Kim kiminle hasr olunuyo onu görücez
Prizma kardeşim,
Bunu Sultan'a mı yazdın emin değilim ama,
Allahû a'lem,
bu, tabiri caizse "büyük konuşmak" tır ki; büyük konuşmak iyi değildir, hele ahıret gibi dönüşü olmayan yerler için böyle iddialaşmak hiç iyi değildir,
çünkü; iki taraftan biri kaybedebilir,iki tarafta kaybebilir,oraya gittikten sonra geri dünyaya dönelim desek de kabul edilmeyecek ki,
cevabı öldükten sonra alınacak iddialaşmalar belki Rus ruletinden daha çılgıncadır,zira Rus ruletinde bir kişi gider,ama bunda iki kişi de tehlikeye girebilir, ve başka zararları da olabilir,
"Allahû a'lem" diye başlayıp, bu mesele böyle böyle olabilir,diyebilirsin,
sonuna da "Allah doğrusuna ulaştırsın,akibetimizi hayırlı eylesin,bize güzel akıbet versin,yanlış yolda olanımıza hidayet etsin,Allah cümlemizin canını sırat-ı müstakim üzere,kabul edilmiş tevbe ve kelime-i şedahetle,imanla alsın ve bizi salihlerle haşr eylesin" bana daha güzel geliyor,
ilk iddialaşmayı düşün,
iki kişi içinde kaybetme riski olabilir,
bir de bunu düşün,
karşındaki bu iddialaşmaya meyilliyse,bu duana âmîn demese bile umulur ki Allah iyi niyetinden dolayı senin bu duanı kabul eder,hidayet eder, seni ya da hem seni hem onu salihlerle haşreyler
ben münakaşalarda,şiddeti yüksek tartışmalarda,iddialaşmalarda
kaybedeceğim,rezil olacağım gibi şeyleri hiç düşünmüyorum çünkü ahıreti kaybetmek bundan çok daha fazla önemli,ondan bunlardan uzak duruyorum,nefsim münakaşa et dese de böyle ortamları bırakıyorum,
niye;
hem kendim yanlış yapabilirim,hem karşıdakine yaptırabilirim,ben doğru yol üzereysem bile münakaşayla karşı tarafı yanlışı savunmaya daha meyilli hale getirebilirim,ben kendim yanlış yol üzerinde diretebilirim,bizim münakaşamızı izleyenlerin kafasını karıştırabilirim,fitneye neden olabilirim ve daha bir çok zarar...
bunları kendi nefsime de söylüyorum,yanlışım varsa ve düzeltirseniz Allah razı olsun,
Allahû a'lem,
Allah cümlemize hayırlı akıbet versin,salihlerle haşreylesin,