Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • "ALAÇAM NUR" bir erkek
  • Konuyu başlatan "ALAÇAM NUR"

Mesajlar: 54

Konum: SAMSUN-ALAÇAM

Meslek: YENİ ASYA GAZETESİ ALAÇAM TEMSİLSİCİ

  • Özel mesaj gönder

1

24.06.2013, 11:38

Maksatta Ittifak-3

Ben demek!
İnsan ''ben '' ne zaman demeli?
Evet insan yeri geldiğinde ''Ben günah işledim, ben hata yaptım ve ben hatalıydım'' diyebilmeli hata ve kusurlarını görebilme adına ''ben'' diyebilmelidir.
Hatalarımı anladım, diğer taraftan günahlarımdan pişmanım diyerek tövbe etmeli, günahlarda ve hatalarında ısrarcı olmamalıdır.Şu bir gerçek ki dünya hayatında rahatı istersek beş esası hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor:
1)Allah'a musahhar olana her şey musahhardır, olmayana her şey düşmandır.
2)Herşey kader ile takdir edilmiştir.Kısmetine razı ol ki, rahat edesin.
3)Mülk Allah'ındır. Sende emanet duruyor.O emaneti ikba edip senin için muhafaza edecek.Sende kalırsa zail olur gider.
4)Devamı olmayan şeyde lezzet yoktur.
5)Ahirette seni kurtaracak eserin olmadığı takdirde fani dünyadaki eserlere de değer verme.
Çoğu mesajlarda ve konuşmalarda ''Hiçbir şeyden lezzet alamıyoruz, hayat çok sıkıcı ve yorucu geliyor.Belli bir yaşa gelene kadar yapmış olduğumuz okul mücadelesi, bir meslek sahibi olamamız la birlikte devam ediyor ve emeklilik gibi bir durumda da sağlıkla ilgili problemler meydana geliyor ve hayat senaryosu sona eriyor.''Bu sorulara en güzel cevabı üstad veriyor:Acaba sırf dünya için mi, yaratılmışsın ki bütün vaktini ona sarf ediyor? (Bediüzzaman)
Evet çok ibretli ve hayret verici olaylarla karşılıyoruz.Tabi ki de, bu insanlara söyleyeceğimiz bir çift sözümüz var: ''Ne oldu? Baki zannettiğiniz dünyanız fani mi çıktı? Gençlikte ısrarcı olduğunuz hatalar ve günahlar, bir yığın olup hiç beklemediğiniz bir anda kapınızı mı çaldı? Hesaba çekmediğiniz vicdanınız sizden hesap mı soruyor?''
Belli ki sahte dünyanız yıkılmış, sahte putlarınız kırılmış, siz de bu gidişattan hayli bir sıkılmışsınız.Görmek istemediğin gerçekler ayan beyan ortaya çıkmış, duymak istemediğiniz, duymazdan geldiğiniz hakikatler veryansın etmiş.Tabi sahte dünya yıkılınca, sahte putlar kırılınca, ölüm kapıya dayanınca bütün gerçek ortaya çıktı.
Durumu çok iyi olan bir kardeşimiz buna rağmen olur olmaz şeylerde ısrar edince, bazı sitemkar konuşmalara şahit olunca şu cevabı verme ihtiyacı işittim:
''Allah (c.c)'ın sana verdiği niğmetlerin değerini anlamak istersen 3 yere git ve gel.
1)Hastanelere git, orada acı çeken ve emanetini bir an önce Rabbine teslim etmek isteyen hastalar var.
2)Hapishanelere git, çıkmak için yılları olan ve günleri sayan mahkumları gör.
3)Kabristana git, ebediyete gitmiş ve pişmanlıklar içerisinde ''Bir şans daha'' diyen merhum ve merhumelerin çığlıklarını işit.
İşte o zaman sağlığının, hürriyetinin ve en önemlisi Cenab-ı Hak'kın sana verdiği mühletin önemini ve değerini daha iyi anlarsın.
Günün kararmadan, yapraklar sararmadan, vaktin daralmadan git ve gel.!
Öyle bir göz yaşı ver ki Ya Rabbi;
Aklasın..
Ölümün kara düşleri,
Korkuları umutlara, döndürsün
Rahmetinle her damlası
Cehennemler söndürsün.
Kainatı Yaratan ve yoktan var eden Rabbime emanet olun.
N.Serkan DAĞLI
alacam_yeniasya@hotmail.com

Bu konuyu değerlendir