Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

barish

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "barish"

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

1

09.02.2005, 22:01

Toprak olmak ama niye?

Nedemek toprak olmak?

Peki ya Nur mesleginde ve ya daha genis dairede konusursak nubuvvet mesleginde ilerlemek isteyenler icin toprak olmak nasil olur?

hurmetler ve baki selamlar
Barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

2

10.02.2005, 08:34

Bunun tanımı yine risale içinde geçiyorsa oradan okumamız sıhhatli olur; Yok, eğer Üstad bunu bizim tefekkürümüze bırakıyorsa o zaman bir şeyler yazabiliriz belki.

Bunun geçtiği bahsi hatırlıyor musunuz veyahut bahis olmasa da o bahisteki herhangi eşsiz bir cümleyi? Arayıp bulmak için soruyorum.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

3

10.02.2005, 15:14

Selamün aleyküm ve Rahmetullahi ve Bereketühü

Hz. Mevlananin cok veciz bir tavsiyesi vardir:

"Toprak gibi mütevazi ol" der Mübarek.
Toprak neden mütevazidir? Cünkü herseyi kabul eder, herseyi "kücümsemeden" bagrina basar. Kücücük bir tohumu hafife almayip besler.
Ayni zamanda Tevazusunu ürünlerini disariya vermekle gösterir. Onun kucaginda yetisen güzel cicekleri icinde saklamaz. kendinden ziyade baskalari icin besler.

Nur talebeleride acz ve fakr yollarindan yürüdükleri icin Gururun ziddi olan Tevazuyla vazifelidirler.

Üstad Hazretleri Risale-i Nurlari "BEN" yazdim deyip gurura kapilmamistir, aksine demekki en muhtac benmisim der.

Selamlar
R.

NOT: Nebe suresinin son ayetinde Kafirlerin hayvanlar gibi toprak olmak istediklerini söylerler. Nedenini bilen varmi?
Elindeki ihtiyar bir kil kadardir ve iktidarin bir zerre kadardir

4

10.02.2005, 15:28

"ınsana dünyada bir şans tanınmış; o, bir turnikeye bir kere itilmiş, yayına ok konmuş ve ona “Ancak bir ok atma hakkın var; hedefe isabet ettirirsen kurtulacaksın, yoksa mahvolacaksın..” denmiştir. ışte o gün pek çokları hedefi yakalayamamışlığın ve “mahvolacaksın” kaziyesine mahkum olmuşluğun perişaniyet ve dehşeti içinde “Yâ leytenî küntü türâbâ - Ah ne olurdu, keşke toprak olsaydım!” diyecek; ayaklar altında, rüzgarla sağa-sola savrulan toz-toprak olmayı temenni edecektir.

Toprak, muhteva ve zenginliğine rağmen, hep tevâzu ve mahviyetin remzi olmuştur. Kalbi iman nuruyla aydınlatabilmek ve gönlü gül bahçesine çevirmek için toprak gibi olmak gerektiği; zira topraktan başkasının gül bitiremeyeceği hep söylenegelmiştir. Bundan dolayı bazı müfessirler “keşke toprak olsaydım!..” temennisini “Keşke dünyada gurur ve kibirden uzak yaşasaydım; alçakgönüllü olup Allah'a iman ve itaat etseydim.” manasında mecâzî olarak anlamışlardır.

Fakat ayette geçen “toprak” kelimesini hakikî manasında kullanılmış olarak kabul edenler daha çoktur. şöyle ki; ahirette hayvanlar, nev’ halinde toprak olacaklarından dolayı dünyada insan olmanın hakkını veremeyenler, mesuliyetinin gereğini yerine getiremeyenler de o gün hayvanlar gibi toprak olmak isteyeceklerdir. Bir hadis-i şerife göre, Yüce Allah, o gün hayvanları da huzura getirecek, birbirlerinden haklarını alıp ödeştirecek ve sonra onlara, "toprak olun" buyuracak, hepsi toprak olacaktır. ışte bunu gören kafirler de onlar gibi toprak olmayı isteyecektir.

ınsanî mevhibelerle donatılmış olarak dünyaya gelen, fakat insanca tavır ve davranışları yakalayamayanlar orada tabiatlarını seslendirecekler. Zaten bir tabiat deformasyonuna maruz kaldıklarından dolayı, tekrar “keşke hayvan olsaydım” demeyecekler de, belağatta “mâ yeûlü ileyh” şeklinde ifade edilen “doğrudan neticeyi söyleme” üslûbuyla hayvan olmanın hasıl edeceği sonucu, yani toprak olmayı isteyecekler. Bu açıdan, onların bu temennisini dünya hayatı itibarıyla hayvan ya da toprak olmayı arzulama değil de, dünyadaki sû-i istimalleri sebebiyle maruz kaldıkları cezadan kurtulma ve hiç olmazsa hayvanlara tatbik edilen muameleyi isteme şeklinde anlamak gerekir.

Ah zavallı insanlar!.. gözleri var ama görmüyorlar.. kulakları var ama işitmiyorlar.. sinelerinde “kalb” adını verdikleri bir et parçası taşıyor ama onu işletmiyor, hissetmeleri lazım geleni hissetmiyor, duymaları gerekeni duymuyorlar. Yani, donanım olarak insana verilen her şey kendilerine verilmiş; fakat onlar, o potansiyel gücü pratiğe dökememiş, kullanamamış, inkişaf ettirememişler. Sanki insanca donanımları yok gibi. Mâ kâne (hal) itibarıyle yok, mâ yekûn (gelecek) itibarıyla da acı bir temenni var: keşke toprak olsaydım...
"

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir