Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

01.07.2006, 18:42

Üstadın en çok önem verdiği mesele

Üstadın en çok önem verdiği mesele


ıslâmın düstur ve prensipleri hayat bahşeden hakikatlerdir; dünya ve ahiret saadetinin garantörüdür. ınsanı yaratan Yaratıcının koyduğu bu kanun ve esasların dışında huzur aramak serap peşinde koşmak demektir ve kuru bir tesellîden ibarettir.

Ancak bu hakikatler uygulanırlarsa hayat bahşederler. Hangi mükemmel sistem olursa olsun hayata geçirilmedikçe fayda vermez. Zaten ıslâm da yaşanmak için indirilmiştir. Tâ dünya da, ahiret de Cennete dönsün.

Asrımızın idrakine Kur’ân’ın hakikatlerini takdim eden Bediüzzaman Hazretlerinin bütün maksadı buydu. Yazdığı eserler yüzlerce, binlerce örnekleriyle gerçekten huzur ve mutluluğun reçetesi olmuştur. O sayede hayatına çekidüzen veren nice insan mutluluğu tatmıştır.

“Madem bu müthiş zamanda ve dehşetli düşmanlar mukabilinde ve şiddetli tazyikat karşısında ve savletli bid’alar, dalâletler içerisinde bizler gayet az ve zayıf ve fakir ve kuvvetsiz olduğumuz halde gayet ağır ve büyük ve umumî ve kudsî bir vazife-i imaniye ve hizmet-i Kur’âniye omuzumuza ihsan-ı ılâhî tarafından konulmuş” diyen Bediüzzaman Hazretleri, Risâle-i Nur talebeleri ve sâir Kur’ân hizmetkârlarına şu ihtarda bulunur: “Sizler ve bizler öyle bir insan-ı kâmil ismine lâyık şahs-ı manevînin âzâlarıyız ve hayat-ı ebediye içindeki saadet-i ebediyeyi netice veren bir fabrikanın çarkları hükmündeyiz. Ve sahil-i selâmet olan Darüsselâma ümmet-i Muhammediyeyi (a.s.m.) çıkaran bir sefine-i Rabbaniyede çalışan hademeleriz. Elbette dört fertten bin yüz on bir kuvvet-i maneviyeyi temin eden sırr-ı ihlâsı kazanmakla tesanüd ve ittihad-ı hakikiye muhtacız ve mecburuz.”

Üstadın hiç olmazsa on beş günde bir defa okunmasını emrettiği ıhlâs Risâlesi1 hizmet ehli için o kadar önemlidir ki, vitaminler hastalık ânında devreye girip vücudu mikroplara karşı dirençli kıldıkları gibi, insî ve cinnî şeytanlara karşı da yine Üstadın ifadesiyle ıhlâs Risâlesinin düsturlarını ve hakiki ihlâsın sırrını aramızda ve birbirimize karşı uygulamak zorundayız. Hem de imkân dairesinde bütün kuvvetimizle…2

Hz. Üstad, gerektiğinde ruhlarını birbirlerine fedâ etmeyi Kur’ân ve iman hizmeti gerektirdiği halde hakiki fedâkârların sıkıntı veya başka sebeplerden dolayı birbirlerine küsmek değil tam bir mahviyet, tevazu ve teslimiyetle kusuru kendilerine alacaklarını, muhabbet ve samimiyeti arttırmaya çalışacaklarını, yoksa habbenin kubbe olup tamir edilmeyecek zararlara sebep olağını belirtir.3

Madem, mühim ve büyük bir umûr-u hayriyenin çok muzır manileri bulunuyor. şeytanlar o hizmetin hadimleriyle çok uğraşıyor. Öyle ise yine Üstadın belirttiği gibi bu manilere ve şeytanlara karşı ihlâs kuvvetine dayanmak, ihlâsı kıracak esbabtan yılandan, akrepten çekindiğimiz gibi çekinmek gerekiyor.4

Başka nasıl salim bir hizmet yapılabilir ki?


Dipnotlar:

1- Lem’alar, s. 221-223.

2- şuâlar, s. 422.

3- A.g.e.

4- Lem’alar, s. 222.

25.05.2006
şABAN DÖğEN_YENı ASYA GAZETESı

2

01.07.2006, 19:50

Evet kardeşim,allah razı olsun. Bir kez daha ilzam oldum.
Risaleleri okumalıyız ve önce kendimiz -hemen öğrenir öğrenmez- yaşamaya başlamalıyız. Öyle ya kendimiz yaşamıyorsak nasıl yaşatabiliriz ki.
Selam ve muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

3

01.07.2006, 23:45

ıslâmın düstur ve prensipleri hayat bahşeden hakikatlerdir; dünya ve ahiret saadetinin garantörüdür. ınsanı yaratan Yaratıcının koyduğu bu kanun ve esasların dışında huzur aramak serap peşinde koşmak demektir ve kuru bir tesellîden ibarettir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir