Cenab-ı Hak, yer yüzüne bir halîfe olarak “insan cinsini” yaratmayı murad ettiğinde durumu meleklerle istişâre ediyor. Bu konuyu Kur’ân şöyle ifâde buyurur:
“Hani, Rabbin meleklere, ‘Yer yüzünde emirlerimi yerine getirip varlıklar üzerinde tasarrufta bulunacak bir halîfe yaratacağım!’ buyurduğunda, melekler şöyle demişlerdi: ‘Yer yüzünde fesat çıkarıp kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Halbuki biz, Seni hamd ile tesbih eder, Seni her türlü noksandan yüce tutarız!’ Allah ise; ‘Ben sizin bilmediğinizi bilirim!’ buyurmuştu.”1
Bu ayeti tefsir eden Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, Kur’ân’ın bu ayetle danışma ve müşavere üslubunu insanlara benimsetmek istediğini, yoksa Cenab-ı Hakkın müşavereden ve danışmaktan münezzeh olduğunu beyan eder.2
Görüldüğü gibi, Allah, hiç ihtiyacı yokken, meleklerle istişare ediyor. Melekler de –Allah’ın muradına uygun olmasa da- görüşlerini açıklıkla ve medenîce bildiriyorlar. Allah ise kendi yüksek muradına uygun olmayan görüşlerinden dolayı melekleri kınamıyor, suçlamıyor, itham etmiyor, azarlamıyor, rahmetinden kovmuyor. Sadece, gayet net biçimde, gayet açık bir üslupla, gayet şefkatli bir ifade tarzı ile meleklerin itirazlarına da gücenmeyerek, insan yaratma ile ilgili muradındaki yüksek hikmeti bildiriyor. Melekler hemen teslim oluyorlar ve şöyle diyorlar: “Seni her türlü noksandan tenzih ederiz! Senin bize öğrettiğinden başka bizim bilgimiz yoktur! Sen her şeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın!”3
Kur’ân ayrıca, “Onların aralarındaki işleri istişare iledir.”4 Ayeti ve “ışlerinde onlarla istişare et!”5 Ayeti ile istişareyi ve danışmayı her hususta -kadın erkek ayırt etmeksizin-, insana bir ılâhî ferman ve emir olarak duyuruyor.
Demek, hayatın her alanında olduğu gibi, dar manada elbette aile hayatında ve ev yönetiminde de işlerin istişare ile yapılması, anne ve babanın birbirleri ile her konuda istişare etmeleri, birbirlerinin aykırı görüşlerine tahammül göstermeleri, saygı duymaları, farklı düşüncelerini medenîce ortaya koymaları ve yekdiğerini baskı ile değil, bağırıp çağırmakla değil, sindirmekle değil; sabır ile hikmet ile bilgi ile güzellikle, tatlı dil ile ve yumuşak huyla ikna etmeleri Kur’ân’ın emir ve tavsiyeleri arasında yer almaktadır.
Çocuklarımızla zaman zaman istişare yapmalıyız. Fikirlerini öğrenmeliyiz. Unutmayalım ki, Hz. Yakup Hz. Yusuf’la rüyası hakkında istişare yapmış ve oğluna yol göstermiştir. Aynı şekilde Hz. ıbrahim Hz. ısmail’e rüyasında onu kurban etttiğini anlatmasını ve onun fikrini aldığını görmekteyiz
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247