Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

21

13.01.2005, 21:35

ıngiltere'nin dört üniversitesi (Bristol, Edinburgh, Aberdeen ve Glasgow) ortaklaşa bir araştırma yapmışlar ve "Erkekler kendilerinden daha az zeki olan kadınları eş olarak seçiyorlar" bulgusuna ulaşmışlar.

Bu araştırmaya göre zeki kadınların evlilikleri güçlüklerle dolu oluyormuş. ış hayatında başarılı kadınlar, evlerinde de başarılı olmak için, ek çaba harcıyorlarmış.

Habere göre, araştırma sonunda zeki birer öğrenci olan kız çocuklarının evlilik hayatlarında başarılı olamadıkları ortaya çıkmış.. Evlilikte başarıya ulaşan erkeklerin yüzde 88'i ise iş hayatında da başarılıymış ve iyi para kazanan erkeklermiş.

Böyle genellemelere "Bilimsel" damgasını vurup tartışma dışı tutmak kolay. Ama bir de yaşanan hayattan elde edilen gözlemler var.

Birincisi, "Eş seçmek" konusunda kararı erkek değil kadın verir genellikle. Yani erkeklerin akılsız kadınlarla evlenmeyi tercih ettikleri şeklindeki bilimsel bulgu, gerçeklerle uyuşmuyor. Bunu söylerken "Görücü" türü geleneksel seçim modellerini tabii devre dışı tutuyoruz.

ışin özüne gelirsek, akıllı kadınlar, fazla akıllı olmayan ama çok çalışan, güvenilir erkekleri seçer. Fazla akıllı olmayan başarılı erkekler çok çalıştıkça, akıllı kadınlar daha az çalışır ve daha iyi yaşar, çok tatil yaparlar. ıkincisi, iş hayatında başarılı erkeklerin evdeki itici gücü akılsız karılar değil, akıllı karılardır. Çünkü neticede başarılı erkeğin başarısının yan ürünleri, evdeki akıllı kadınlara gider.

Akıllı kadınlar, akılsız kocaları başarıdan başarıya koşarken, onların egolarını pompalarlar. Hatta "Sen beni aştın" diyerek, onların evlilik dışındaki ilişkilere gitmelerini de bir nevi teşvik ederler. En azından göz yumarlar.

Böylece akılsız erkeğin vicdanına, cüzdanına ve aile sorumluluğuna ek olarak yeni yükler biner. Akıllı kadın hem koca dırdırından kurtulur, hem de kendine ait zamanı çoğalır.

Dünyanın en zeki erkeği için de "Evlilik, bekar olduğu takdirde hiç karşılaşmayacağı problemlerde, ona bir kadının destek olması" anlamına gelir. Erkek kendisini daha çok akıllı zannettikçe, akıllı olan kadın onun önüne daha çok sorun getirir. Erkek kendince "Çok önemli" gördüğü siyaset, makro ekonomi benzeri konulara kapıldıkça, asıl önemli olan konularda ipi akıllı karısına daha çok kaptırır.

Aslında erkek zayıf ve zavallıdır.

Annesinden başlayarak hayatta tanıyacağı tüm kadınlar onu "Sen güçlüsün, akıllısın, üstünsün" diyerek bilinçli olarak programlamış ve yanıltmıştır. Dış dünyadaki bütün zorluklara erkek itilmiş, kavgalara erkek sürüklenmiştir.

Yani en akılsız kadın bile, genlerindeki bilgiler açısından en akıllı erkekten daha akıllıdır.

Bilgi ve iletişim çağında, beden gücü yerini beyin gücüne bırakıyor. Bunun yansımalarını ise çok yakın zamanda "Erkek Dünyası"nın çöküp dağılması ile anlayacağız.

Belki o zaman, erkeklerin evlenecekleri kadınları seçmeleri imkanı doğacaktır.

MEHMET BARLAS

nurunözü1

Profesyonel

Mesajlar: 997

Konum: bursa

Hobiler: hat sanatı,ebru sanatı,kitap,internet

  • Özel mesaj gönder

22

14.01.2005, 17:14

Alıntı sahibi ""kimyagerus""








ışin özüne gelirsek, akıllı kadınlar, fazla akıllı olmayan ama çok çalışan, güvenilir erkekleri seçer. Fazla akıllı olmayan başarılı erkekler çok çalıştıkça, akıllı kadınlar daha az çalışır ve daha iyi yaşar, çok tatil yaparlar. ıkincisi, iş hayatında başarılı erkeklerin evdeki itici gücü akılsız karılar değil, akıllı karılardır. Çünkü neticede başarılı erkeğin başarısının yan ürünleri, evdeki akıllı kadınlara gider.








Nedir bu ya???
Ya tozu dumana katacaksın!Yada tozu dumanı yutacaksın!Yutanlardan olmamak dileği ile...

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

23

14.01.2005, 18:32

Selam,
Yoksa "Kadin ege kemiginden yaratilmistir hadisini de kadin egridir duzeltmek lazim" diye anlamak gerekiyor kardes? Fesubhanallah!!!!

ortami yumusatmak icin de bir espri:

Kadini saci uzun akli kisadir derler bazilari. Bu konuda ciddi bir yorum yapildi bulundugum ortamda gecenlerde. konusurken bir anda arkadas "aslinda kadinin saci uzun akli kisa" sozunde ufakta olsa bir hakikat payi var dedi. Beklmedigim birisi idi ve "nasil?" diye sordum kendi kendime. Iste espri yuklu ama gunumuz kadininin icler acisi halini gosteren cevap. "gunumuzde kadinlar saclarina ve de makyajlarina hergun o kadar zaman ayiriyorlarki ona harcayacadiklari zamani eger faydali seylere ayirsalar dunya ihya olurdu." . Tabi benzer o kadar cok sey varki erkekler icin gecerli olan, o yuzden bu sozun hakikati kalmiyor.

kadinin hakkini verme:

Bir diyalog toplantisinda idik. Ortamda bayanlarda oldugu icin bizim evli bir arkadas esini ve de cocugunu yaninda getirdi. Tanisma fasli derken, arkadasimin esi "Fizik ogretmenligini bitirdim ama suan ev hanimiyim" dedi. Iste biz musluman erkeklerinin unuttugu bir hakikati oracikta bir hristiyan soyleyiverdi bebegi gostererek: "Elinizde zaten kocaman bir isiniz ve de sorumlulugunuz var".

puf noktasi:

1. uzerinde konusulan toplum ingiliz toplumudur. Bosanma yuzdesi muhtemelen yuzde 50nin ustundedir(Amerikada bu yuzde 55in ustunde sanirim. Avrupa daha kotu durumda ise.....). Egocentric dedigimiz ben eksenli bir toplumda bunun olmasi kadar dogal ne varki. Oradaki erkeklerde yine egolarini tatmin etmek icin guzel ve akilli kadinlarla evleniyorlardir. Aslen bizim onlarla kiyaslanmamizi gerektirecek noktalar onlardan etkilendigimiz miktar ile ilgili...

2. Bize akil tek basina lazim degil. Akli eger vicdanin kalbine hukmetmesine yardimci bir cihaz olan birisi varsa onunla kim evlenmek istemez. Yok eger Einstein kadar akilli ama imandan, insaniyetten nasibi yok. Allah dusurmesin bize boylelerini....

kaderdenk noktasi:

1.Benim cok sevdigim bir soz var. "You eat what comes to your plate!" . Yani yemegi sen ismarlarsin(dua fiili, kavli, hali, iztirari....) ama onune yemegi BASKASI koyar. Evlilikte farkli mi saniriz?

2. Allah Adildir. Ne hakediyorsan onu sana verir. O zaman seni calistiran akilli bir kadin es nasip oldu ise bilki bunda Allahin sana o hanim vesilesi ile adaleti vardir..

hurmetler
Barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

24

14.01.2005, 21:21

Ya arkadaslar, burda neyi müzakere ediyorduk, kusura bakmayn ama ipin ucu kacti, konu da bi sekilde kaydi gibi geliyor bana :roll:

itaat meselesine dair birseyler yazilcak diye bekledim iffetten girdik mehmet Barlasa !!!! geldik. hm.

Neyse demekki burda yogunlasan bazi konulara ihtiyac varmis, Kadin mi erkekmi daha zeki gibi (saci zuzn akli kisa cümlelerine dair ) , erkekmi kadina kadinmi erkege muhtac vs.

Bu konuya birde ben konu ekleyeyim: Ebter meselesi, Peygamber Efendimizin soyundan erkeklerin bitmesi, ogullari vefat edince ona nesilsiz kaldin diye zülümleri meselesi. o ise Hz. Fatima dan devam ettirmis neslini, ancak toplumda hala erkek cocuklari daha degerli . Buna dair bu ayki BizimAile dergisi cok ibretli bir hikaye yayinladi ama online maalesef mevcut degil. Neyse ...
konunun bir sekilde yol bulmasi niyetiyle
NaciZane

25

14.01.2005, 22:34

Allah razi olsun Semi Nur kardes, bende itaatle ilgili mütaalalar okumak isterdim.

vslm
sefine 1989

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

26

14.01.2005, 22:36

bacim..

Sacin uzunlugu ile ilgili olan bir espriden ibarettir. Aslen o esprinin de altinda gunumuzde nisa taifesini sarmis bir hastaliktan bahis acilmistir. Ayni sekilde erkekleri de baska hastaliklar sarmistir ve de israfa itmektedir. Futbol izlemek gibi....Bu yuzden bu espriden lutfen "Erkeklerin daha zeki oldugunu iddia ettigimi" cikarmayiniz.

Bizler itaat denilen meseleyi islerken iffet basligini da ben actim. Cunku bugun Islamin ogrettigi aile yapisinin dunyanin baska yerlerine tasinmasi itiyaci var ve bu da Hakiki manada iffetli ve edepli insanlarca yapilabilir.

Son barlas vs olaylarina gellince ben de nerden bu olay cikti bilmiyorum. Aslen oradaki bazi seyleri tasvip etmedigim icin de bundan onceki yaziyi yazdim. Icine zeka ile ilgili oldugu icin de bir espri koydum. Hakikati olan bir espridir bu ve bu hakikat daha once soyledigim "kadin erkekten daha az akillidir" veya "kadinin akli kisadir" degildir. O sadece esprinin cikis kaynagidir biline...

hurmetler ve baki selamlar
Barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

27

14.01.2005, 23:34

@barish
yazdiginiz misaller espiride olsa gercegi yansitiyor.
malesef meragimizi yanlis yollarda kullandigimiz gibi, degerli vaktimizide fuzuli seylerde sarf ediyoruz..

lakin beni ve anladigim kadariyla semi Nur kardesimide daha cok ilgilendiren konu "itaat" idi.

sahsi bir zaafim vardir bu konuya, bu yüzden son yazimla tekrar mütaalanin yönünü "itaat" konusuna cevirmek istedim

baki selam
sefine 1989

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

28

14.01.2005, 23:54

kardesim,

bu konuda zaafiyeti olan bir insan olarak belki yapacagim yorumlar hakikati yansitmiyor olabilir. Lakin bir kardesimizin insanlara Allahin anlatilmasinin gerektigini konustugumuz noktada muhtesem bir tesbiti vardi. O konuyla ilgisini acmiyorum. ama sunu soyledi.

"eger bir insan namazi kilacaksa, basini ortecekse bunu Allaha iman ettigi icin yapmali. O zaman bizim bunlari iman etmeyen insana anlatmamiza luzum yoktur."

O zaman iman sahibi oldugumuzu varsayarak, bacilarima tavsiyem sudur:
(Itaat kelimesinin icini bos birakiyorum. Inshallah ne manaya geliyor doldurmaya calismali...)

Madem ki Allahin Rasulu ve de Allah kadinin kocasina itaatini emretmis. Ona sizi yanlisa suruklemedigi surece itaat etmeye calismali. bunu da oyle izidiraplar icinde degil, Allaha kulluk nesvesi icinde yapmaya calismali. O zaman zulum olmaktan cikar bu. Zaten itaat etmesi gereken yerde etmeyen insan nefsine ram olmustur. Hem unutmayiniz bacilarim! Nasil ki gerekirse dusmanla gogus goguse gelmesi sehadeti kazandirir ve bu da onun sorumlulugudur, oyle de hadisi serifle sabittir ki bir kadin kocasina itaatkar olur ise onunla sehadeti kazanabilir. O zaman derim ki: "Bacilarim ahir zamanin fitnelerinden ve de erkeklerin hallerinden sabrediniz ve de itaati terketmeyiniz. inshaallah sabrinizin karsiligi iman ile olmek sarti ile sehadet olacaktir"

hurmetler
Barish

not: burada erkeklere soylenecek sozler coktur. Lakin erkekler kadinina merhamet ve muhabbetle davranmayi ogrenmeye calismalidir, kadinlarda kendilerine dusen konularda en uygun sekilde davranmayi ogrenmeye calismalidir. Eger herkes kendi isine bakarsa ve de karsidaki hakkinda husnu zann ederse neden sorunlar asilmasin? Neden bunlari allahayakinlasma vesileleri olarak gormeyelim..?

not2: bu kardesiniz evli degil. O yuzden yazdiklari daha cok teoriden ibarettir. Lakin uygulama herzaman cok daha zor olmustur. Allah yardimcisi olsun...

not3: Coklari kendi sorumluluklarini batiliya ozenip terkettiler ve de yuvalarini da yiktilar. Geride yasli gozler, ana-baba ayri yavrular kaldi.
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

29

15.01.2005, 00:17

hatira gelen baska bir sey:

1. Islamiyette 3 kisi bir araya geldiginde cemaat olur ve de baslarina imam tayin edilmesi ya da secmeleri vaciptir. Aile de iki kisi kalmak amacli kurulan bir kurum degildir. Allah da aile kurumunun basina erkegi imam tayin etmistir.

2. Imama itaat vacip, yerine gore farzdir. Ailenin de imami koca ise ona itaat etmek bu siniftandir.

3. Imama itaatin olcusu nedir sorusuna cevap bulmak lazim...

4. Tabi imamin sorumluluklari nelerdir sorusunu da es gecersek burda sadece abaliya vurmus oluruz. Olaya "Sizler hepiniz birer cobansiniz ve de surunuzden mesulsunuz" mealindeki insanin ukbasinda basina gelecekleri dusundurecek turdun bir hadisle baslanabilir....

hurmetler
Barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

30

15.01.2005, 01:04

Allah razi olsun,
itaatin sehadeti kazandirdigini bilmiyordum mesela.

imamlik (reislik) konusuna gelince..

Üstad kadinlarin fitraten korkak olduklarini söyler. Cesaret ise erkekte güzel bir haslet oldugunu ilave eder.

simdi kadin bu asirda belirli komiteler vasitasiyla cesaret kazandigi icin bir reise tabi olmayi tam kabul edemiyor, kanaatimce.
ürkek olsaydi, nenelerimiz, analarimiz gibi birisinin himayesi altina severek girerdi.

su da bir gercek, en korkak kadinlar en cok örtüye bürünenler. carsafli bir bayan bence tam fitrat üzerinde.

acizane bir tespit...

baki selam
Sefine 1989

31

15.01.2005, 01:46

Güzel boyutlara ulasmaya sebep olanlara tesekkür .

bekarda evlide olsaniz teori dedigimiz sey, yani bilgi önce dogru olmali ki pratigi yani yasantisida dogru olabilsin. Belki de cogumuz teoriyi bile dogru bilmedigimizden kaynaklanan bazi pürüzler cikiyor. Aciklamalariniz bu hemgamede gayet ögretici.

Simdi kadin itaat etsin kurtulsun. Dogru. Ama ya ´Haksizlik önünde egilmeyiniz . cünki hakkinizla beraber serefinizide kaybedersiniz `cümlesini z.Ali acaba sadece erkeklere mi demis o zaman? yani nasil olcak bu olay, hem itaat et hem hakkini ara, bir cok zaman kadin susmak durumunda daha akillica yapmis oluyor demi :roll:

Sonra barishin
3. Imama itaatin olcusu nedir sorusuna cevap bulmak lazim...
dedigi seyi coktanberi bulmaya calisiyorum ama bulamadim ona dair birsey. Burda ki ölcüyü merak ediyorum.
Ve tekrar sormam gerek : kayitsiz sartsiz itaat varmi Islamiyette?

NacizAne

32

12.08.2007, 19:05

Gerçekten hassas bir konu, en son (hatırlarsanız) almanyada bir mahkemenin aldığı karar sonrasıda ortalığı karıştırmışlardı.
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

Mesajlar: 20

Konum: Ist/Sarıyer

Meslek: Muhasebe

Hobiler: ılim ve Bilim

  • Özel mesaj gönder

33

12.08.2007, 23:12

Hepimizin bildiği gibi islamiyet güneşi doğmadan önce kadınlar birer köleden farksız bir meta olarak görülüyordu ve hatta diri diri gömülüyordu. ıslamiyet işte böyle bir dönemde nurlu ışığıyla bütün dünyaya insanlık erdemini onurunu barışı ve sevgiyi getirdi. ışte o dönemin koşul ve şartlarında belki sadece sembolik bir manadada olsa böyle bir müdahale çok çok kaçınılmaz ise en son raddede izin verilmiş. Kaldıki günümüzde ulaşılan kültür seviyesi toplumsal yapı ve düzen işi bu son raddeye getirmeden çoğunlukla çözebilmekte. Zaten efendimizin bu ruhsatla ilgili herhangi bir uygulamasının olmamasıda bu ruhsatın sadece sembolik bir unsur olduğunu göstermekte kendi kanımca.

Peygamberimizin yakınlarından Enes b. Mâlik şöyle demektedir:

Biz, bir konak yerine indiğimizde hayvanlarımızın yükünü indirmeden kuşluk namazı kılmazdık.(26) Çünkü ıslâmın Yüce Peygamberine göre, hayvanların haklarının gözetilmesi de bir ibâdettir ve hayvanlar yükler altında bitkin durumdayken, namaz için Yüce Allahın huzuruna çıkması doğru değildir.

Bir kutsal hadiste

Cenabı Allah şöyle buyuruyor:

Rahmetime ulaşmak isterseniz, yarattıklarıma şefkat ve merhametle muamele ediniz.

Sevgili Peygamberimiz
Hz.Muhammed şöyle söylemiş:
Hayvanlara işkence yapan kimseleri Yüce Allah rahmetinden uzak kılsın."

Yüce Allâh, Kıyâmet Gününde bir serçeyi bile haksız yere öldüren kimseden hesap soracaktır.

Yüce Allâh bizlere, çevremizde açlık ve bakımsızlıktan dolayı ölen zavallı hayvanlardan dolayı da hesap soracaktır. Melekler, amel defterimize bu konudaki duyarsızlık ve ilgisizliğimizden dolayı da günah yazmaktadır.

Kedilerin, köpeklerin, kuşların ihtiyaçlarının düşünülebildiği bir toplumda, elbette varlıkların en seçkini olan insanın değeri de çok yüksektir.

Hayvanlara karşı şefkat ve merhamet göstererek onları koruyarak güzel muamele etmek bir PEYGAMBER DAVRANIşIDIR.

Hz.Peygamber bir başka sözünde, inananlara, kurban ibadetini yerine getirirken kurbanlık hayvana şefkatle muamele etmelerini, keserken eziyet etmemelerini emretmiştir.(28)

Hz. Peygamber bir başka hadislerinde ise, bir kadının, bir kediyi açlıktan ölünceye kadar hapsettiğini, zavallı hayvana yiyecek ve su vermediği gibi yeryüzünde rızkını bulsun diye de salıvermediğini ve bu yüzden Cehennemlik olduğunu haber vermişlerdir.(29)

ıslam ve Doğa' Prof. Dr. Ali Osman ATEş

şayet hayvanlara dahi kötü muamele ve eziyet haram kılınmışken yaratılmışların en erdemlisi insan söz konusu olduğunda çok çok iyi düşünmek düşünmek ve düşünmek lazım. Aksi takdirde bunun vebalinin altından kalkamayız.

34

17.07.2011, 21:06

Aradan yıllar geçmiş. Ama Osman Zengin ağabeyin yazısı bu başlığa uygun olur düşüncesiyle makalesini ekliyorum.

Alıntı

Kadınları, iyi bir döveceksin !...

Geçenlerde, tanıdığım bir özel oto servisine gitmiştim. Orada çalışan personel kendi aralarında bir şeyler konuşurken, birisi evindeki bir aksaklıktan bahsedince bir diğeri, biraz da gûya lâtifeli olarak “yok abiciğim öyle olmaz. Kadına yumruğu bir çakacaksın, duvara yapışacak. Bak bakalım ondan sonra böyle yapabilir mi?“ deyince kanım dondu, şaşırdım. Burada çalışanlarla birkaç senedir tanışıyorduk, bize karşı da sevgi ve hürmetleri vardı tabiî. Bunu söyleyen kişi, bir taraftan da bana bakıyordu.

Hemen onlardan tarafa döndüm ve “yumruğu çakacaksın” diyene, muhatabını da işaret ederek “ bak şimdi, ikinizin arasında böyle benzer bir hadise geçse ve sen buna böyle söylesen, o sana ne der?” derken daha, diğeri atılarak ve ona doğru bir yumruk hareketi yaparak, “hele bir vursun, bak gözünün üstüne nasıl çakarım” diye birbiriyle itişip-kakışmaya başladılar.

İkisine de işaret ederek durmalarını söyledim ve “bak gördün mü? Demek ikinizin arasında öyle bir durum olsa, birbirinize kuvvet gösterisinde bulunacaksınız. Peki; hanımınızın, eşinizin, karınızın size gücü yetmediği için onu döveceksiniz öyle mi?” dedim. Baktım ikisi de süklüm-püklüm beni dinlemeye başladılar. “Bakın kardeşim, böyle bir tavır ne erkeklik, ne kahramanlıktır. Kadına el kaldıran aslında aciz biridir. Yazık değil mi yahu? O sizin akşama kadar evinizin, malınızın, namusunuzun bekçiliğini yapacak, size çocuk doğuracak, büyütecek, ondan sonra saçını süpürge yaparak evi, evirip-çevirecek. Ondan sonra da, ona yaptığı hizmetlerden dolayı mükafat verecekken, bir de küçük bir yanlışından dolayı döveceksiniz, olur mu hiç?” Susmuş, öylece beni dinlerlerken, dinleyici halkasına birkaç kişi daha eklendi. “Bakınız Peygamberimiz (asm) ne buyuruyor biliyor musunuz? ‘sizin en hayırlınız kadınlarınıza en iyi davranınızdır’ diyor. Ha, bizde olmuyor mu? Zaman zaman bizim evimizde de olur bazı tatsızlıklar ama, bunu ya konuşarak veya başka bir şekilde hallederiz. Bunu, hiçbir zaman kaba kuvvetle halletme cihetine gitmeyiz. Ben, hanımıma elimi kaldırıp, bir fiske vurduğumu hatırlamam. Bakınız, kadınlar bizlere Allah’ın birer emanetidir. Düşünün, sizin kız kardeşinize veya kızınız evlenince kızınıza böyle davranılsa ne yaparsınız?” Deyince, etraftakiler ve az önce o sözleri söyleyenler bizi tasdik ederek, “Osman ağabey, ne güzel anlattın ya, biz bunları bilmiyorduk, bizim yaptığımız eşeklik vallahi (affedersiniz)” manasında cevap vererek, davranışlarının bundan sonra değişeceğini ifade ederlerken, patronları da memnuniyetlerini bildirerek, “ağabey, çok hoş sohbetler yapıyorsun bize. Böyle sık, sık gel de istifade edelim” deyince, “yok ya, bizde bir şey yok, işte biz okuduğumuz eserlerden yaptığımız istifadeyi sizlere aktardık” diyerek oradan ayrıldım.


07.07.2011
OSMAN ZENGİN
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir