Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

27.11.2010, 09:58

Ahiretimiz için kaç saat?

Ahiretimiz için kaç saat?





KAZANDIĞIM Anadolu lisesine kayıt yaptırmak için gitmiştik, ben
ve ailem. Müdür bey kayıttan sonra bizimle konuşmak istedi. Odasında;
bana hangi bölümü istediğimi sordu. Ben de hedefimin tıp olduğunu,
doktor olmak istediğimi söyledim. Müdür bey bana tıp okumak istiyorsam,
bu hedefim için günde dört saat ders çalışmam gerektiğini söyledi.
Bayram, tatil demeden dört senelik lise hayatım boyunca günde dört saat
çalışmak… Tabiî ki daha üniversitedeki çalışma saatimin ne kadar olacağı
ortada yok. Bu geçici dünya hayatı için belki sadece bu dünyadaki
rahatım için ve sadece bir tek meslek için. Oysa ki, bizi yaratan
Rabbimiz ahiret hayatı için, ebedî hayatımız için bizden ne kadar zaman
istiyor? Günde bir saat namazı bile zorla kılıyoruz. Ya bir de (mülk
O'nun ya) “Sekiz saat ibadet yapacaksınız” deseydi ve üstelik müdür
konuşmasının sonuna şunları da ekledi: “Eğer birinci dönemin sonunda
zayıf getirirsen, bu okuldan ayrılmak zorunda kalırsın. Biz okulumuzda
başarısız öğrenci istemiyoruz. Okulumuzun eğitim kalitesini düşürmememiz
lâzım." Halbuki bizim Rabbimiz, Hâlıkımız, İlâhımız biz ne kadar
günahkâr da olsak, ibadetlerimizde tembellik de yapsak, ‘Güneş batıdan
doğuncaya kadar veya ecel gelip çatıncaya kadar tevbe kapım açık’
demiyor mu? Sana çok şükür Rabbim. Günahımızla beraber bizi kulluğuna
kabul edip ne dünya misafirhanesinden atıyor, ne de tevbemizi kabul
etmeme gibi bir zorluk çıkarıyorsun!

“Ben sizi bana ibadet edesiniz diye yarattım“ demiyor mu yüce
Rabbimiz… Ahiretimiz için az da çalışsak, çok da çalışsak bizi hemen
cezalandırmayıp Sabûr isminin tecellisiyle sabrediyor ve bize Ramazan,
Cuma ve bunun gibi birçok imkânlar tanıyor, cennet ve cemâli için.

Hayat boğuşmaları içinde ibadet mesele olunca “Bu kadar ibadet
yeter” diyebiliyoruz yeri gelince. Ama okul müdürü dört saate
endekslemiş doktorluk mesleğini ve bu dört saat kendi kendime
çalışacağım dört saat, hiçbir yardımcı yok. Ama yüce Rabbim bizler için
ahiretimizi kazanmamız için yardımcılar göndermiş (Peygamberimiz (asm),
Kur’ân). Şükürler olsun Risâle-i Nurları Rabbim bizimle tanıştırmış.
Olaylar karşısında hemen Rabbimize açılan yolu görebiliyoruz. Âlemlerin
Rabbine hamd olsun. Salât ve selâm Peygamberimizin (asm) üzerine olsun…

SANİYE NUR ÇİNTİMUR

http://www.yeniasya.com.tr/2010/11/20/elif/default.htm
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir