Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

21.01.2009, 00:11

Kücük bir serceyim senin ellerinde...



Küçük bir serçeyim Senin(C.C) ellerinde. Belki üşümüş, belki yorulmuş, belki susamış bir serçe. Ve Sana bir serçe yalnızlığında geldim. Minik ayaklarımda, toprağa düşmüş yağmur kokusu getirdim. Kanatlarımda, vurulmuşluğun acısında ağlarken geldim. Ağzımda yolların, yılların açlığı ile geldim. Aç, kanadı kırık bir yavru, sığınacak limanım sensin Ya Rabbi.

Küçük serçen avuçlarında bulur şifasını. Küçüğüm, yalnız ve sefilim. Alır mısın beni yanına. Ve okşar mısın küçük serçenin başını. Ayağım kırık, kanadım yaralı, ben ki yüreği karalı…


Ben, küçük serçen yani; bırakma beni avuçlarından. Düşersem, bir an bırakırsan, gittiğim, bittiğim tükendiğim andır. Sensizlik bana ziyandır. Avuçlarından düşmek hüsrandır. Ağlayan göze kandır.

Ben, küçük serçen yani; kanatlarıma dünya vurdu. Aldı ben savurdu. Ve sonra yüreğimi kavurdu. Susuz susuz susuz bir seçeyim şimdi. Susuzlukların vurgununda vurgun yemiş, belki özünden hançer yemiş. Ama hep senin avuçlarında dirilmiş.


Ben, küçük serçen yani; Kurumuş topraklardan geldim. Sana eğik bir baş ile geldim. Yarası derin kuytulardan geldim. Bakışları Sana kilitli geldim. Geldim işte yaram derin. Gönül bir seninle serin.

Ben, küçük serçen yani; Yağmurda kalmış, karda kalmış, boran vurmuş kül misali savurmuş. Tüyleri sanki bir bir yolunmuş. Yolundukça yüreğine korlar düşmüş. Üşümüş, belki çok üşümüş avuçlarının hayali ile düşlere düşmüş.


Ben, küçük serçen yani; Ben ki gecelerin kapı kapattığı yüzüm. Dışarılarda kalmış bir yaprağın sürgünüyüm. Ellerin ayazını el olanlardan gördüm. Dilin ayazını sesi çok çıkanda gördüm. Ama ben her şeyin en güzelini Senin(c.c) avuçlarında gördüm.

Ben, küçük serçen yani; Gözünde ki yaşı ile, yüreğinde ki yası ile, avuçlarında boyun büken hali ile. Yolların yorduğu , yılların vurduğuyum.

-alinti-
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir