Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

13.12.2010, 12:30

Merkezin Göçmesi

Mehmet Zahid Kotku rahmetullahı aleyhin hakka yürümesinden sonra Esad Coşan Hocaefendi ülkeden ayrılarak Avustralya’ya yerleşti ve bunun sonucu bir nevi olarak İskender Paşa merkez anlamında atalete uğradı ve cemaat açısından merkezi konumunu kaybetti. Burası Memet Zahid Kotku ile birlikte görünmez bir üniversiteydi ve cemaat, İskender Paşa Camii ile anılırdı. Esad Hocaefendinin vefatı ve yeni dönemle birlikte artık İskender Paşa, cemaatin manevi merkezi olmaktan çıktı. Hatta yeni dönem buna göre tanımlandı artık tekkenin bir yeryüzü olduğu ve iletişim aracının da internet olduğu ifade edildi. Cemaatin yeniden yapılanması yeni dönemin izlerini de taşıyor. Aynı şeyi Bediüzzaman 1911 yılında irat etmiş olduğu Hutbe-i Şamiye bağlamında ifade etmektedir. Daha sonra hutbenin kitap olarak yeni basımlarında, Camii Emevi’de irat edilen ve orada bulunan cemaate yönelik konuşmanın boyut değiştirdiğini ve Camii Emevi’nin Alem-i İslam’ın bütün sathı haline geldiğini ve hutbenin de bütün Müslümanlara yönelik olduğunu ifade etmiştir. Demek ki mücbir sebeplerden dolayı merkez ve merkeziyet çökebiliyor ve bunun yerini dikey değil yatay yapılanma alıyor. Anadolu Selçuklu Devletinin Moğol istilasından sonraki dönemdeki kazandığı yapı gibi. Bundan dolayı Bediüzzaman sadece hilafet meselesine vurguda bulunmamış, aksine onun yatay boyutu olan İttihad-ı İslam’a da dikkat çekmiştir. Yoksa yatay anlamı yani İttihad-ı İslam olmadan halifenin anlamı ve mahiyeti nedir ki?

Bu konuyu değerlendir