Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

15.12.2009, 15:01

Ellibin senelik yolculuğumuz

Süleyman KÖSMENE



Ellibin senelik yolculuğumuz
















Havva
Hanım: “Dördüncü Söz’de bir kısım ehl-i takvanın bin senelik yolu bir
günde, bir kısmının da elli bin senelik mesafeyi bir günde kestiği
beyan edilir ve bu hakikate Kur’ân’da iki ayetin işaret ettiği
belirtilir. Bu iki âyet hangi ayetlerdir?”

Bedîüzzaman Hazretleri, Dördüncü Söz’de, namazın hayatımızdaki
ehemmiyetini bir temsil getirerek izah eder. Temsili kısaca özetlemek
gerekirse: Büyük bir hâkim, iki hizmetkârına, yirmi dörder altın
vererek, iki aylık mesafedeki has ve güzel çiftliğine ikamet etmek için
gönderir. Bir günlük yürüme mesafesinde bir istasyon vardır ve bu
istasyonda araba, gemi, tren ve uçak bulunmaktadır. Herkes maddî gücüne
göre binebilecektir.

Bu hizmetkârlardan birisi gâyet müsriftir ve bu bir günlük
yolculukta yirmi üç altınını keyfine göre harcar. Geriye tek bir altını
kalmıştır; bunu da harcadığı takdirde iki aylık mesafede aç ve yayan
kalacaktır. Arkadaşı bunu uyarır. Hiç olmazsa şu bir altını ile bir
uçak bileti satın almasını ve yolculuktan geri kalmamasını ister.

Bu temsilî hikâyeyi hakikate tatbik eden Bedîüzzaman
Hazretleri, o hâkimin Rabbimiz olduğunu; o hizmetkârların biz insanlar
olduğunu; o yirmi dört altının, yirmi dört saat her gündeki ömrümüz
olduğunu; o has çiftliğin, Cennet olduğunu; o istasyonun kabir
olduğunu; o yolculuğun Kabre, Haşre ve Ebedî Cennete kadar uzanan beşer
yolculuğu olduğunu ve o tek bir altınla alınabilen uçak biletinin ise,
yirmi dört saatlik bir günün ancak bir saatini işgâl eden beş vakit
namaz olduğunu beyan eder.

Dünyada, bir günlük yaya yolu kadar bir ömür geçecektir. Sonra
kabir istasyonu!... Kabir istasyonundan sonra, iki aylık yoldan geri
kalan kısmı yürümek için kollar tekrar sıvanacaktır! Asıl yolculuk
burada başlamaktadır ve buradan Haşir Meydanına, oradan da Ebedî
Cennete ulaşana kadar, yani Allah’ın huzuruna nail olana kadar uzun bir
yolculuk bizi beklemektedir. Ve şimdi kıldığımız beş vakit namaz, bu
uzun yolculukta bizim için bir uçak bileti kıymetinde olacak ve bizi,
takvâ kuvvetimize göre şimşek gibi, veya hayâl gibi bir
sür’atle—Allah’ın izniyle—Ebedî Cennete ve Allah’ın Cemâl’inin
rü’yetine—inşaallah—ulaştıracaktır!

Üstad Hazretleri bu uzun yolculuk için temsilde verdiği iki
aylık sürenin karşılığı olarak, hakikatte iki rakam telaffuz eder:
Birisi; bin senelik bir yol. İkincisi; elli bin senelik bir mesafe! Ve
bu hakikate Kur’ân’ın, iki âyetiyle işaret ettiğini kaydeder.1

Kur’ân’da bu iki rakamı telaffuz eden iki âyet vardır. Her iki
âyet de, içinde bulunduğumuz şu şehâdet âleminden, amellerimiz ve biz
de dâhil, yapılan her şeyin Allah’ın huzuruna ulaşması ve Allah’ın
katına yükselmesi için geçecek süreyi, bizim kabulümüzü esas alarak
rakamlarla yıllara döker. Âyetlerin birisi Secde Sûresi’nde: “Allah,
gökten yere kadar her işi düzenleyip idare eder. Sonra bütün işler,
sizin hesabınıza göre bin yıl tutan bir günde Allah’ın nezdinde
yükselir!”2 Diğer âyet ise Meâric Sûresinde: “Melekler ve Ruh, yüksek
dereceler Sahibi Allah’ın huzuruna dünya senesiyle elli bin yıl süren
bir günde yükselir!”3

Müfessirler, bu âyetlerde verilen rakamlarla, Allah’ın huzuruna
yükseliş mesafesinin uzunluğunun kinaye yoluyla anlatıldığı üzerinde
yoğunlaşırlar. Bu görüşe göre âyetler bu rakamları telaffuz etmekle,
bir mirsâd-ı tefekkür, yani tefekkür için bir ipucu vermiş olurlar ve
Allah’ın huzuruna yükselişin ne kadar uzun bir yolculuk gerektirdiğini
anlatmak isterler.

Üstad Saîd Nursî Hazretleri, bu bin senelik yolu ve elli bin
senelik mesafeyi “bir günde” almak için verdiği “beş vakit namaz
formülü” ile, binlerle yıl sürebilecek kabir ötesi uzun yolculuğun,
namazın kerâmeti ve takva kuvvetiyle kolayca aşılabileceğinin,
dimağlarda bir müjde hâlinde yer bulmasını istemektedir.

Cenâb-ı Hak, bu uzun beşer yolculuğunda, ellerinden tuttuğu kulları arasına cümle ehl-i imanı ilhak eylesin! Âmin!

Dipnotlar:

1- Sözler, s. 27

2- Secde Sûresi, 32/5

3- Meâric Sûresi, 70/4


15.12.2009
















"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

2

15.12.2009, 15:05

Ağabey, yazı eklerken, "editör" butonu açıkken değil de,

"kaynak kod" yazan butona" tıklayıp sonra eklerseniz, eklediğiniz yazılar ekranın sağına büzüşmez..!!!

"Kaynak kod" butonu yazı kutusu içinde, "yazı tipi ailesi" yazan yerin tam üstünde..!!

Benzer konular

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir