Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

16.07.2008, 10:58

'Hayırlı evlat' için 5 önemli eğitim şart

'Hayırlı evlat' için 5 önemli eğitim şart


"Hayırlı evlat" yetiştirmek, her anne-babanın arzusudur. Fakat çocuğun "hayırlı" mı "hayırsız" mı olduğunu çok geç fark ederiz. Fark ettiğimizde ise büyük oranda iş işten geçmiştir.



Bu nedenle çocuk eğitiminde erken davranmak önemlidir. Zira çocuğun eğitiminde okul öncesi dönem çok önemlidir ve tüm kaynaklar, bu dönemde edinilen davranışların insanın hayat çizgisini belirlediğini belirtirler. Dolayısıyla çocuğun eğitimine bu dönemde başlanmalıdır. Bu eğitim sürecine başlarken ilk elde sorulması gereken soru: Hayırlı evladın nitelikleri nelerdir ve hangi kaynaklardan beslenerek bu nitelikler kazandırılabilir?

Yüce Allah, Lokman Sûresi'nde (13-19) Lokman'ın (as) dilinden çocuğun eğitiminde nelerin öncelenmesi gerektiğini bakın nasıl sıralıyor: Kulluk bilinci; ebeveyne hürmet; vicdan muhasebesi; toplumsal duyarlılık; alçakgönüllülük.

1. Kulluk bilinci verilmeli

Yüce Allah (cc) çocuğun öncelikle tanımasını ve kendisine şükretmesini emreder. Çocuğun bir davranış olarak da özellikle namazla Yaradan'ına şükrünü eda etmesi gerektiği bu ayetlerde zikredilir. Çünkü namaz, en bariz kulluk göstergesi olarak kabul edilir. Kulluk bilinci, insanın ayırıcı vasfıdır. Çocuğa bundan sonra kazandırılacak her davranışın da zemini olarak değerlendirilmelidir.

2. Ebeveyne hürmet önemli

Çocuğun edinmesi gereken ikinci terbiye, ebeveyne özellikle de kendisi için büyük meşakkatlere göğüs geren anneye karşı hürmet ve şükran borcudur. Ebeveyne hürmet duygusu aşılandığında çocuk kendini aynı zamanda topluma karşı sorumlu hissedecektir. Bu sorumluluk hissi neslin sıhhatini sağladığı gibi geleneksel değerlerin aktarılmasını da mümkün kılar. Bu da toplumun safiyetinin korunması anlamına gelir. Veysel Karanî'yi dilden dile taşıyan kültür, abesle iştigal etmemektedir.

3. Toplumsal sorumluluk bilincine sahip olmalı

Çocuğun edinmesi gereken diğer bir davranış ise "toplumsal sorumluluk" bilincidir. Davranışlarından yalnız kendisi sorumlu olan birey, insan olması hasebiyle, zamanla kantarın topuzunu kaçıracaktır. En etkili kanunlar yürürlükte olsa bile kendine ve topluma karşı sorumluluk duygusu kazanmadığı için, birey istese de davranışlarını kontrol edemeyecektir. Buna karşılık, her bir ferdin yek diğerini hayra ve sabra davet ettiği, iyi işlerinde takdir edip, kötü davranışlarında uyardığı bir toplum, menzil-i maksuda en az hasarla ve süratli bir şekilde ulaşabilir. Diğer taraftan, şairin "kim var denildiğinde sağına ve soluna bakmadan ben varım diyebilecek bir gençlik" mısraı kulaklarımızdadır. Tabii ki bu sorumluluğun yükü de ağırdır. Bunun için hem çok çalışmalı -ki sebat ister- hem de başa gelenlere sabretmelidir.

4. Alçakgönüllü olmalı

Son emir ise çağı bir güneş gibi aydınlatır: Böbürlenerek yürüme. Özgüveni tam olarak yetişiyor çocuklarımız. şüphesiz, böyle olması da gerekir. Ne var ki bu güven, onu yol arkadaşlarından ayırmamalıdır. ınsanların farklı meziyetlere sahip olduğunu bilerek, herkesin kendince değerli olduğunu bilmelidir. Hem elimizdekilerin kaçını, kendi başarımızla elde ettik ve kaçını istediğimiz kadar elimizde tutabiliriz ki? Kaldı ki bu çocuk, sahip olduğu sıradan bir nimet için bile şükretmeyi/teşekkür etmeyi ve en büyük zenginlikler içinde arkadaşlarından biriymiş gibi davranmayı bilmelidir.

5. Her çocuk, vicdan sahibi olarak yetişmeli

Çocuk, vicdanı ile baş başa kaldığında kendini dizginlemeyi bilmelidir. Toplumsal yaralarımızın temelinde bu noktadaki hassasiyet eksikliğinin yattığı, aklı başında herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Hardal tanesi kadar bile olsa "bunu bilen bir Yaradan" inancı ile yetişen çocuk, şeffaf bir toplumu kendiliğinden oluşturacaktır. Hatta, şeffaflığın derinleştiği bir ahlakî tutum edinmiş olacaktır. Yunus Emre bu vasfıyla asırlardır aramızda yaşar.

*Birdirbir Dergisi Danışma Kurulu Üyesi
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

2

16.07.2008, 14:23

Allah razi olsun canim..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

3

16.07.2008, 18:45

Allah razı olsun..

4

16.07.2008, 19:35

Çocuk yetiştirme mevzu çok hassas. Rabbim hakkıyla bu emanetleri kendi yolunda değerlendirmeyi nasip etsin. Âmin.
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

5

17.07.2008, 11:30

Allah cümlemizden razı olsun.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir