Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • "ALAÇAM NUR" bir erkek
  • Konuyu başlatan "ALAÇAM NUR"

Mesajlar: 54

Konum: SAMSUN-ALAÇAM

Meslek: YENİ ASYA GAZETESİ ALAÇAM TEMSİLSİCİ

  • Özel mesaj gönder

1

25.08.2010, 21:03

Biz Muhabbet Fedaileriz Husumete Vaktimiz Yok

Bu sözler gerçek manada işin manevi boyutunu ortaya koyuyor.Herzaman söylediğimiz gibi yine altın sözleri söylüyoruz; ''Biz Muhabbet Fedaisiyiz Husumete Vaktimiz Yok.'' Mana geniş, lisan yetersiz.Şür-çü lisan ettiysek affola.Bir lahana yaprağı kadarda olsa gazetemiz olsun diyen nurun maneviyat büyükleri her türlü zorluğa rağman gazetesini çıkarmış ve Lahika sayfası ile adete;''Rusyada esaret altında iken Üstad Hazretlerinin Rus Kumandanı Nikola Nikolaviç'e karşı gösterdiği tutumun aynısını gösterme cesaretini çok şükür göstermiştir ve göstermeye de devam etmektedir.''İnancın gölgesinde ''bidatlara'' yer yoktur.Herzaman Hak ile batıl ayırt edilir.Fakat inandığımız gibi yaşamadığımız için yaşadığımız gibi inanmaya başlamışız.Tüm insanlara tuzağa düşüren iki etken var: Birinci etken görünüşe aldanmak ikinci sözlere aldanma.Görünüşte gerçekten ilmi yüksek,doğru ve dürüst zannettiğimiz insanların aslında öyle olmadığını görmek içler acısı.Ne yazık ki, görünüşe aldananlar, çoğunluğa tabi olup yolunu şaşıranlar, o çokluğun ideolojisini hakikat olarak algılayanlar, o çoğunluğun sunduğu günah sofrasında bulunup aç kurtlar gibi tıka basa yiyenler pişmanlık duymaya mahkumdur.Mesele'nin cemaat boyutuna bakıldığı zaman islam çerçevesinde kişi içinde bulunduğu cemaate tam anlamıyla bağlı, eğriyi doğruyu ayırt edebilip, Allah (C.C)'nun kitabuna yani Kur'an'ı Azimüşan'a tabi olabiliyorsa, sünneti-i seniye-yi rehber edinebiliyorsa kişihakiki manada o cemaat'in yapmış olduğu bütün maneviyattan hissesine düşeni alır.Bundan kimsenin şüphesi olmasın.Üstad Hazretleri'nin dediği gibi; ''Devir cemaat devridir ve şahışlar tek başına yetersiz kalmaktadır, kişi mutlaka bir cemaatin şahsı manevisine dahil olmalıdır.''Kişi İla-i Kelimetullah'a göre hareket etmek zorundadır.Savunulan davanın büyüklüğünü düşünerek hareket etmelidir.Hakiki manada din ve iman hizmeti yapmak isteyen kişi engellere takılmadan, sadakat, sebat ve tevekkül dairesi içinde alanını genişletmelidir.Popüler olduğu için herhangi bir cemaatin içinde bulunmak veya menfaat ve çıkar davası güderek cemaatin içerisinde bulunmak o kişiye maneviyat adına hiçbirşey kazandırmaz ve o kişi yapılan ibadet-ü taat'ten hissesine düşeni alamaz.Bir yola girdiniz ise doğru yolda olmanız, Eğer bir yol arıyor isenizde doğru yolu bulmanız dileğiyle.
SELAM VE DUA İLE..
N.Serkan DAĞLI
alacam_yeniasya@hotmail.com

Bu konuyu değerlendir