Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

24.03.2006, 18:08

Çocukları Allah'la korkutmayın!

Anne-babaların, bağımsız ve kendi istekleri doğrultusunda hareket etmeye özenen çocuklarını terbiye etmek için, ''Anne sözü dinlemeyeni Allah taş yapar. Yemeğini tabağında bırakanı cehennemde yakar. Kötü laf söyleyeni dilsiz yapar.'' gibi uyarılarla Allah'la korkutması yanlıştır. Kimi ailelerde çocuğun vicdanî gelişmesi anne ve babanın örnek davranışlarıyla değil, Allah korkusu ve dinî baskılarla sağlanmaya çalışılmakta ve Allah'ın, yapılan her hatayı günah defterine yazdığından ve ahirette çekeceği işkencelerden bahsedilerek çocuk sindirilmektedir. Bu yola sık sık başvurulacak olursa çocuk kendisini suçlu görecek, aynı zamanda Allah'a karşı, korkuyla karışık bir öfke de geliştirecek, belki de Allah'tan nefret edecektir.

‘SENı ALLAH SEVıYOR’ DEYıN

Araştırmalar sonucunda çocukların iki yaşından itibaren din ile karşılaştığı, üç-dört yaşından sonra "nasıl/neden?" sorularıyla her şeyin aslını ve bu arada yaratıcı gücün mahiyetini araştırdığı ortaya çıkmıştır.

Çocuklara Allah'ı anlatırken Allah'ın onu sevdiği ifade edilmeli ve Allah sevgisi üzerinde durulmalıdır. Annelerin çocukları Allah'la korkutmaları çocukların ruh sağlığı açısından zararlıdır. Çocuğa öncelikli olarak Allah'ı cezalandıran, azap veren biri olarak tanıtmak, ıslam'a terstir. Bir diğer yanlış ise çocuğun, ''Allah baba kızar, seni cezalandırır.'' ifadesidir. Bu ifade tarzı Hristiyan teslis inancının bir taklididir ve yanlıştır.

ışTE AıLELERE KÖTÜ ÖRNEKLER

Bir gün bir baba, üç-dört yaşlarındaki kızına, dinî konularda bilgi vermek ister. En çok her şeyi yaratan Allah'ı; sonra da bize iyi ve güzel davranış şekillerini öğreten Peygamberimizi sevmemiz gerektiğini söyleyince çocuk, ''Ben Peygamber'i Allah'tan daha çok seviyorum.'' der. Babası şaşkınlıkta sebebini sorunca; ''Annem bana, 'Allah yalan söyleyeni cehennemde yakar.'' dedi. Allah'ın cehennemi varmış, Peygamberin cehennemi olmadığı için ben onu daha seviyorum.'' cevabını verir.

Altı yaşlarında bir erkek çocuğu yaramazlık yaptığı zaman devamlı, ''Allah seni sevmez, cehennemde yakar.'' telkinleriyle vazgeçirilmeye çalışılmaktadır. Bir sabah kahvaltısında çocuk birdenbire, ''Baba, bizim köyde de Allah var mı?'' diye sorar. Çocuğun bu sorusunu merak eden babası, ''Oğlum Allah her yerde vardır; ama niçin soruyorsun?'' deyince çocuk, ''Eğer orada Allah yoksa, oraya gidecektim de...'' cevabını verir.

(Bugün)
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

2

24.03.2006, 22:04

Allah razi olsun cok güzel bir yazi.

cocuk ruhu cok ince.
Ümitvar olunuz..

hnurdan

Orta Düzey

Mesajlar: 324

Konum: sakarya/adapazarı

Meslek: öğrenci

Hobiler: Risale-i nur

  • Özel mesaj gönder

3

28.08.2006, 00:35

Allah razı olsun kardeşim,çok önemli konu bu çocuklarımızı çok iyyi yetiştirmemiz lazım,çünkü ne söylersen anlatırsan hemen kapıyorlar bu konuda dikkatli olmamız lazım.
Hak tecelli eyleyince her işi âsân eder,
Halk eder esbabını bir lâhzada ihsan eder.

4

09.09.2006, 14:16

Allah razı olsun güzel bir yazı..


Çocuğa önemli olduğunu hissettirmek


Üstadın mâsum çocuklarla sohbet ve muhâveresi ise, çok ibretli ve saadetlidir. Emirdağ’ı ve civan köylerinde, yanına gelen mâsumlara, büyükler gibi ehemmiyet verip, kalben onlara müteveccih olurdu.

"Evlâtlarım, siz mâsumsunuz, daha günahınız yoktur. Ben çok hastayım, bana duâ ediniz, sizin duânız makbuldür. Ben sizi mânevî evlâtlanm ve talebelerim olarak duâma dahil ettim" derdi.

O çocuklar, gözlerinden akan muhabbet nurlarıyla Üstadı selâmlarlar; Üstad, gafil büyüklerden ziyâde, onlara samîmi ve ciddî selâm ederdi. Ve "Bunlar istikbâlin Nur Talebeleridir. Bana olan bu alâka ve teveccühlerinin sebebi ise, mâsum ruhları hissediyor ki, Risâle-i Nur onların imdâdına gelmiş. Ben de o Nurun bir tercümanı olmam hasebiyle, gayr-i ihtiyârî, bu fedâkârâne muhabbet ve alâkayı gösteriyorlar" derdi.

Üstad, yanına gelen gençlere de dâimâ Nur derslerini okumalarını, zamanın ahlâksızlık tehlikelerinden sakınmalarının büyük menfaat ve saadetini onlara telkin ederek, namaz kılmalarının lüzumunu ihtar ederdi. Bu tarzdaki dersinden, belki binlerce gençler intibâha gelmişlerdir.


Tarihçe-i Hayat | Emirdağ Hayatı | 404

5

09.09.2006, 16:40

Çocukları Allah ile korkutmayın. Büyükleri korkutun... :)

6

05.10.2006, 02:14

Çocuklarınızı hiç bişeyle korkutmayın. Sevin, sevdirin, güvenin, güvendirin ki....

Çocuklarınız benim gibi tüm dünyadan uzak yapayalnız bir hayat sürmesin...

7

17.04.2007, 13:01



Çocuğa Allah’ı anlatırken şunlara dikkat edin;


* Çocuğun bulunduğu gelişim dönemi özellikleri iyi bilinmelidir.

* Gelişim dönemi dikkate alınarak Allah’tan (cc) bahsedilmelidir.

* Allah’a (cc) imanın fıtraten çocukta var olan bir durum olduğu bilinmelidir.

* Çocuk soyut kavramları düşünemiyor diye bu mevzuları yok saymak yanlıştır.

* Anne-babaların ev ortamında kullandıkları güzel cümlelerin çocuk tarafından gözlendiğini ve bunların onda şuuraltı oluşturduğunu bilmelidirler.

* Akıcı konuşmaya başladığı dönemlerde çocukların sordukları tüm sorulara Allah’la ilişki kurularak cevap verilmelidir.

* Soyut kavramlarla ilgili hikaye ve masallar çocukların daha kolay algılamasını sağlar.

* Anne-babanın manevi yaşantısına olan hassasiyetleri çocuk tarafından hissedilebilir.

* Kainattaki gerçekleşen her bir olayla ilgili sordukları soruları Allah’la (cc) ilişkilendirmek gerekir.

* Gereksiz ayrıntı ve teferruata girilmemeli, genel şeyler söylenmelidir.

* Çocuğun meraklı ve istekli olduğu anlar seçilerek bilgilendirme yapılmalıdır.

* Allah’la (cc) ilgili çocuğa antipatik gelebilecek gözdağı vermelere ya da terbiye edici olacağını düşündüğümüz korkutmalara sığınmamalıyız.


Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir