Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

26.03.2009, 23:19

Emanette Emin miyiz?

Emanette Emin miyiz?

Büyüklerimiz, “Yâ Rab, kusurumuzu affet. Bizi kendine kul kabul et. Emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl.” şeklinde dua ederler. Peki ama emanet nedir?

Vücudumuz, ailemiz, komşularımız, çevremizdeki insanlar, hayvanlar, bitkiler, tabiat, nefsimiz, ruhumuz, onun yüksek insanî değerlerle donanımı, îman, Cennet arzusu ve oraya girebilme istidadı, birer emanettir.

Îman ve ibadet emanetlerine ihanet etmiş olmamak için sürekli Cenâb-ı Hakk’a niyazda bulunmak, O’nun himayesine ve inayetine sığınmak lazımdır. Nitekim; Peygamber Efendimiz “Ey kalbleri evirip çeviren ALLAHım! Benim kalbimi dininde sabitleyip perçinle.” ve “Ey kalbleri halden hale koyan Rabbim, kalblerimizi ibadet ve tâatine yönlendir!” dualarını dilinden hiç düşürmemiştir.

Nefsimiz, imanımız, ibadetlerimiz... her şeyimiz emanet olduğu gibi, yüce dinimiz, hizmet düşüncemiz, dünya görüşümüz ve hayat felsefemiz de bize emanettir. Bunlar, dün seleflerimizin omuzlarına konmuştu; bugün bizim üzerimizde bulunuyor; yarın da sonraki nesillere aktarılacak. Bu emanetleri deformasyon görmüş bir halde devretmek doğru değildir. şayet, biz emanetlere sahip çıkmaz, onları gereğince korumaz ve sağlam bir şekilde haleflerimize teslim etmezsek, istikbalin sahiplerini bir ruh travmasına maruz bırakmış oluruz ki, bu hem emanete ihanet hem de yarının insanlarına karşı büyük bir haksızlıktır.

ALLAH Rasûlü, “iki yüzlülüğün (münâfıklığın) üç belirtisi vardır: Konuştuğu zaman yalan söyler, vaad ettiğinde vaadinden döner, kendisine bir şey emanet edildiğinde emanete hıyanet eder.” buyurmuştur. Evet, kendisine bir emanet verildiğinde ona hıyanet eden kimse, emniyetten uzaklaşması ölçüsünde imandan uzaklaşmış ve o kadar da küfre açık hale gelmiş olur.

Bu itibarla, yalanın, ahde vefasızlığın ve emanete ihanet etmenin öyle çeşitleri vardır ki, onlar insanı tam bir iki yüzlü haline getirir. Bu kötü fiilleri işleyenlerin hemen herkes bir emanete ihanet çukurundan küfre yuvarlanabilir; sözünde durmama ya da hayâsızca düşmanlık yapma gibi günahlar sebebiyle münafıklar safına kayabilir.

Nihayet, son peygambere inananların üzerindeki en büyük emanetlerden biri de Kur’an-ı Kerim’dir.
Biz nefse köle değil, Allaha kul olmaya geldik.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir