Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

02.10.2007, 00:43

Çocuğunuza ödül ve cezanın anlamını anlatın

Çocuğa okul öncesi dönemden başlayarak, istenilen davranışların neler olduğunun öğretilmesi ve çocuğun iç disiplinini sağlaması amaçlanmalıdır. ‘‘Yapma, gitme, istemiyorum, yasaklıyorum’’ şeklindeki olumsuz kurallar çocuklar tarafından algılanmaz. Çocuğa olumlu davranışlar öğretilmeli, davranışlarda ödül ve cezaların sınırı doğru olarak belirlenmelidir. Ebeveynlerin çocukla sağlıklı iletişim kurması, çocuğa değerli olduğunu hissettirmesi ve anlayışla yaklaşması da büyük önem taşımaktadır.

Her insan başkaları tarafından takdir edilmekten, övülmekten ve ödüllendirilmekten mutluluk duyar. Çocuğa ödül, olumlu davranışları sonucunda verilir. Ödüllendirilen çocuk, gerçekleştirdiği davranışı benimser ve sonraki zamanlarda da benzer şekilde davranır. Çocuğu normalde yapması gereken sorumlulukları için ödüllendirmek, çocuğu tembelliğe ve çıkar kavgasına itebilir. Ödülün aşırıya kaçırılmaması da gerekmektedir. Çocuğunuzu aşırı derecede övmek, çocuğun çevresindekileri anlamasını engeller. Çocuklarınızla ödül konusunu bir pazarlık aracı haline getirmekten özellikle kaçının. Verdiğiniz ödülleri sık sık dile getirip, çocuğun başına kakmayın. Çocuklarınız arasında adil olun. Çocukların kıskançlık ve yalnızlık duyguları yaşaması hoş bir durum değildir. Ödüllendirme sadece maddi değildir, bazen güzel bir söz de çok büyük ödüldür.

Çocuklar bazen sorumluluklarını yerine getirmeyerek veya uygunsuz davranışlarda bulunarak suç işleyebilirler. Aileler, ceza verirken hemen fiziksel şiddete başvurmamalıdır. şiddet, çocuğu eğitmez aksine daha hırçın, saldırgan, özgüveni eksik, başarısız, ürkek bireyler haline getirir. Çocuğu cezalandırmadan önce onu dinlemek çok önemlidir. Eğer çocuk ilk kez ceza gerektiren bir davranış gerçekleştirmişse ve pişmansa onu affetmek, yaptığının ne kadar yanlış bir davranış olduğunu anlatmak yeterli olacaktır. ‘‘Bir işi doğru yapmak, niçin yanlış yapıldığını açıklamaktan daha az zaman alır (H. Wodsworth).’’ Azarlamak, hakaret etmek yerine; davranışlarıyla sizi üzdüğünü, hayal kırıklığına uğrattığını ve utandırdığını söylemek daha eğiticidir. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ilgili bölümünde ‘‘Hiçbir çocuk insanlık dışı yöntemlerle ya da aşağılanarak cezalandırılamaz. Çocuklar suç işlemişse uygulanacak cezalar, yaşına uygun, gelişimlerini engellemeyecek ve eğitsel olmalıdır’’ denilmektedir.

Sorumluluk bilinciyle disiplin altına alınan çocuklar daha az hata yaparlar. Çocuğunuzun davranışı sizi çok öfkelendirdiyse, ceza vermeden önce sinirlerinizin yatışmasını bekleyin. Suç işleyen çocuğunuzu sevdiği etkinliklerden mahrum bırakmak da bir ceza yöntemidir. Verdiğiniz cezanın gerekçesini çocuğunuza mutlaka anlatın. Küçük bir hata için büyük cezalar vermek doğru değildir, yine büyük suçların cezasız bırakılması da o yanlış davranışın tekrarlanmasına sebep olabilir. Bu sebeple adil ve gerçekçi olmakta fayda vardır. Çocuğunuzun daha önce işlediği suçları sık sık onun yüzüne vurmayın. Çocuğunuza, daha sonra üzüleceğiniz, vicdan azabı duyacağınız cezaları vermekten kaçının. şimdiden kolay gelsin!

Kaynak
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

Mesajlar: 173

Meslek: Sosyolog

Hobiler: Siyaset-Haber-Çevre

  • Özel mesaj gönder

2

02.10.2007, 11:45

dayakla terbiye olsaydı; eşeklere inat dedelerinden kalmazdı :roll:
Hiç kimsenin, bir başkası olamayacağı, bir ülkede yaşıyoruz!

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir