Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

16.06.2005, 14:56

tefekkürde nerelerdeyiz?

Yaratılmışların en şereflisi olan insan, Rabb’imizin beyanları içinde ahsen-i takvim sırrına erip meleklerden daha üst seviyelere çıkabileceği gibi zalimlerin en zalimi olarak da esfel-i safilin derekesine düşebilir.

Ahsen-i takvim, iman sırrı ile kendini gösterir ve tefekkürle gerçek manasını bulur. ınsanın imanını kemale erdiren ve tahkiki imana dönüştüren en büyük âmil tefekkürdür. Bu sebeple Kur’an’da ve hadislerde üzerinde sıkça durulan meselelerin başında tefekkür gelir. Kur’an’da Rabb’imiz: ‘Hiç düşünmez misiniz?’, ‘Hiç akletmez misiniz?’, ‘Görmez misiniz?’ ‘Ayetlerimizde düşünenler için çok ibretler vardır’ gibi birçok ayette bizi ısrarla düşünmeye sevk ediyor ve bilmemizi istiyor ki, ‘Allah’tan ancak ilim sahipleri korkar’. Peygamberimiz ise bir hadisinde, “Bir saat tefekkür bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır.” diyerek tefekkürün önemine dikkat çekiyor.

Kur’an’ın dilinden kainat kitabını gerçek manada okuyabilirsek, hayatımız gerçek anlamını bulacak ve yaratılmışların en şereflisi unvanına layık olabileceğiz. Bunun için de kâinat ve içinde gelişen bütün olaylara günlük işlerin ve sıkıntıların içinden sıyrılıp ayetlerin ve hadislerin ışığında sorulara cevap arayalım. Emin olun ki tefekkür ufkumuz arttıkça içe ve dışa doğru yaşamımız yeni bir anlam kazanacak.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir