Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

08.01.2005, 13:35

İdeal bir BABA nasıl olmalı?

ıdeal bir BABA nasıl olmalı?

Allah Rasulü (sas) şöyle ferman ediyor: “Ahirzamanda babalarından ötürü evlatların vay haline!” Bu söz üzerine sahabe şaşkınlık içinde:

- “Müşrik babalardan ötürü mü onlara kıyıldı da heder oldular?”

- “Hayır mümin babaları onlara kıydı.”

- “Nasıl oldu ya Rasulallah?”

- “Babaları onlara ferâiz-i dini, yani dinin temel hükümlerini öğretmediler.”

Bu hadis-i şöyle açmak mümkün:

şu küçük dünya uğruna ahiret saadetinin yegane sebebi ve insanlığın kurtuluş reçetesinin tek menbaı olan dinin asıl emirleri, asılları ve farzları terk edildi. Sorumluluk makamında olanlar ise din öğretimini bütün bütün ihmal edip sadece maddi hayatı nazara verip himmetlerini o noktada yoğunlaştırdılar. Küçük bir dünya menfaati uğrunda kalbî ve rûhî hayatlarını ihmal ettiler. Kur’ân okumak, onun ruhunu öğretmek, din ve diyaneti talim etmek vaktini alır diye, dini bilgileri öğretmeyi önemsemediler.

“Her biriniz size tâbi olanların çobanısınız!” Emr-i Peygamberîsi içinde kalabilmek için çok düşünmeliyiz. Kullanılan “çoban/râin” ifadesi diğerlerini “sürü” olarak tanımlayıp küçültmek için mi sarf edildi acaba? Tabii ki hayır. Sürüsünü kurttan ve her türlü tehlikeden koruyan, hedeflenen mevkiye sağ salim götürebilen kişilere ancak “çoban” denebilir. “ıki kazı güdemeyecek” olarak tanımlanan kişilerin toplumsal sorumluluk alamayacaklarına yönelik iğretilemedeki kasıt da bunu işaret eder. Hem onları en iyi şekilde besleyecek, koruyacak, gidilmesi gereken yere ulaştıracaksınız. Yapamıyorsanız “ehil” kişi değilsiniz demektir. Çok çalışmanız gerekir. Ailedeki idareci durumunda sorumluluk son noktada önce babanın daha sonra annenin omuzlarındadır.

ıdeal bir baba hanesini sever. Çoluk çocuğunun Allah’ın emaneti olduğunu düşünür ve bilir.

Mürebbidir, terbiye ortamını hazırlar. Okul, iş, ders, arkadaş, vs...

Çocuğunu kem gözlerden korur. Kirli duygu ve düşünceden, kirli tavırlardan, kirli sözlerden, mücrim ve günahkar gözler gibi...

Evine bağlıdır. Evde dengeyi kurar, aile ortamını düzenler.

Güzel bir örnektir. Çocuklarının nasıl olmasını arzu ediyorsa o şekilde davranır. Oturmasından kalkmasına, kitap okumasından konuşmasına, her şeyi ile...

Hanesinin eğitimcisi ve öğreticisidir. Birinci düsturu nasihattir.

Harama karşı çocuklarını duyarlı yetiştirir, haram lokma yedirmez.

Çocuklarının arasında ayırım yapmaz ve hakkaniyetle muamele eder.

Daima güler yüzlüdür.

Evine her şeyi sadaka niyetiyle alır.

şükreder. Nitekim Kur’ân-ı Kerim, “Eğer şükrederseniz, Ben de (nimetlerimi) artırırım; eğer nankörlük yaparsanız azabım çok şiddetlidir.” (ıbrahim/7) buyurur.

Çok yumuşak davranır, nezaketlidir...

Hal diliyle anlatmasını bilir. Hz. Aişe (r.anha) ‘Rasûlü Ekrem (sas) ahlakı neydi?’ diye sorulduğunda; “Siz Kur’an okumuyor musunuz? Onun ahlakı Kur’an’dı.” buyurmuşlar.

Evde olup bitenler hakkında eşiyle istişare eder.

En ağır şartlarda bile hak ve hukuka riayet eder.

Ahiret ile alakalı ihmallere asla rıza göstermez. Ahirette ailesiyle beraber olacağını bilir.

Hanımına ve çocuklarına değer verir ve bunu hal ve tavırlarıyla hissettirir.

Hürriyet ve serbestiyet içinde insanca yaşama yollarını gösterir.

Otoriterdir; çocuklarının laubali söz ve tavırlarına asla meydan vermez. Gerektiğinde ceza verir; ancak mükafat ve iltifatı da unutmaz.

Yuvasını her türlü tehlikeden korur.

ıfrat-tefrite girmeden sırat-ı müstakimi temsil eder.

Ailesiyle ilgili herhangi çirkin bir haber karşısında araştırmadan hüküm vermez.

Katı ve şiddetli değildir. Bilakis incelik, zarafet ve letafet sahibidir.

Eşine karşı çok lütufkardır.

Aile fertlerine karşı merhametli ve şefkatlidir. Çocuklarını okşar ve onları aziz tutar.

Ailesini ve çocuklarını ahirete hazırlar.

Çocuklarına kadirşinaslık hissi ve Allah sevgisini kazandırır. şükrü ve teşekkürü kime yapmalarını gerektiğini anlatır.

Çocuğunu yarına hazırlar. Nitekim Hz. Ali; “Çocuklarınıza, içinde bulunduğunuz zamanın bilgi ve kültürünü değil, daha sonraki devrin âdâb ve erkanını öğretiniz; zira onlar, sizin içinde yaşadığınız zamandan başka bir zaman için yaratıldılar.” buyurmaktadır.

27.07.2004
MEHMET KOÇıBAR

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir