Aleviler kadar hassas olabilmek! Davut ŞAHİN
Alevilerin bu konuda gösterdiği tepkiye katılıyorum. Peki, bizim mukaddesatımıza sövülürken “hassasiyetimiz” neredeydi?
Ne zamandır M. Ali Erbil pot kırıyordu. Ama hoş görülüyordu, ne de olsa, evin haşarı ve ele avuca sığmayan bir ekran şovmeniydi.
Ama bu seferki gafı elinde patladı.
“Alevi” vatandaşlar affetmedi, hassasiyetlerini dile getirerek protesto etti... Kanalın önüne kadar gelip tepki gösterdi.
Star özür diledi. Şovmen M. Ali Erbil dil döktü. Hatta, bazı internet sitelerine mealen; “Canlı yayın esnasında ülkemde yaşayan birçok insanı üzecek maksadını aşan bir cümleyi ağzından kaçırdım ve bu sebeple derin üzüntü içerisindeyim…Türk halkından özür dileyerek saygılarımı sunarım” dedi… Ama nafile!
*
Uğur Dündar aracılığıyla ana haber bülteninde (Star TV) program resmen yayından kaldırıldığı haberini duyurdu. Dündar, ağlamaklı bir şekilde alevi vatandaşlardan özür diledi.
Keşke aynı “Dündar” başörtülü öğrencilerden ve namaz kılan gençlerden de özür dileseydi.
*
“Hassasiyet” dedik.
Burada duralım isterseniz.
Yıllardır “mütedeyyin” ve “Müslüman” insanlarla dalga geçilir, alay edilir.
Kimin gıkı çıktı?
Yıllardır hem Yeşilçam filmlerinde hem de birçok dizide “imam” karakteri kabasakal, çukurbakışlı ve kirli sarıklı karikatürize edildi.
Ciddi biçimde tepki gösteren oldu mu?
*
Üniversite kapılarında içeri sokulmayan ve inancından dolayı örtünen talebeler için “anchormanlarımız” ekranda çuval dolusu söverken, neredeydik?
İnançlı insanlar karalanırken, aslında “din” olgusu da karalanıyordu, ne yaptık?
*
Bir siyasetçinin(Ali Topuz/CHP), “İslam kültürü asla bizim öz kültürümüz değildir” derken, tepkimizi gösterdik mi?
Yine bir İl Başkanın (CHP Denizli İl Başkanı Ali Kavak), “Dünya, Hazreti Muhammed gibi bir lider istiyor” sözüne istinaden, “Atatürk gibi bir lider varken peygamber gibi lider bekliyorlar” diye çıkıştığı konuşmasını yaparken, biz ne yaptık? (CNN Türk, Tarafsız Bölge)
Yine bir siyasetçinin (Canan Arıtman/CHP) ekranlarda, “Örtünme İslami bir gelenek değildir” diye hörelenmesi hatta ileri giderek “başörtülüler ve fahişeler” arasında paralellik kurarak “Sümerler zamanında fahişelerin örtündüğüne” vurgu yapması…
*
Daha bunun gibi bir sürü örnek…
Dinimize ve peygamberimize yıllardır hakaret edilirken, “biz” susarak mı “tepki” gösterdik?
Ne yaptık sahi?
*
Alevilerin bu konuda gösterdiği tepkiye katılıyorum.
Peki, bizim mukaddesatımıza sövülürken “hassasiyetimiz” neredeydi?
Davut Şahin