Muhabbet Fedâileri

Birilerine göre üç günlük dünya, doyasıya yemek, doyasıya gezmek ve doyasıya eğlenmek zamanı.''Şimdi ölmek zamanı değil, ölmeyi düşünmek zamanı hiç değil'' diyor bir kardeşimiz.Ve şöyle devam ediyor ''Bende Allah (c.c)'a inanıyorum yetmez mi? Daha gencim hayallerim ve dünyada yaşamak istediğim güzel şeyler var.''
Evet bunu yazan kardeşimiz 20 yaşında bir genç ve bu konuyla ilgili söylenecek o kadar çok şey var ki, nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Değerli kardeşim ne güzel ki, Fatihin İstanbul'u fethettiği ve gençlik nimetini hem baki bir gençliğe hemde baki meyvelere çevirebilecek yaştasın.
''Allah (c.c) inanıyorum yetmez mi?'' diyorsun.Yetmez kardeşim yetmez!
Allah (c.c)'ı tam manasıyla tanıyamayacağımız için yetmez, ona giden yollardan geçmeden olmaz, Kur'an'ı Kerimi anlamadan olmaz, Ahir zamana gönderilen son peygamber Hz.Muhammed (s.a.v)'i tanımadan onun sünnet-i seniyyesini uygulamadan olmaz, Rıza-i için çalışamadan olmaz, Amentü billah'tan sonra dosdoğru olmadan olmaz.
Evet bu düşünce yapısına sahip yüzlerce gençle karşı karşıyayız.Çünkü içinde bulunduğumuz dünya hayatı çok cezbedici ve insanı oyalayıcı.Oysa ahiret inancı tam olan müminler ebediyete yöneldikçe, dünyanın kendiliğinden geldiğinin farkına varmalılar.Tevbe Suresi-38. Ayet-i Kerimesinde Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:''Ahiretten (cayıp) dünya hayatına mı razı oldunuz? Ama ahirettekilere göre dünya hayatının yararı pek azdır.''
Yok bu böyle olmaz, önce dünyayı kazanalım sonra ahireti kazanırız diyenlerin çoğu dünyayı kazanmadan ölümün, ahireti kazanamadan'da haşrin acı sonuyla karşılaşıyorlar.
Karar bizim madem özgürce ve dilediğimizce yaşamak istiyoruz, ister bu dünyada pişelim ister diğer tarafta.
Ama şunu da hiçbir zaman unutmayalım: ''İnsanlar hür oldular ama yine abdullahtırlar.''(Bediüzzaman)
Selam ve dua ile.
N.Serkan DAĞLI
alacam_yeniasya@hotmail.com