Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

27.11.2010, 11:21

Hâlâ bekliyor

Aynı yerde yürüyüp duruyor. Bazen sağa sola bazen uzaklara bakıyor. Yanından insanlar geçip gidiyor. Bir yerlere koşturuyorlar. O duruyor. Yaz gibi, kış gibi bekliyor.
Yağmur yağıyor. İki gündür güneş göstermiyor kendini. Gri bulutlar rüzgârda sallanan yapraklara arkadaşlık ediyor. Kimse bilmiyor bu arkadaşlığı. Bilinse de pek fark etmiyor. Şemsiyesi elinde açmıyor yağan yağmura rağmen. Sadece bekliyor. Yorulmuyor, ah çekmiyor. Sabrı zorlanmıyor. Sanki beklemeye odaklanmış. Hiç itiraz etmiyor. Her hâli âmenna diyor. Sonu ne olursa olsun beklerim.
Hâlâ bekliyor…
Yokluğun elinden şaha çıkmış bir duruş sergiliyor. Varın yanına koyabileceği her şeyi uçsuz bucaksız düşüncelerle taşıyor. Beklemenin merkezinde aklın istilasına maruz kalan her ânı bir bir çıkıyor bilinçaltından. Bir fırsat düşünce âlemine dalmak için ya da düşünmemek. Bir boşluk sadece.
Yağmur dindi. Rüzgâr devam ediyor esmesine. Bedene soğuk ürpermeler bırakıyor. Sonbahar geldi. Her zamanki gibi üşümeyi verdi ilkin. Pencereler kapanmaya başladı. Kışlık ayakkabılara kalın paltolara geri dönüldü.
Hâlâ bekliyor…
Neyi, kimi bilinmiyor. Öfkeyle bakmıyor etrafa. Yanından hızlıca geçen insanlara da. Hiçbir şey umurunda değil. Neyse beklediği sadece o önemli gözüküyor. Düşünüyorum. Hayatımızda beklemeyi göze aldığımız neler var diye. Değerli olsun ya da olmasın. Var mı?
Üzülüyorum. Ya yoksa diye. Bu kadar yokların arasına dahilse. Karanlık hep karanlıksa… Gözünün gördüğü her noktada belirsizlik varsa. Sabah aynı, öğlen aynı ve akşam aynıysa.
Seviniyorum. Hiç şikâyet etmeden beklediğimiz olabilir diye. Rutin günlerimizi renklendirir diye. Üzücü, korku verirci olsa da. Bir tereddüttün başlangıcı kadar yıpratsa da. Güzeldir beklemek.
Hâlâ bekliyor. Herkes geçip gitti o durakta. Ne çok otobüsler geçti. Ama o elinde şemsiyesiyle hâlâ bekliyor. Bir halvetin içinde gibi niyaza durmuş ruhu. Kapı aralığında hayat bakan bakışları var.
Belki de hiçbir şeyi beklemiyor. Oyalanıyor, zaman öldürüyor. Vakit geçsin diye adımları hep aynı yönde dönüp duruyor. Ne aklında ne kalbinde bekleme adına zerre yoktur.
Kim bilir. Zahiren ne çok beklemeyi hatırlatıyor. Yoruyor adeta beyni. Onun o yorulmayan beklemesinde saniye saniye kımıldamalar var. Hissettirmek adına çarpılıyor sana.
Daha fazla bakamıyorsun. Gitmen gerekiyor. Başını çevirip gittiğinde sadece şunu düşünüyorsun. Hâlâ bekliyor.
FADİME KAYA

Bu konuyu değerlendir