Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Alkan

Usta

  • Konuyu başlatan "Alkan"

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

1

07.07.2005, 12:00

Çeşitli nükteler

Çeşitli nükteler








Besmeleyle başlarız, güzel olsun kelamlar,
Allah’a hamdü sena, Resulüne selamlar.

ıstişare edenler, hiç pişman olmaz elbet
Danışacak bir yerin varsa ne büyük nimet.

ıstişare sünnettir, danışan dağı aşar,
Danışmayan zavallı, düz yolda bile şaşar.

Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp olur,
Ehline soran kişi, hakiki yolu bulur.

Meşveretin Türkçesi, ehline danışmaktır,
Başlamadan bir işe sebebe yapışmaktır.

şaşkınlık içindesin, sendeki bu çile ne?
Eğer bin bilsen bile, sormalısın bir bilene.

Çabucak öfkelenen, çok yanlış karar verir,
Demişler, “Keskin sirke, küpüne zarar verir.”

Sevgi yakınlık ister, kaçan mahrum kalırmış,
Gözden ırak olanlar, gönülden de olurmuş.

Mazlum ol, zalim olma, üzül de üzen olma!
Mahşerde hesap zordur, ezil de ezen olma!

Kötü cezasız kalmaz, eden bulur sonunda,
Elbette su testisi kırılır su yolunda.

Allah için sabreden, Sırat'ta atlı olur.
Sabır acı ise de, meyvesi tatlı olur.

Dine hizmet ederken, sıkıntıyı nimet bil!
Herkese nasip olmaz, hizmeti ganimet bil!

Kaç kötü arkadaştan, yardan aşağı atar.
Umulmadık bir anda, beş para için satar.

Kalbi kara olana, günahlar tatlı gelir.
Kalbi temiz olanlar, günahı zehir bilir.

Kötü ile dost olan, umursamaz günahı
Hak sözü duymaz olur, hatırlamaz Allah’ı

Soğuk su katmayasın, hiç kimsenin aşına,
Hayır dile komşuna, hayır gele başına.

Zararın neresinden dönülse kârdır elbet.
Henüz nefes alırken, hadi hemen tevbe et!

Eden kendine eder, belayı bulur azan,
Kendi içine düşer, el için kuyu kazan.

Cam sarayda oturan, rasgele taş atamaz
Dünyayı fâni bilen, gâilesiz yatamaz.

Sağlığını düşünen, mideyi az doyursun!
Az yersen az uyursun, çok yersen güç uyursun.

Pehlivan sayılıyor hasmını yere vuran,
Kim öfkesini yener, odur asıl pehlivan.

Kıyamet yaklaştıkça, güçleşir uymak dîne,
Ateş almaya benzer avuçların içine.

Cenâb-ı Hak her zaman, sabreden kulu sever.
Resûlü buyuruyor: Sabreden bulur zafer.

Gafleti bırakmalı, ömür akar su gibi,
Her yerde ve her zaman, gözetmeli edebi.

Paraya gönül veren, bir gün bürünür yasa.
şifresi unutulur, kilitli kalır kasa.

Dünyadan ahirete, ihlaslı amel taşı!
Karıncadan ibret al, yazdan karşılar kışı.

Öfkeyle kalkan kişi, ahmak nefsine uyar,
ıstediğini söyler, istenmeyeni duyar.

ılmihâlini öğren, geçip gidiyor zaman,
Elbette aldanmıştır, iki günü bir olan.

Hizmet, ganîmet iken, isteme istirahat,
Dünya mihnet yeridir, salihler etmez rahat
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir