Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

1

25.09.2008, 02:52

Yaşandı ve bitti...


ÖNÜMÜZDE giden siyah renkli Peugeot 407 otomobilin arkasında, sağ sinyal lambasının soluna, parlak kromajlı metal harflerle bu kelimelerin karosere tesbit edilmiş olması dikkat çekiciydi.

“Ve” bağlacını saymazsak, iki kelimelik bu söz, açılsa çok şey ifade edebiliyordu.

“Bebeklik döneminizi hatırlıyor musunuz?” sorusuna;

“Yaşandı ve bitti…” cevabı verilebilir.

Aynı şekilde, “ılkokul hayatınızı hatırlıyor musunuz?”, “Ortaokul hayatınızı hatırlıyor musunuz?”, “Üniversitedeki ilk gününüzü veya işe girdiğiniz ilk günü hatırlıyor musunuz?” vs... geçmiş hayat ile ilgili diğer tüm sorulara hep aynı cevap verilebilir:

“Yaşandı ve bitti…”

Dünya hayatı fânidir; fâni hayat “yaşanır ve biter…”

Fakat bâki, ebedî olan âhiret hayatı bizi beklemektedir.

Dünyadaki “yaşanıp biten” fâni hayatımızı en kârlı bir şekilde bâkiye tebdil etmek çaresi vardır: Emaneti Sahib-i Kakikîsine satmak.

“Sözler” adlı eserde bu konuda şöyle denilmektedir:

“Madem herşey elimizden çıkacak, fânî olup kaybolacak. Acaba bâkîye tebdil edip ibkà etmek çaresi yok mu?’ deyip düşünürken, birden semâvî sadâ-yı Kur’ân işitiliyor. Der:

Evet, var. Hem beş mertebe kârlı bir sûrette, güzel ve rahat bir çaresi var.

Suâl: Nedir?

Elcevap: Emaneti Sahib-i Hakikîsine satmak.”

Yani, “Allah mü’minlerden canlarını ve mallarını, karşılığında Cenneti onlara vermek sûretiyle satın almıştır” (Tevbe Sûresi, 9:111) âyeti mucibince, Allah hesabına çalıştırmak, O’nun namına tasarruf etmek...

On bir ayın sultanı Ramazan ayının, bu yıl da son günlerine geldik.

Ramazan’dan sonra Müslümanlar ekseriyâ birbirlerine Ramazanın nasıl geçtiğini sorarlar. Bu Ramazan sonrasında da, ömrü olanlar bu soruyu soracak veya muhatap olacaklardır.

Bu soruya da: “Yaşandı, bitti..” deyip geçecek miyiz?

ıçinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini de bulunduran Ramazan ayının, yaşanıp biten diğer hayat sayfalarından farklılığının idrâki içerisinde olabildik mi? Ve belki de Kadir Gecesi içinde bulunan önümüzdeki son birkaç gününde, bu idrâk ile onu değerlendirebilmeyi düşünüyor muyuz?

O siyah otomobilin arkasında gördüğüm “Yaşandı ve bitti…” yazısı, düşündürücü, geniş mânâ açılımlarına kapı açabilecek iki kelimeydi.

Yaşanan zamanı geri getirip tekrar yaşamak mümkün olmadığına göre, bu hayatı nasıl yaşanması gerekiyorsa öyle yaşamak ve nasıl bitirilmesi gerekiyorsa öyle bitirmenin niyet, azim, irade, plan ve programının içerisinde miyiz?


Eyvah! Aldandık. şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zâyi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat, bir uykudur; bir rüyâ gibi geçti. şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider.


Bediüzzaman Said Nursî,

Sözler, s. 193

PROF. DR. MUSTAFA NUTKU

"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

2

25.09.2008, 11:21

Re: Yaşandı ve bitti...

Alıntı sahibi ""Zehracan""



“Madem herşey elimizden çıkacak, fânî olup kaybolacak. Acaba bâkîye tebdil edip ibkà etmek çaresi yok mu?’ deyip düşünürken, birden semâvî sadâ-yı Kur’ân işitiliyor. Der:

Evet, var. Hem beş mertebe kârlı bir sûrette, güzel ve rahat bir çaresi var.

Suâl: Nedir?

Elcevap: Emaneti Sahib-i Hakikîsine satmak.”

Yani, “Allah mü’minlerden canlarını ve mallarını, karşılığında Cenneti onlara vermek sûretiyle satın almıştır” (Tevbe Sûresi, 9:111) âyeti mucibince, Allah hesabına çalıştırmak, O’nun namına tasarruf etmek...

....
..
..


Eyvah! Aldandık. şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zâyi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat, bir uykudur; bir rüyâ gibi geçti. şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider.



Yaşandı ve bitti ... Ne kadar güzel bir yazı

Allah razı olsun ablacım..
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


3

25.09.2008, 14:21

Yazıldı ve bitti :roll:

4

25.09.2008, 16:38

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Yazıldı ve bitti :roll:


Talha kardeşim yaşandı ve bitti bizim gibi, zaman ve mekan boyutlarına bağlı, yaşam formatları içindir bize bakar ve doğrudur ;fakat yazıldı ve bitti dediğin zaman, Hafizanallah olmaz!.. yazan zaman ve mekandan münezzehdir.Yazılıp bitmez.Dün bunu yaşadık, bugün bunu, bu bizim formatlarımıza aittir.Nakkaşı Ezelinin ve Ebedinin nakışları, yazıları, adem olmaz, Levhi Mahfuzda ve ılmi Ezeli ve Ebedisinde herşey mevcut dur.Yaşandı bitti, yukarda izahı edilen,o güzel manayı, tasfir ve izah etmek için yapılan, güzel bir vurgudur,dolayısıyla kast ve mana bambaşka bir şeydir. yazıldı bitti lafzı ise çok başka birşeydir.Konuda anlaşılmayan daha çok izah gerektiren bir durum gerekirse, Abdulbaki abiye başvurulup, konunun açılması için, eğer müsaitlerse, yardım ve izah istenenebilir.
Allahın selamı rahmeti ve bereketi müminlerin üzerine olsun.

5

25.09.2008, 22:05

"Yazıldı ve bitti" işaret manasında kısalttığım bir sözdü. ışaret etmek istediğim mana ise şuydu:

Kader yazgısı yazılınca, ecel vakti yazılınca, yağmur zamanı yazılınca, çocuğun akıbeti yazılınca, ALLAH'IN ıRADESıNE BAğLI OLAN BÜTÜN CÜZ'ı ıRADELER BıTER. Yani "herkes kendi kaderi yazar" yanlıştır, "herkes kendi kaderini yaşar" doğrudur.

Yani Halık (Yaratıcı) tarafından yazıldı ve O'nun iradesine bağlı olan bütün iradelerin hükmü bitti.

NOT: Yazıyla alakası yoktu, kardeşlerimden haklarını helal etmelerini beklerim :oops:

6

25.09.2008, 22:40

Alıntı sahibi ""talhagenc""

"Yazıldı ve bitti" işaret manasında kısalttığım bir sözdü. ışaret etmek istediğim mana ise şuydu:

Kader yazgısı yazılınca, ecel vakti yazılınca, yağmur zamanı yazılınca, çocuğun akıbeti yazılınca, ALLAH'IN ıRADESıNE BAğLI OLAN BÜTÜN CÜZ'ı ıRADELER BıTER. Yani "herkes kendi kaderi yazar" yanlıştır, "herkes kendi kaderini yaşar" doğrudur.

Yani Halık (Yaratıcı) tarafından yazıldı ve O'nun iradesine bağlı olan bütün iradelerin hükmü bitti.

NOT: Yazıyla alakası yoktu, kardeşlerimden haklarını helal etmelerini beklerim :oops:


Evet kardeşim tevilindeki gibi açıklanırsa cümlen doğru olur. çünkü ecelin vakti, yağmurun vakti gibi konular kaderi ıztırarinin bahsine girerler, bunlar da bile, ılmi Ezel ve Ebedde değişmesede, Levhi Mahfuzda değişme olabilir.Fakat yaşandı ve bitti lafzı, kaderi ihtiyari ile ilgili bir bahis olarak, ele alınması gereken bir açılımdırki, o yüzden onun manası ve şekli bambaşka, bahsettiğiniz mesele tamamen başkadır.O yüzden, yaşandı bittiyle ,aynı manada hafizanallah yazıldı bitti kullanılamaz.Ama belittiğiniz şekilde kaderi ıztırari olarak, tevil doğrudur.Burada bahsettiğiniz lafz, kaderi iztirari noktasında, yaşandı ve bitti için değil ,Yaratıldı ve bittiye mana vermek olarak kullanılabilirki o bitmek de adem anlamında olmaz.
Allahın selamı rahmeti ve bereketi müminlerin üzerine olsun.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

7

26.09.2008, 12:06


güzel aciklamalar icin Allah razi olsun abi..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

8

26.09.2008, 12:27

"Yaşandı ve bitti" deki bitmek de adem manasında değil ki. Ayrıca adem diye bişey var mı ki?

9

26.09.2008, 12:44

Alıntı sahibi ""talhagenc""

"Yaşandı ve bitti" deki bitmek de adem manasında değil ki. Ayrıca adem diye bişey var mı ki?


Kardeşim bitti ibaresinin olaki düşünülebilir diye, hiçlik ve yokluk belirtmediğine adem olmamıyacağına vurgu yaptım.ınşaallah anlaşılmıştır.
Allahın selamı rahmeti ve bereketi müminlerin üzerine olsun.

10

27.09.2008, 22:07

Alıntı sahibi ""kjviespe""

Alıntı sahibi ""talhagenc""

"Yaşandı ve bitti" deki bitmek de adem manasında değil ki. Ayrıca adem diye bişey var mı ki?


Kardeşim bitti ibaresinin olaki düşünülebilir diye, hiçlik ve yokluk belirtmediğine adem olmamıyacağına vurgu yaptım.ınşaallah anlaşılmıştır.
Allahın selamı rahmeti ve bereketi müminlerin üzerine olsun.


Madem ademe vurgu yapmışız, hiçlik yok demişiz, eğer çok uzattı demez, darılmaz, gücenmezseniz birde bu bitişin yokluk olmadığı, hiçlik olmadığını, gerek ıztırari, gerekse ihtiyari sonlamaların, yazılsada, yaşansada bitişlerin, adem ve hiçlik olmadığının ve hepimizinde bu konuda hem fikir olduğumuzun farkında olduğumuda belirterek izahını ve neticesindeki noktasını, Risalei Nurun 24. Mektubunun 2. Makamın Mukaadime 2. Mebhas 3. ışaretiyle koyalım ve sonlandıralım eğer müsade ederseniz.

وَثَالِثًا: مَعَ نَشْرِ الثَّمَرَا&#157 8;ِ اْلاُخْرَو&#161 6;يَّةِ وَالْمَنَا&#159 2;ِرِ السَّرْمَد&#161 6;يَّةِ


fıkrası ifade ediyor ki:

Dünya bir destgâh ve bir mezraadır; âhiret pazarına münasip olan mahsulâtı yetiştirir. Çok Sözlerde ispat etmişiz: Nasıl ki cin ve insin amelleri âhiret pazarına gönderiliyor. Öyle de, dünyanın sair mevcudatı dahi, âhiret hesabına çok vazifeler görüyorlar ve çok mahsulât yetiştiriyorlar. Belki küre-i arz onlar için geziyor. Belki denilebilir ki, onun içindir. Bu sefine-i Rabbâniye, yirmi dört bin senelik bir mesafeyi bir senede geçip meydan-ı haşrin etrafında dönüyor.

Meselâ, ehl-i Cennet elbette arzu ederler ki, dünya maceralarını tahattur etsinler ve birbirine nakletsinler. Belki o maceraların levhalarını ve misallerini görmeyi çok merak ederler. Elbette, sinema perdelerinde görmek gibi, o levhaları, o vak’aları müşahede etseler, çok mütelezziz olurlar. Madem öyledir; herhalde, dâr-ı lezzet ve menzil-i saadet olan dâr-ı Cennette,
عَلٰى سُرُرٍ مُتَقَابِلِينَ “Karşılıklı tahtlarda.” Hicr Sûresi, 15:47.

işaretiyle, sermedî manzaralarda, dünyevî maceraların muhaveresi ve dünyevî hâdisâtın manzaraları Cennette bulunacaktır.

ışte bu güzel mevcudatın bir an görünmesiyle kaybolması ve birbiri arkasından gelip geçmesi, menâzır-ı sermediyeyi teşkil etmek için bir fabrika destgâhları hükmünde görünüyor. Meselâ, nasıl ki ehl-i medeniyet fâni vaziyetlere bir nevi bekà vermek ve ehl-i istikbale yadigâr bırakmak için, güzel veya garip vaziyetlerin suretlerini alıp sinema perdeleriyle istikbale hediye ediyor; zaman-ı maziyi zaman-ı halde ve istikbalde gösteriyor ve derc ediyorlar. Aynen öyle de, şu mevcudat-ı bahariye ve dünyeviyede kısa bir hayat geçirdikten sonra, onların Sâni-i Hakîmi, âlem-i bekàya ait gayelerini o âleme kaydetmekle beraber, âlem i ebedîde, sermedî manzaralarda onların etvâr-ı hayatlarında gördükleri vezâif-i hayatiyeyi ve mu’cizât-ı Sübhâniyeyi menâzır-ı sermediyede kaydetmek, mukteza-yı ism-i Hakîm ve Rahîm ve Vedûddur
.

Allahın selamı rahmeti ve bereketi müminlerin üzerine olsun.

11

28.09.2008, 15:46

Allah razı olsun kardeşim. Bana cevaben yazdığınızı düşünerek açıkça söyleyeyim ki,

Kainatın hiç bir yerinde ademe yer yoktur!!!!

12

28.09.2008, 16:28

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Allah razı olsun kardeşim. Bana cevaben yazdığınızı düşünerek açıkça söyleyeyim ki,

Kainatın hiç bir yerinde ademe yer yoktur!!!!


Allah sizdende razı olsun talhagenç kardeşim.Fakat bunu size cevaben değil umumi bir istifade ve tefekkür için yazdım; eğer dikkatli okursanız, girişde yazdığım yazıyı, bunda sizinle ve diğer kardeşlerimizle ,hem fikir olduğumuzu özellikle belirttimki bir yanlış anlaşılmaya sebeb olmasın.Benim size cevaben yazdığım,yer ve mesele daha önceki yazılarda,ama madem bir adem olmadığı vurgusu yaptım bitmekle alakalı olarak istedimki bu Nurun cennet kokan altın sayfasıda izahı ve noktası olsun.
Allahın selamı rahmeti ve bereketi müminlerin,üzerine olsun.

13

28.09.2008, 21:08

Allahın selamı rahmeti ve bereketi senin de üzerine olsun. Allah razı olsun kardeşim...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir