Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

15.09.2008, 11:57

Yardım istesem Kızımla ilgili

kızım 15 yaşını yeni bitirdi
inanılmaz asi ve dik
biz ne dersek diyelim dışardaki arkadaşlarının dediği doğru
bizim dediğmiz değil :-(

erkekler hayatında bir numara
onlar olmadan olmaz diye düşünüyor
kii bu konuda ne kadar konuşursam konuşayıım boş
aslında konuşurken anlıyor
haklı olduğumu biliyor
ama iç sesini vicdanının sesini dinlemiyor
5 dk sonra yine yeniden aynı eskisi gibi oluyoor

ben konuşmaktan yorulduum
sakin konuşuyorum
sinirli konuşuyorum
konuşuyorum konuşuyorum olmuyoor

burayı ne yapabilirim diye ararken buldum
bi arkadaşımda yol gösterdii

Allah rızası için ne yapabilirim
nasıl davranabilirim
böyle ayakları yere basan ailesine düşkün bir kız haline gelmesine yardımcı olabilecek neler önerirsiniz

dün cevşeni okudum yüzüne üfledim suya okudum suyu içirdim
hoş kendide bu durumdan şikayetçi
dikliğinden asiliğinden üzülüyor ama yine yapıyor yapacağını :-(

korkum dönüşümü olmayan hatalar yapması çünkü kurtlar sofrası bi şehirde yaşıyoruz. :-(

sabahları Allahım sana emanet sen gönder sağ selamet diye yolluyorum okula

başka edebileceğim dua yada ne bileyiim nasihat fikir varmı bildiğiniz..

Muha1

Profesyonel

  • "Muha1" bir erkek
  • "Muha1" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 1,194

Meslek: gazeteci

Hobiler: Kitap ve getirdikleri

  • Özel mesaj gönder

2

15.09.2008, 12:36

Üzülme ablacım. ınş. bu gibi safahatı; kendini ve sizi üzmeden atlatacaktır. Ergenlik dönemin getirdiği cahilce hareketler bunlar. Bu dönemde kişi duymak istedikleri kişinin sözünü dinler sizin de dediğiniz gibi. Ve arkadaşları onların vazgeçilmezidir. Eğer bir gün arkadaşlarından ilgi ve ihanet görürse belki o zaman dualarınız kabul olur. Belki duanızın cevabıdır, kızınızın arkadaşlıklarından tatmin ol(a)maması :P Ama gene de her cihetiyle bakmak gerek buna...

Mesala, böyle de bakabilirsiniz druma.
Geçmişinizde siz de biraz anne babanızı üzmüş olabilir misiniz acaba? Eğer öyleyse, bir de hayatın karşılıklı olması vechesi ile bakın kızınızın hareketlerine...
Duacı olacağız inş.
Hayat Saklambaç(sa) Ölüm Sobe(ler)...

" Zulm ile âbad olanın sonu berbad olur! "

3

15.09.2008, 12:50

Okul arkadaşları ve çevredeki arkadaşları en büyük etken sanırım . Kız çocukları özellikle tv furyasına kapılıp gidiyor...Özellikle lisedeki gençlere bu tür ortamları hoş gösteren birçok dizi var.Bu dönemlerde etkilenmemek elde değil bu tür davranışları ve ortamları onaylayan birde arkadaşları varsa dahada zor dünya sadece onun ekseninde dönüyordur artık ...

Allah sıkıntılarınızı gidersin .ınşallah en kısa zamanda kızınız salih bir evlat olur. amin ...

Dua ile...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


4

15.09.2008, 13:27

Alıntı sahibi ""Muha1""

Üzülme ablacım. ınş. bu gibi safahatı; kendini ve sizi üzmeden atlatacaktır. Ergenlik dönemin getirdiği cahilce hareketler bunlar. Bu dönemde kişi duymak istedikleri kişinin sözünü dinler sizin de dediğiniz gibi. Ve arkadaşları onların vazgeçilmezidir. Eğer bir gün arkadaşlarından ilgi ve ihanet görürse belki o zaman dualarınız kabul olur. Belki duanızın cevabıdır, kızınızın arkadaşlıklarından tatmin ol(a)maması :P Ama gene de her cihetiyle bakmak gerek buna...

Mesala, böyle de bakabilirsiniz druma.
Geçmişinizde siz de biraz anne babanızı üzmüş olabilir misiniz acaba? Eğer öyleyse, bir de hayatın karşılıklı olması vechesi ile bakın kızınızın hareketlerine...
Duacı olacağız inş.


bilmiyorum ben üzdümmü
çok uysal bir çocuk değildim ama anne babama karşı asla
benim hırçınlığım kendime idi

bi bitse bu döneem
bi gelse kendinee
yara almadan bi büyüse :cry:

Muha1

Profesyonel

  • "Muha1" bir erkek
  • "Muha1" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 1,194

Meslek: gazeteci

Hobiler: Kitap ve getirdikleri

  • Özel mesaj gönder

5

15.09.2008, 14:03

http://ihvaninur.blogcu.com/cocuklar-herseyimiz_2253038.html

Ablacım bu benim küçük bir yazımdı... ınşeAllah bişiler vurgulayabilmişizdir :roll:
Hayat Saklambaç(sa) Ölüm Sobe(ler)...

" Zulm ile âbad olanın sonu berbad olur! "

6

15.09.2008, 14:49

Arkadaş çevresi ve özenme, hevesler sebebiyet veriyor buna. Hoşlanmadığınız huyları olan arkadaşlarıyla olan bağlarını zamanla yavaş yavaş azaltıp, bitirirseniz iyi olur. Bir de başka uğraşılar bulmanız lazım, onu o ortamdan uzak tutup, müsbet şeylerle uğraştıracak. Demiyorum ki dini kursa, çalışmalara falan katılsın, ilk başta belki ağır gelir aniden değişince. Ama dindar insanlarla faaliyette bulunabilir, yaşıtlarıyla, mesela ebru kursu, hattatlık kursu ilk başta iyi olabilir. Böylece eser üretir, beğeni toplar, iyi hisseder kendini. Ne yapıp yapıp, boş vakitlerini müsbet insanlarla geçirtmelisiniz, onu da sıkmadan. Kötü arkadaşların huyları çok etkiliyor malesef. Erkeklerle çıkmak, flört etmek, takılmak... Beğenilmek, övülmek, sürekli aşk sözcükleri duymak... Bunlar büyüleyici gelebilir. Zaten büyüleyicidir de, aldatıcıdır. O erkeklerin zaten %90'dan fazlası da evlenebilecek maddi durumda değildir, askerlik de yapılmamıştır, belli bir işi, oturmuş hayatı da yoktur. Kısacası bunlar ömürden yıl götürür, bunun farkına varmalı. Yoksa zaten arkadaşlık etse de, evlenmek gibi ciddi son gerekti mi tarafların 5-10 yıl beklemesi gerekiyor ülkemiz şartlarında, bu kadar süre de yıpratıcıdır, erkeklere de güven olmaz kolay kolay. Hele ülkemiz şartlarında, bir erkeğin evlenmek için belini doğrultana kadar yapması gereken şey çok, katetmesi gereken yol. Ortalama 28-30 yaşına dayandı artık evlenebilme gücü için gereken süre. Ne kızlar daha evveline razı olur, ne aileleri, herkez başağrısı olmayacak şekilde standardı yüksek bekliyor zaten. Erkek tarafı için de bu yüzden erken yaşlar, eğlence, gezinti tozunu babında olabiliyor sadece. Kısaca durum karışık, bilincine varsın, niyeti nedir, evlenmek mi istiyor, eğlenmek mi. Söz dinleyecek bir kıza benziyor. Evlenmek istiyorsa da bilmediği şartları iyi anlatın, iyi bilincinde olsun, kendi de üzülür bir erkek uzun süre oyalarsa, duygularını yıpratırsa. Hem üstelik dindar olmayan kesimde erkekler evlilik dışı cinsel münasebete açık da olsalar, bunu isteseler de, iş evlenmeye geldi mi, herkez temizini (!) istiyor. Böyle bir şeyle karşılaşmak da söz konusu. O yüzden kızların çok akıllı davranması gerekli.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Muha1

Profesyonel

  • "Muha1" bir erkek
  • "Muha1" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 1,194

Meslek: gazeteci

Hobiler: Kitap ve getirdikleri

  • Özel mesaj gönder

7

15.09.2008, 15:13

A.Kadir Said ağabeyimiz güzel noktalara değindi. Allah razi olsun Sibel ablamız adına :tamam3:
Hayat Saklambaç(sa) Ölüm Sobe(ler)...

" Zulm ile âbad olanın sonu berbad olur! "

8

15.09.2008, 17:17

Benim sekiz yaşında bir kızım var. Bir zaman dikkat ettim, bizimle kahvaltı bile yapmıyor, devamlı televizyon seyrediyor, başka işlerle meşgul oluyor. Arkadaşları ile oynamaktan başka birşey düşünmüyor. Bizimle mecburiyetler harici en ufak bir iritbatı kalmamış desem doğru olur.

Eyvah dedim. Hemen eşime ve kendime kusur bulmaya başladım. Kusurların adını koydum. Onu bizden uzaklaştıran hatalarımızı tespit ettik. DAmlaya damlaya öyle birikmiş ki: Sonra karar verdik ki, "Kızımız bize tekrar kazandıracak şey, o sevdiği şeylerden daha çok sevdiği şeyler yapmaktı. Mesela, onunla sohbet etmek, şarkılar türküler söylemek, oyunlar oynamak gibi. Yada emir vermemek, hayatına karışmamaya azami dikkat etmek gibi. Böylece bizi tercih ettiği yeni sevgililerini aslında bizden daha çok sevmediğini, bilakis bizi daha çok sevdiği ve bizim onu artık sevmediğimizi ve baskı yaptığımızı düşündüğü için uzaklaştığını anladık. Kişiliğini bize gösteremediği için, kişiliğini ya gösterebileceği, yada onu soktuğumuz kompleksini saklayabileceği ve-veya ıspat edebileceği iş ve kişilere yöneldiğini gördük.

Özellikle şu var; iki yaşındaki kardeşine hiç bir şekilde bağırmıyoruz. Eskiden onada bağırmıyorduk. Oysa şimdi ona emirler veriyor ve devamlı bir şeyler yapmasını istiyorduk. Sen büyüdün ışığı kapat, sen büyüdün wc'ni yıka. Sen büyüdün, sen şöylesin, buraya git , yüksek sesle konuşma, yemeğini doğru ye, dersini yap, vesaire vesaire.

Ne mi yaptık, artık ona hiç bir emir vermedik, aklını sorgular, komplekse sebep olan ve gururunu kıran, kıskançığı azdıran bağırmalardan vazgeçtik. Kardeşi ile şununla bunula kıyaslamadık.

Artık kahvaltı sofrasında çizgi filimden daha çok güzel bir mutluluk yaşıyor. Babası ile arkadaşları ile yaşayacağından, oynayabileceğinden daha güzel oynu oynuyor ve şeyler paylaşıyor. Gözlerinin feri geri geldi. Yüzünden gülücük eksik olmuyor.

Ne kadar geç klaınmış olursa olunsun. EVlatlarımız vereceğimiz ufak bir sevgi gösterisinin tesiri büyük oluyor. Tahribat ne kadar büyük olursa olsun tamir ediyor. Çünkü, evlatlarımız eğer bizden uzaklaşmışsa bilin ki sevgimiz artık onlara yetmiyordur. Çünkü, göremiyordur. Demek gösteremiyoruz?

Çocuklarımızı asla eleştirmeyelim. Sürekli teşvik ve iltifat ile ödüllendirelim. Karşılığını fazlası ile alırız.
Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

9

15.09.2008, 21:47

haklısınız..

ama büyük şehirde yaşam sürerken çocukları çokta kontorl altında tutabilmek mümkün değil..
çalışırke hele bu öyle zorki... :(

evde ne kadar düzgün vermeye çalışsanda eğitimi bi yerdekopuyoor
anne geç gliyor baba öyle
aslında kızıma kızsamda hatanın büyüğünün bizde olduğunu biliyorum sonuçta bi ayna çocuklar gördüğünü uyguluyor

işte zarardan dönmek istiyorum ben
Allahın izniylee
duaların gücüyle ama nasıl ve hangisiyle
yoksa konuşmak artık ters tepiyoor...

10

15.09.2008, 21:56

ılgilenmeden büyütmek, çocuğu söz dinlemez yapıyor, malesef... O noktadan sonra işler çok zorlaşıyor. Çocuk biraz daha olgunlaşıp, anlamaya başladıkça, belki biraz daha söz dinler hâle gelir. Allah yardımcınız olsun.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

12

15.09.2008, 22:47

Sibel abla sanırım en önemlisi fedakarlık ..onun için bişeylerden feragat edip onunla daha çok zaman geçirmek onun hayrına olacaktır..Bu akşam tevafuk camide hoca çocuk yetiştirmenin zorlukarından bahsetti .. Aklıma siz geldiniz duada bulundum Ramazan hürmetine inşallah dualarımız kabul olunur ..

Ben kendi annemden örnek vermek istiyorum.Annem çalışan bir bayan değil ev hanımı .Büyüdüğümüz ailenin,çevrenin,şehrin,kültürün elbetteki farkı var .. Ben lgs ye hazırlandığım dönemde, hanımların altın günleri vardır annem altın günlerinden ayrılmakla başladı ,okuldan, dershaneden her eve gelişimde yemeğim hazırdı. Ben eve gelmeden annem evde bulunurdu .. Ben de onun yaptığı fedakarlığı görüyorum buda beni mutlu ediyordu açıkçası ..

Filizi toprağa atıyorsunuz. Sulamayı unutursanız o filizden ne hayır bekleyebilirrsiniz ki .Çiçek açmıyor diyorsunuz çiçek açması için bu sefer su veriyosunuz ama artık geç..

Her akşam yemeği beraber yemek, oturup çay içip muhabbet etmek, pazar kahvaltılarını hep beraber yapmak +++.. Çok basit görünsede ne kadar birlik o kadar kuvvet o kadar muhabbet o kadar bağlılık...

Hazır yetişmekte zor ama insan bi yaşa gelince yemek yapmakta zorlanıyor :)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


13

15.09.2008, 23:22

Alıntı sahibi ""zamane_gençlik""

Filizi toprağa atıyorsunuz. Sulamayı unutursanız o filizden ne hayır bekleyebilirrsiniz ki .Çiçek açmıyor diyorsunuz çiçek açması için bu sefer su veriyosunuz ama artık geç..


Bence onun misali şöyle. Bir bitkiyi bile büyütürken destek olmalı, yol göstermeli, ilgilenmelisiniz. En azından bir sırığa bağlarsınız ki dikine çıksın. Eğri büyüdükten, yollar ayrıldıktan sonra işler güçleşir. O yüzden 3-5 yaşından başlayarak iyi eğitim verilirse, ileride çok kolaylık sağlar. O küçük yaşlarda çocuğun bilincine ne kazınırsa, o daha kalıcı oluyor. ınsan bazı hakikatleri yaşayarak, tecrübe ettikçe öğrenir, ama her hakikati böyle tecrübeyle öğrenmek, bazen çok çetrefilli olur, bazen o hakikatın farkına varılamadan ziyan olunur. O yüzden ileride tecrübeyle öğrenip, hem kendine hem ailesine meşakkat çektirecek hakikatleri, ufaklıktan öğretmek lazım. Yoksa zorluğun yanı sıra, hiç öğretememe, kabul ettirememe riski de var.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

14

15.09.2008, 23:25

Nacizane ...

Allah razı olsun Said abi .. Bu açıklama daha uygun oldu :çiçek:
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


15

15.09.2008, 23:28

:çiçek2: Allah senden de razı olsun
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

16

16.09.2008, 00:04

Acizane (haddime değil ama) tavsiyelerim şunlar;

1- Çalışıyorsanız (eğer çok ciddi bir şekilde çalışmaya ihtiyacınız yoksa) derhal istifa edin. Kızınızla ilgilenin zamanlarınızın çoğunda. Çünkü kızınız işinizden daha önemlidir.

2- Kız çocuğu babaya daha yakındır. Tahminimce eşiniz kızınızla çok fazla ilgilenmiyor. Bu yüzden babasıyla arkadaşça ilişki kuramamanın oluşturduğu boşluğu erkek arkadaş beklentisiyle doldurmaya çalışıyor. Eşiniz, kızınızla daha çok ilgilenmeli.

3- Birlikte olduğu arkadaş çevresi ve vakit geçirdiği mekanları ona sezdirmeden denetim altına alın. Tehlikeleri ona belli etmeden bir yolunu bulup bertaraf edin.

4- Kesinlikle baskı kurmayın ve kırıcı tartışmalara girmeyin. Aile huzurunu sağlayın, ve ne olursa olsun onun önünde eşinizle tartışmayın.

5- Her istediğini yapmayın. Makul isteklerini yerine getirin ve makul olmayan isteklerinin neden makul olmadığını sabırla ve tatlı dille ikna edenedek anlatın.

Bunlarla birlikte forumdaki kardeşlerimin tavsiyelerine de katılıyorum.

Allah kızınızı ve tüm gençlerimizi hayırlısıyla kötülüklerden muhafaza eylesin...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir