Gözü yaşlı bir kadın, camiden çıkanlara elindeki ilâç reçetesini gösteriyordu. “Yardım edin, ilâçlarımı alayım” diyordu…
Çoğu kişi dinlemeden geçiyor, çoğu kişi ise biraz para veriyordu. Paralar az olduğu için kadıncağız daha çok ağlıyordu. İhtiyacı olan bir kişinin bu şekilde para istemesi, çok kötü bir durumdur. Ama günümüzde ihtiyacı olan kimselere yardım etme olayı gittikçe körleşmeye başladı. Gerçekten yardım için kurulan derneklerin sayısı, bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdadır.
Cami cemaati dağılınca kadın daha fazla ağlamaya başladı. Gidip nedenini sorunca; “Bir ana on evladına bakarmış, on evlat birleşip bir anaya bakmazmış” dedi. Üzeri gayet düzgündü, gözlerinden akan yaşları ne kadar utandığını gösteriyordu. Elindeki rapor o güne aitti. “Yürüyecek halim yok ama ilâcımı almak zorundayım” dedi. Oradaki banka oturturduk. Sonra cami hocası da geldi. Reçeteyi alıp en yakın eczaneye gitti…
Belki yalan söylüyordu ama imam ilâcı almaya giderken biraz mutluluğu okunuyordu. Yaşlı bir anne, bakıma en muhtaç olduğu ve muhtaçken evlâtlarına en iyi bir şekilde bakmaya gayret eden ve bu hakkı ödeme fırsatı gelen evlâtların sırt çevirmesi…
Sırtında hacıya götürüp getirsen bile hakkını asla ödeyemeyeceğin o kadını, soğukta herkesten para istetecek kadar düşüren bir evlât, evlât mıdır?
İmanın terbiyesi ile ahlâklanmanın önemini burada daha iyi anladım. Bu günlerde ebeveynler sadece çocuklarının iyi bir eğitim almasını düşündükleri ve sadece çocuklarına; “Siz derslerinize bakın, ilgilenmeniz gereken sadece onlar” dedikleri için, eksikliklerle büyüyen çocuklar oluyorlar. En küçük bir örnek olarak, otobüste kadın çocuğunu boş yere oturtuyor, kendisi ayakta bekliyor. Çocuk rahat olacakmış. Yaşlı kişiler gelince de yer verdirtmiyor ve ayakta durmakta güçlük çekenler oturamıyorlar. Burada bile bu kadar rahat olan küçük çocuk, büyürken kimseye saygı duymaz ve asi evlat olur…
Ahkaf Sûresi’ndeki; “Anne ve babasına, ‘Öf size! Benden önce nice nesiller gelip geçmiş iken, beni tekrar diriltilecek olmakla mı tehdit ediyorsunuz?’ diyen kimseye onlar Allah’a sığınarak, ‘Yazıklar olsun sana! İman et, Allah’ın va’di gerçektir’ diyorlar, o da, ‘Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir’ diyordu” âyeti anne ve babanın önemini bizlere daha iyi anlatıyor.
“Kişinin sırtında odun taşıyarak geçimini sağlaması, versin veya vermesin birisinden bir şey istemesinden daha hayırlıdır” hadis-i şerifinde Peygamberimiz (asm) para isteminin kötü bir şey olduğunu söylese de, anneannen yaşında bir teyzenin ağlaması herkesi üzer ve yardım ettir. İnşâallah o teyze yalan söylemiyordur. Merhamet kırıntılarını da bu şekilde parçalamaz…
Allah, herkese iyi bir aile versin ve iman ahlâkı ile donatsın…
MERVE İRİYARI