim idrakimin fevkinde bir yolculuğa râm olmuşlar. Rabbe şükürler olsun ki kendimi önde olanlardan sanma gafletinden uyanıverdim. ıkindi batımında gürül gürül nurani gönüller geçecekmiş gönül arzımdan. Geride kalsam da gam yemem. Varsın bu nuranî yolculukta sevincimi hûb gönüller çalsın. Dileyen gönlümü basıp geçilesi bir arz yapsın. En büyük sevincim nur sevdalılarının gönlümde bir lahza soluklanarak yollarına devam etmeleri…

Gecenin baş döndürücü hakikatlerinden olmalı ki “bütün nurânî acılar” bende saklansın dedim. Sizler sevincimin hırsızlığını yaparken ben de acılarınızın hırsızlığını yapmak isterim. Siz benden sevinç alın ben sizden acı alayım. Siz bana makam olun. Ben size bir ağıt olayım.. Nur yolunun içinde öylesine hubî sezişler ve serzenişler var ki kapı ağzında yolunu şaşırmış serseriler bile hizaya gelir selam dururlar. Sizler sevinçten raks ederken ben de ayak bastığınız gönül arzıma kapanacağım… ışte bu akşam ona yakın bir hâli yakalamışken firak ve vuslatı bir arada yaşayan gönlüme kulağımı hem dahi kulaklarınızı yaklaştırmaya çalıştım… Oradan ne dökülürse, hepsi can feda Nur yolcularına…

Gönlün mayasında sadakat mühim bir arz-arş teşkil etmektedir. Yırtıcı hayvanların bile dikkatini çeken hem dahi rikkatlerini çözen Nur yolcuları sadıktırlar. Ve ister istemez O Nurlara kendisini yolluk olarak yerlere izzetle seren gönüller de vefalıdır. Arz ve aşkın beraberlikleri gibi bu. Kas ile gözün hemdemlikleri ki, dil ile dudağın birleştikleri gibi, gönül ile ruhun buluştukları gibi….

Benim gibi sadakatten nasiplenmemişler Nur yolcularının arasında gözükme cüretinde bulunsalar bile birinci makamın ilk dersinde kaybederler. Tereddüt olmamalı! Fena fil ihvan dersini binlerce defa okumana rağmen ey gönül nedir hala bu gevşekliğin? Fenâ fil ihvan olanlar tereddüdü çöpe atıp zannı da şeytanla beraber ayaklar altına aldılar.

Nur yolcuları gönüllerde fenâ fil ihvan olmayı hayal ederlerken ansızın fenâ fillah makamında dolaştıklarına şahit olur gibi olurlar. Bu makamın ve zamanın söz konusu olduğu tariften uzak saatlerde fenafillahı yaşarlar ve yaşatırlar. Habbe kubbe olur. Başlarındaki kubbe toz olur, duman olur. Ve siz her şeyi perdesiz seyreder gibi bir hal alırsınız ve “işte burada hakiki Nurları yakaladık” der ve çiftetelli oynamaya kalkışırsınız.. Evet sevinciniz hak olduğu gibi oynamak isteyişiniz de size hak….

Bu yolda yük ağır gelirse bendenizi atın. Ancak gönüllerinizde gizlenerek ruhumu sizlere râm edeceğim. Yüksüz ve dahi hesapsız kalblerinize sızacağım. Ve orada beni hissetmeseniz de ben sizlerin nuranî kalblerinizde kıvrım kıvrım göklere kıvrılan açıları hissedip uçmaya çalışacağım. Uçarken azabınızın tamamını ben üstleneceğim ki sizlere de can gelsin. Yüzleriniz gülsün gayri. Ve Nur gönülleri artık perdesiz görebilesiniz.

Ve işte O Nur gönüllerle öyle anlar yaşayacaksınız ki zaman olacak Nur ağabeylerinizi bile görmeye ve duymaya fırsatınız olmayacak. Öyle kıyametler göreceksiniz ki! Öyle alametler göreceksiniz ki! Öyle beldeler göreceksiniz ki her salise kalbiniz buna dayanamayıp her atışında bir zelzele etkisi gibi başınızı dönderecek. “Bu nîmet, bu sır, bu iltifat nedendir?” deyip yüzünüzü yere sakladığınız zaman cennette reftâre gezen Nur yolcularıyla el ele, kol kola, söz söze, göz göze halay çekeceksiniz! ışte orada sizin ve yoldaşlarınızın halay çekmesi benim azabıma “ümmetimi isterim” diyen Yüce Peygamberin berdusselam ağıdındaki rahmeti düşürecek inşallah…..

Kader planında son senelerde gar benliğimin hancılığını yaparken sayıları belli Nur yolcularına rastladım. Nur alıp veren yolculardı bunlar. Sadece birinde değil hepsinde birer sancak vardı. Her birinde bir hub kâmet vardı. ıçlerinde geçen akşamki yolcu gibi öyle yolcular vardı ki ne siz sorun ne de ben anlatırken haksızlık edeyim. Ancak candan mı candan, içten mi içten, özden mi özden nûranî muhabbetleri vardı. Rabbimize şükretmekten başka ne yapabilirdim ki? Allah'a hamd olsun ki bu günleri bana sana size bize kıyısından köşesinden de olsa nasip etti…

Yolcum

Önündeki meyve değil. Kademinin yanında duran arşa uzanan bir Nur ağaçtır. O halde meyve zamanını beklerken zemheri yağdıranlara fırsat verme. O Nur yolcularına öyle kol kanat ol ki yanacaksan sen yan! Kovulacaksan sen kovul! Zulme maruz kalacaksan sen kal! Ağlayacaksan sen ağla! Ama hem Nurları hem de yolcularını kollayan kanat olmaya devam et. Gün gelir bunaldım gayri dediğin an sana da bir kanat azat olur.

Azatlık dediğim an o ismi almış meydandan geçtiğim senenin baharında ikinci defa karşılaştığım Nur yolcusunun yıldız gibi parlayan Cemil'inin emanet selâmını nurlaşmış bir gönüle teslim ettiğim anları yaşadım şu anda. Azadlık meydanını içinde saklayan bir başka ülkede azat olduğum dönemleri harf harf hece hece dolaştım.. işte cemil mi cemil bir yıldızla halvetleşmeden sonra vedâ ağıdı yakarken çantama olmasa bile gönlüme öyle müenna bir selam, öyle sırlı bir kelâm koydular ki bunu bu günlerde çözmeye yanaşabilmiş olsam bile maalesef ortaya çıkan harflerin şekillerini seçemiyorum…

Nur yolcuları Nuru anlatırken önce Nur şarabından içerler ve içirirler. Öyle bir Nûranî mahmûrîlik bastırır ki ortalığı köşe başında bekleyen kem gözler ne seni ne Nurları ve ne de yolcularını görebilirler. Bu halden sonra isteyen tef çalsın isteyen darbuka. ıster tambur olsun ister inleyen bir ney! Eller çırparak ayaklarla “Rab Rab” diye zikrederek orduvari gönüllerle cennete vaslolurlar…

Ey yolcu

Sen yoldan geçen her sarhoşa Nurlardan bahsetme. Kalbi Nurlara açık olanları ara-bul. Keşif yolculuğunda açılmayı bekleyen Nur gönüllere gir. Teftişin âlâ olsun. En aşağı kata inmeye tenezzül ettiğin gibi en yüksek makamlara çıkmaya gayret et. En küçügünü görebildiğin gibi en büyüğünü de gör. En azını hissettiğin gibi en çoğunu da hisset. Hisset ki o değişik katlardaki Nur gönüller senin âleminde katı da, perdeyi de, mesafeyi de, zamanı da, zemini de fırlatıp atsınlar.

Zaman ve mekandan hatta kelâmdan soyutlan ki Nur gönüller içinde âlemler keşfet. Her baktığın pencere sana “gökten inen bir nîmet” mahiyetinde değişik beldeler gösterecek. Masa başında olsan da, çarşı ortasında yaşasan da nuranî kanatlarla diyar diyar dolaşacaksın. Hem asır asır dolaşacaksın. Melikler göreceksin sefilleşmiş. Sefiller göreceksin melikleşmis. Öyle hûbî nağmeler işiteceksin ki kalbin buna dayanamayıp raks edecek. Ancak, aynı anın bir başka lahzasında Arabî, Türkî, Acemî, Hindî hem Mekkî-Medenî ağıtlar işiteceksin ki buna bagdâdî (bağdad (fars dilinde): Allah'ın hediyesi) ruhun dahi dayanamayıp ağlayacak. Sevinç ve hicranı bir arada yaşatacaksın. Ne acıdan kurtulacaksın ne de çoğularına nasib bile olmamış Nurânî sevinçlerden vazgeçeceksin.

Yolcum

Her günün bir gecesi olduğu gibi her kışın da bir baharı vardır. Baharın kapıya dayandığı şu hengâmede Leyla-Mecnun, Kerem-Aslı, Mevlana-şems kıssaları bırak başkalarının olsun. Sen öyle ol ve intizar et ki çoğunun tasavvur bile edemediği Nurânî âlemlerde meliklere has tavrınla reftâre dolaş. ışte orada Nur yolcularının nasıl da nimetlere nail olduklarını göreceksin. Ve her seferinde hayretlerini gizlemekte zorlancaksın.

Bu anlaşılması güç olan ama hayata güç veren Nur âlemini yaşayan ve yaşatan ve hatta zamana ve mekana meydan okuyan Nur gönüllere selam olsun



Afyonî


www.herkul.org
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir