Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

09.03.2007, 03:16

Üniversite Sınavında Yapamadığınız Soruların Cevapları

Üniversite Sınavında Yapamadığınız Soruların Cevapları

Ben yurdumuz üniversitelerinin birinde mühendislik fakültesinde okuyan bir öğrenciyim. Üniversiteyi ilk senemde kazandım ve istediğim bir bölüme yerleşmeyi başardım. Lise yılların da iki sene dershaneye gittim. şu anda gelecek vaat eden bir bölümde okumaktayım. Bunların cevaplarla ne ilgisi var demeyin önce size kendimden bahsediyorum ki vereceğim tavsiyeleri dikkate alın. Aksi takdirde tavsiyelerimin doğruluğuna inanmayabilirsiniz. Yâda inandığınız halde uygulamayabilirsiniz.

Öncelikle biraz sizin durumunuzdan geçmiş sizi tanıyan birisi olarak, sizin soru(n)larınızdan bahsetmek gerekli diye düşünüyorum. Tavsiyelerimin uygulanabilirliği için. Eğitim sistemimizin dört dörtlük olduğunu söyleyen yok ama yapamadığınız zaman eğitim sisteminin bozuk olduğunu, hocaların iyi anlatamadığını, çalıştığınızı ama çalışmanızın karşılığını sınavlarda alamadığınızı bahane ediyorsunuz. Sadece bunlarla da kalmıyorsunuz. Uygun ortam olmadığından şikâyetçisiniz. Bahanelerinizi arttırmak mümkün ama bu kadarı herhalde bahane üretmekte üstümüze olmadığını göstermeye yeter. Çünkü bütün bu bahanelerinizin geçerli olmadığını sizlerle, sizin geleceğiniz ve ülkemizin geleceği adına paylaşmak istiyorum.
1- Eğitim sistemimiz her ne kadar doğru olmasa da yâda beğenmeseniz de bu sistem içerisinde yapanlar, dereceye girenler var. Sistem onlara gelince düzeliyor da size gelince bir şekilde bozuluyor mu? Yani derin devlet gibi bir şey sizin eğitiminize falan müdahale mi ediyor? Yoksa kendinizi mi kandırıyorsunuz?
2- Hocalar demiştiniz. Siz her şeyi dört dörtlük yaptınız da sıra hocaları eleştirmeye mi geldi? Yani başka bir hoca girse, anlatsa yapacak mıydınız? Yoksa hala başarısızlığınızı gizleyebileceğiniz bir bahane mi arıyorsunuz?
3- Doğru bir program çerçevesinde çalıştığınız halde yinede yapamadığınızı söylemiyorsunuzdur herhalde. Çünkü tüm araştırmalarda sistemli çalışanların ve hedef belirleyenlerin başarılı olduğu aşikâr bir şekilde görülmektedir.
4- Demek uygun ortam yok. Bunu ayırt edebilmeniz için uygun ortamı tanımlayalım ve örnek verelim ki düşündürücü olsun. Geçtiğimiz yıllarda OKS sınavında çobanlık yapan bir öğrencinin başarısı tüm Türkiye de duyuldu. Siz duymadıysanız sorun yok! Acaba o arkadaşımız internet olmadığı için ya da doğa ile birlikte olduğu için mi bu başarıyı gösterdi. Yâda samimi olarak şartlara bakmadan çalışarak mı kazandı dersiniz. Yani o arkadaşımızın hayat standartlarını tutturamadınız mı? Yoksa ders çalışacağım diye bilgisayar aldırıp, oyunlar üzerinde mastır yaptığınız için mi veya arkadaşlarla ders çalışacağım deyip geyik muhabbeti ile vakit öldürdüğünüz için mi?
5- Meslek liseli kardeşlerimiz ise temellerinin olmadığından bahsediyorlar. Hiç neden meslek lisesine gittiklerini yâda gönderildiklerini düşündüler mi acaba? Sanmıyorum. Genel olarak değinmek gerekirse, veliler dersleri ilkokulda ve ortaokulda iyi olmayan çocuklarını meslek liselerine gönderir ki bu çocuk okumaz ama en azından bir meslek sahibi olsun diye düşünürler. Liseye gidene kadar başarılı olamamalarının sebeplerini irdelemek yerine çocuklarının ders durumlarını kabul ederler ve çocuklarının kollarından tutup doğru meslek lisesi… Genelde bu tür öğrenciler bu mantıkla meslek liselerine kayıt ettirildiği için de durumları ortada. Peki, öğrenciler için bu bahane mi? Tabiî ki değil. Anlamadıkları derslerle ilgili kitap açsalar çalışsalar başarılı olacaklarından şüphem yok. Çünkü ben meslek liseli bir arkadaşımdan üniversite birinci sınıfta iken türev, integral gibi derslerde önemli yardım aldım ve onun tuttuğu notlara lazım olduğunda açıp bakarım. Bunu söylüyorum ki sizde arkadaşım gibi eksikliklerinizin üzerine gidin. Durumunuzu (yenilgiyi) bu kadar çabuk ve kolay kabul etmeyin. Elde edeceğiniz değerler için katlanmaya değer.
Bunları arttırmak mümkün ama bakıyorum da bardağın hep boş kısımlarına işinize geldiği gibi bakıyorsunuz. Hep olumsuzluklardan bahsediyorsunuz. Duygu sömürüsü yapar gibi kendiniz için olumsuz havalar oluşturuyorsunuz. Bu yazıyı yazmaktaki amacım bunları anlatarak sizi bunaltmak ya da sinirlendirmek falan değil. Sizi alıp farklı düşüneceğiniz bir pencereye bakmaya götürmek. Böylece saydığım düşüncelerinizin saldırısından “isterseniz” kurtulabilir ve başarılı olursunuz.
şunu iyi düşünmelisiniz ne için bu sınavlara giriyorsunuz, size ne kazandıracak, ne kaybettirecek, ileriki yaşantınızda nerede olmak istiyorsunuz, nasıl bir işte hangi vasıfla çalışmak istiyorsunuz? Bu sorulara vereceğiniz cevaplar önemli. Cevaplarınız sizi doğru ya da yanlış sonuca götürecektir. Çünkü bunlar size kendinize bir yol belirlemenize yardımcı olur Yarın ister istemez hayatın ağırlığını hissedeceksiniz. Ezilmemek için olmazsa olmazlar var.
1- Bu hafta derbi maçı izlemek için ders çalışmaktan feda etmeyin. ıyi bir meslek edindiğinizde derbileri yerinde izlemeye gitmek için biletlerinizi aylar öncesinden alın. Yâda kahveye gitmek için patronunuzdan izin istemeye aylar öncesinden başlamak zorunda kalabilirsiniz.
2- Bu gün iki saat dizi izleyeceğinize ders çalışın, iyi bir kariyer sahibi olduğunuzda sizin hayatınız dizi olsun, insanlar sizi izlesin. Daha zevkli olacağından eminim.
3- Sıkıldığınızda, yorgun düştüğünüzde daha hırslı çalışın ki iyi bir üniversiteyi kazandığınızda gittiğiniz üniversitenin bulunduğu şehirleri görünce o tatlı canınız sıkıntıdan patlamasın.
4- Misafir geldi, misafir gitti diye ders çalışmamazlık etmeyin ki, yarın onları hiç göremeyeceğiniz kilometrelerce uzaklarda bir yerde üniversite okumak zorunda kalmayın.
5- Ders programı yaptığınızda hafta başında değil içinde bulunduğunuz anda programınıza karşılık gelen şeyi yapmayı deneyin ki, haftaya yeni bir program hazırlamak zorunda kalmayın.
6- Yarınınızı düşünüp plan yapın ve yarın keşke demeyin.
7- Başarılı olamadığınızda soranlara ne diyeceğinizi bilemediğiniz için değil, cebinize harçlık koydukları, sizden başkalarına övgü ile bahsettikleri için yüzünüz kızarsın.
Bunları çok iyi düşünün. Tabi, “keşke” demek istemiyorsanız. Bu maddeleri uygularsanız ailenize, arkadaşlarınıza ve çevrenizdeki herkese bir şeyleri kazanmak için samimi olduğunuzu göstermiş olursunuz. Bahane üretmekten çok sorunlarınız için çözüm üretmeye çalışmış ve başarıyı elde etmeye aday olmuş birisi olarak hayatınıza devam edersiniz. Büyüklerimiz çeşitli işlerde para kazanmak için çalışıyor. Dikkat ettiyseniz onlar mesleklerinin gereğini yapıyorlar ya da yapmışlar. Eğer sizde öğrenci olduğunuzu düşünüyorsanız kendi işinizi yapıp ders çalışın ki, yarın başkalarının işlerini yapmak zorunda kalmayın. Eğer samimi olduğunuzu düşünüyorsanız bunun göstergesi olarak bahanelerin arkasında pes etmek değil onları ortadan kaldırmak için çok, çok ama çok çalışmalısınız. Kendi durumunuzu seviyenizi en iyi siz biliyorsunuz bunun için gerekirse rehberlik servislerinden yardım alın. şunu unutmayın; aldığınız yardımlar kendiliğinden sizi başarıya götürmez. Genelde sizi motive eder, eksiklerinizi görmenize yardımcı olur. Size düşen; oturup öğrenciliğinizi yapmaktır. Zaga, Beyaz şov, Avrupa Yakası, maç özetlerinin saatlerce sanki sonucu değiştirilebilecekmiş gibi tartışıldığı, ünlülerin hayatlarının jelatinli olan kısımlarına özendirilmeye çalışıldığınız tele volelerden veya işinize yaramayacak ama ekranlarda boy gösteren programlardan uzak durup ders çalışmak, ders çalışmak, ders çalışmak… Çünkü öğrencisiniz.

Eğer yukarıdaki durumların ya da benzerlerinin yüzde otuzu sizin için geçerli ise öğrenci olduğunuzu söylemek güç. Bu nedenle kendinizi düzeltip öğrenciliğinizin göstergesi olan şeyleri yapın. Zaten başlasanız, soru çözmekten zevk aldığınız zaman kimse size ders çalış demek zorunda kalmaz. Ben üçgenin iç açılarının toplamının yüz seksen derece olduğunu öğrendiğimde lise birinci sınıfa gidiyordum. Soru bankası alıp kitabı bitirdiğim de ise okul derslerinde geldiğimiz yerlerden daha ileri gitmiştim. Artık sıra arkadaşların getirdiği zor soruları çözüp bol, bol gofret yemeye gelmişti ve bu fırsattan çok istifade ettim.
Çalıştığınız dersten verim alabilmek için nasıl ders çalışılır diye danışmanlardan ve rehber hocalardan destek almayı unutmayın. Onlar bu konuda benim anlatacaklarımdan daha fazlasını yapabilirler.
Sınavınıza üç buçuk ay kaldığı halde hala oturuyorsanız demek ki samimi değilsiniz, şimdiden pes etmişsiniz. Önümüzdeki sıcak günleri dershaneye, okula gidip boşa harcamanızı tavsiye etmem çünkü siz zaten vaz geçmişsiniz gibi gözüküyor. Hâlbuki önemli olan bundan sonraki performansınız. Ya yapmak istediklerinize yönelik bir şeyler yapın ya da yapmak istemediklerinizi yaparken keşke demeyi aklınıza bile getirmeyin. Eğer gerçekten yapmak istiyorsanız şimdi başlayın. Bu sene yapamayacağınızı düşünüyorsanız da en azından seneye yapabilmek için şimdiden başlarsınız. Çünkü samimi olarak isterseniz Allah nasip edecektir. Yeter ki siz öğrencilik zamanında öğrenciliğinizi yapın. Bu sırada benim mühendislikte okuyabilmem, son üç ayda ve özellikle son bir ayda, günde on saatin üzerinde ders çalışarak, rakiplerimin bunaldığı anları değerlendirmem sayesinde oldu. Daha erken başlamış olsaydım uzak bir şehirde okumak zorunda kalmazdım. şimdi ailemin yanında okuyor olurdum. Her perşembe günü yemek yapmak, her cumartesi günü temizlik yapmak, senede birkaç defa ailemi görebilmek, sevdiklerimle daha az vakit geçirmek zorunda kalmazdım. Bunları geç kalmadığınızı söylemek için anlatıyorum. Değerlendirmesini bilene iyi bir üniversite, iyi bir bölüm, iyi bir gelecek kazandıracak kadar zaman var. Değerlendirmek ise zorlamayla olmaz. Samimi olarak çalışmakla, samimi olarak istemekle olur. Benden bir abi tavsiyesi. Aksi takdirde ÖSS de çıkan sorular çalışmadığınız yerlerden çıkacaktır. Cevaplarda oralarda gizlidir. Cevaplar için test kitaplarında ki bilmediğiniz konuları, çözmediğiniz testleri gözden geçirin. Sınavda “ o piti piti…” diye saymaya da devam edebilirsiniz. Başkalarının tecrübelerini yaşayarak öğrenmenin size pahallıya patlayacağını bir tecrübe olarak söyleyebilirim. Ödeyemeyebileceğiniz kadar büyük faturalar doğurabiliyor. Denemesi bedava…
Not: u yazıyı okuyan veliler çocuklarınıza okutturmayı unutmayın. Bahanelerine karşı ceza değil, bahanelerinin üzerine gittikleri için bundan sonra onları ödüllendirin.

Melih Güngör
gungor85@hotmail.com

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir