Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "Erdal Odabaş"

Mesajlar: 108

Meslek: Öğretmen

Hobiler: Risalei- Nur -Eğitim Öğretim- Bulmacalar - Arılar ve Bal

  • Özel mesaj gönder

1

11.02.2008, 20:51

Çocuklarımız Masalsız Büyümesin

ÇOCUKLARIMIZ MASALSIZ BÜYÜMESıN


Masallar,geçmiş ile bu gün arasında köprü kuran olağanüstü halk hikayeleri olmaktan çok,çocuklarımızın kişiliğini yakından ilgilendiren yönüyle ön plana çıkmaktadır.ıyi ile kötünün,mert ile namertin, güzel ile çirkinin, zayıf ile güçlünün mücadelesini konu alan masallarımızda hep haklı olanın kazanması, iyilerin iyilik bulması ve kötülerin mutlaka cezalarını görmelerine dayanan temalarıyla masallarımız müthiş bir eğitim aracıdır.

Evet,masallarımızı çocuklarımızın karakterlerinin şekillenmesinde kullanabiliriz.Çizgi filimlerin, tv nin,bilgisayar oyunları ve aterinin yavrularımızın hayatına girmesiyle birlikte unutulmuş olan masallarımızı yeniden gündeme getirip çocuklarımızın eğitiminde faydalanmamız gerekir.

Masallar, uyduruldukları zamanın değerlerini, korku ve heyecanlarını beraberinde günümüze getirdiğinden,evlatlarımıza anlatılırken günümüze uyarlanması gereklidir.şiddet içeren,korku tasvirleri yapılan bölümlerinin yumuşatılarak anlatılması yerinde olacaktır.Hatta biraz muhayyilemizi zorlayıp günümüz sorunlarına uyarlayarak çevre, trafik,. küresel ısınma gibi temel sorunların çocuklarımız tarafından tanınmasında ve bu konuda olumlu davranışlar kazandırılmasında istifade etmek harika bir yaklaşım tarzı olacaktır.

Masal dinleyerek büyüyen çocuk, dinlemeyi, anlamayı ve güzel konuşmayı öğrenecektir.Sözlü iletişimin vazgeçilmez unsurları olan vurgu, tonlama ve konuşma hızı becerileri ancak masal dinlemekle gelişecek ve yerleşecektir.Öte yandan iyi insanlarla kötü insanların mücadelesinde iyi tarafın kazanıyor olması, haklıların haksızlara galip gelmesi,suç, ceza, başarı,ödül dürüstlük, hakkaniyet gibi ahlaki değerlerin kavratılmasında masların inkar edilmez bir yeri vardır.

Çocuklarımızın hayal dünyalarını geliştirmek,sorunlara çözüm üreten bir yapıda yetiştirmek, kelime dağarcıklarını geliştirmek ve olumsuz hadiseler karşısındaki çaresizliklerini yenmek için de masallarımızın gücünden istifade etmek gerekir.

Masal anlatımı sırasında çocukla kurulan göz teması,onunla birlikte belirli bir zamanın güzel bir şekilde paylaşılıyor olması sonucu, yavrularımızın temel ihtiyacı olan sevgi ve güven açlıkları da giderilmiş olacaktır.Bununla birlikte, konuşma bozukluğu, telaffuz zorluğu gibi sorunların giderilmesinde de çok önemli bir araç olan masallarımızla yeniden buluşmak elzemdir.

Masallar sadece dinleyenlere değil anlatanlara da anlatım becerilerinin gelişmesinde,dil becerilerinin yetersizliklerinin giderilmesine yönelik noksanların giderilmesinde, jest ve mimikleri kullanmada ustalaşmakta artılar katacaktır.Anlatan ve dinleyeni için fayda içinde fayda sunan masallarımızı ihmal etmekle ne kadar yanlış yaptığımız açıkça görülmüyor mu?Lütfen çocuklarımızı masalsız büyütmeyelim

Erdal ODABAş
12 Eylül 2007 Çarşamba
Mynet Blog
Her nefis ölümü tadacaktır.
Ayeti Kerime meali

  • Konuyu başlatan "Erdal Odabaş"

Mesajlar: 108

Meslek: Öğretmen

Hobiler: Risalei- Nur -Eğitim Öğretim- Bulmacalar - Arılar ve Bal

  • Özel mesaj gönder

2

21.07.2008, 19:51

Tohum

TOHUM

Bir zamanlar, Uzak Dogu'da, artik yaslandigini ve yerine gececek

Birini secmesi gerektigini dusunen bir imparator varmis. Yardimcilarindan
ya da cocuklarindan birini secmek yerine; Kendi yerine gececek kisiyi
degisik bir yolla secmeye karar vermis.

Bir gun, ulkesindeki Yetenekli ve akilli tum gencleri cagirmis ve:

'Artik tahttan inip yeni bir imparator secme vakti geldi. Sizlerden

birini secmeye karar verdim.' demis.

Gencler sasirmislar, ancak o surdurmus: 'Bugun hepinize birer tohum verecegim. Bir tek tohum... Ama bu cok ozel bir tohum. Evlerinize gidip onu ekmenizi, sulayip buyutmenizi istiyorum. Tam bir yil sonra buyuttugunuz o tohumla buraya geleceksiniz. Sizi, yetistirdiginiz o tohuma gore degerlendirip, birinizi imparator sececegim.'

Saraya cagirilan genclerin arasinda Ling adinda biri de varmis. O

da digerleri gibi tohumunu almis... Evine gidip heyecanla olayi

Annesine anlatmis. Annesi bir saksi ve biraz toprak bulup, onun tohumu

Ekmesine yardim etmis. Sonra birlikte dikkatlice sulamislar. Her gun sulayip buyumesini bekliyorlarmis.

Yeterince zaman gectikten sonra diger gencler tohumlarinin ne kadar

buyudugunu anlatirken, Ling hayal kirikligi icinde, kendi tohumunda

hicbir degisiklik olmadigini goruyormus.

Uc hafta, dort hafta,bes hafta gecmis... Hâlâ hicbir gelisme yokmus.

Digerleri yetisen bitkilerinden soz ederken Ling cok uzuluyormus.

ımparatorun onu beceriksiz sanmasindan cok endiseleniyormus.

Arkadaslarina da hicbir sey diyemiyor, sabirla bekliyormus.

Sonunda bir yil bitmis ve genclerin yetistirdikleri bitkileri imparatorun

huzuruna goturecekleri gun gelip catmis. Ling, annesine bos saksiyi

goturemeyecegini soyleyince, annesi ona cesaret verip; saksisini

goturup durust bir sekilde olanlari imparatora anlatmasini istemis. Ling,

pek istemese de, annesinin sozunu tutmus ve bos saksiyla saraya gitmis.


Saraya varinca arkadaslarinin yetistirdigi bitkilerin guzellikleri

karsisinda sasirmis. Sonra imparator gelmis ve tum gencleri selamlamis.

Ling, arkalarda bir yerlere saklanmaya calisiyormus.

'Ne buyuk bitkiler, cicekler ve agaclar yetistirmissiniz. Bugun

biriniz imparator olacak.' demis imparator.

Aniden arkada elinde bos saksisiyla Ling'i fark etmis.

Hemen muhafizlarina onu one getirmelerini emretmis.

Ling cok korkmus. 'Sanirim beceriksizligimden dolayi beni oldurtecek.'

Ling one geldiginde imparator adini sormus. 'Adim Ling.' demis.

Diger gencler gulusup onunla alay etmeye baslamislar. ımparator onlari

susturmus. Ling'e ve elindeki saksiya dikkatle bakip kalabaliga dogru

donmus. 'Yeni imparatorunuzu selamlayin. Adi Ling!' demis.

Ling inanamamis. Cunku tohumunu yesertememis bile, nasil imparator olurmus?...

ımparator devam etmis:

'Bir yil once burada herkese bir tohum verdim.

Siz ekip, sulayip bir yil sonra getirecektiniz. Ama hepinize kaynamis

tohum vermistim. Asla buyuyemeyecek olan... Ling'in disinda herkes

agaclar, bitkiler ve cicekler getirdi; cunku tohumun buyumedigini fark edince hepiniz onu bir baska tohumla degistirdiniz.

Sadece Ling icinde benim verdigim tohum olan bos saksiyi getirme cesaret

ve durustlugunu gosterdi.
Her nefis ölümü tadacaktır.
Ayeti Kerime meali

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir