Sarah'nın hikayesi (okuyun ve tefekkür edin)
"Allah beni kabul edebilir mi?"
Bu iyi bilinen bir şeyhe atılan e-mail ile başlayan bir hikaye. E-mail Sarah
isimli, Avustralya'da yaşayan bir kızdandı ve diyordu ki: "Ben Avustralya'da yaşayan bir kızım, babam müslümanken annem hrıstiyandı ve Lübnan uyruklulardı. Hayatımın ilk on yılında Lübnan'da yaşadık, fakat sonra annem babam Avustralya'ya göç etti. Bu göçle dinle olan bağlantım bitmişti. Bütün bildiğim müslüman olduğumu farzettiğimdi.
Yalnız yaşadım ve kendim harcama yapmak için çalışmak zorunda kaldım. Bu yüzden gündüz çalışıp gece ise barda çalışıyordum. Batılılaşmış ve bu kelimenin hakkını verecek bütün özelliklere sahip bir erkek arkadaşım vardı. Utanma ve acısız, o yaptığım hariç haramdan hiç bir şey bırakmadım. Bir güzellik yarışması için Yeni Zelanda'ya gittim ve kazandım. Bir çok moda dergisi için model oldum. Bütün bunların içine girmişken Lübnan uyruklu bir aileyi ziyarete gittim. Uydu çanakları vardı ve ıslam'da tevazu ve kadın hakkında bir program izledim. Derinden etkilenmiştim ve çökmüş bir durumdaydım. Hissettim ki bu program vasıtasız benimle konuşuyordu. Programdan e-mail ve web sitesi adreslerini aldım ve sordum: " Size sormak için yazıyorum. Allah hala beni kabul edebilir mi? Allah'a dönebilir miyim?" .
şeyh onu haberdar etmek için cevaben dedi ki: " Yaptıklarından dönen ve nadim, pişman olanlara Allah'ın sevgisi apayrıdır. Ona nasuhi, samimi bir tevbenin şartlarını anlattı. ıki gün sonra kız dedi ki : "Ben tevbe ettim ve erkek arkadaşımı bıraktım ve bir daha onu asla görmeyeceğim." Ardından iki gün sonra sordu "Ben nasıl ibadet edileceğini öğrenmek istiyorum", takiben bir gün sonra dedi "Kur'an kasetleri" almak istiyorum. Bu yüzden şeyh ona bütün Kur'an'ın kasetlerini kargoyla yolladı.
Kız geri yollayarak dedi ki "Ben güzellik yarışmasını ve aldığım ünvanı bıraktım". Dört gün sonra dedi ki : "Ben şimdi tesettürlüyüm". Fakat hikaye henüz bitmedi! Tesettüre karar verdikten iki gün sonra başında bazı acılar hissetti. Doktora gittiğinde ise doktoru ona ciddi bir beyin tümörü olduğunu ve günlerinin sayılı olduğunu söyledi. Sonra Sarah, başarı ihtimali doktorun dediğine göre yüzde yirmi olan bir ameliyat için gün aldı.
Kız onunla ilgili olarak şeyhe bir e-mail yazarak dedi "Allah'la buluşmak için çok mutluyum. Aşırı derecede mutluyum çünkü hasta olduğumu bilmeden önce tevbe ettim. Anne-babamın bana ne olduğunu bilip bilmeyeceğini bilmiyorum. Beni nadiren ararlar. Ben Allah'a üç hafta önce tevbe ettim ve ona yirmi iki yıl isyan ettim. Allah'tan beni cennetliklerden yazmasını diliyorum ve eğer yaşarsam ıslam ve müslümanlara pencerem olan sizin websiteniz aracılığıyla ıslam için çalışmak istiyorum."
Sarah 19 Eylül 2003 Cuma günü vefat etti. Ondan gelen son e-mail şu idi: " Allah'tan uzak yirmi iki yıl yaşadım fakat Allah'a üç hafta önce tevbe ettim. Allah'a tevbe ettiğime şahid olmanızı istiyorum, erkek arkadaşımı, işimi, güzellik yarışmasını ve ünvanımı bıraktım. Tesettüre girip düzenli olarak ibadet ettim. Bunu sadece Allah için yaptığıma şahid olmanızı istiyorum. Siz ve sizin websitenizdekinden başka tanıdığım müslüman yok. Lütfen sizden rica ediyorum, Allah'tan beni bağışlaması ve beni merhamet yağmuruna mazhar etmesi için dua edin.Lütfen Allah'tan isteyin ki benim hakkımda hiç bir şey bilmeyen ebeveynlerime hidayet etsin."
Biz Allah'tan seni bağışlamasını isteyeceğiz Sarah. şeyh ve eşi sarah için umreye gittiler. Bir çok insan websitesine samimi tazarru ve niyazlar ile akın etti Sarah için ve büyük bir grup Kur'an 'ı hatim edip sevabını ona yollamaya karar verdi. !!! SubhanAllah . Ebeveynleri ve yirmi yıllık ömrü boyuncaki arkadaşları ona bir fayda vermedi ve Allah ona üç haftada sizin gibi dünyanın her yerinden kendisi için sürekli hayır dua edecek kardeşleri ihsan etti,
Kaf - 50/37-şüphesiz ki, bu söylenende kalbi olan ve şuurla kulak tutan kimse için uyandıracak bir ihtar vardır.
Bütün diyebildiğim maşa'Allah ve dua ediyorum ki Allah'ın onun tevbesini kabul ve günahlarını afv eylesin. amin....
KAYNAK