Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "murat bedir"

Mesajlar: 80

Konum: britanya (galler bolgesinden)

Meslek: saglikci

Hobiler: okumak kamp; yazmak, seheyat etmek, muzik & ilahi ve benzeri dinlemek ve en onemlisi dinime olan sonsuz lgi ve istek.

  • Özel mesaj gönder

1

13.12.2005, 19:46

osmanlı padişahları & hac

degerli kardeslerim oncelikle hepinizi saygiyla selamliyorum & umarim hepiniz sihhattesinizdir.
Kafama takilan konu acaba neden hic bir Osmanli Padisahi Hac fasifesini yerin getirmemis. cunku bir bakiyorumda her biri islam icin cok ustun hizmetlerde bulunmusdir. yaptiklari eserler daha bir baska guzellik ornegin rahmetli Mimar sinan'nin yaptigi 100'un uzerindeki cami ve bu camilerin cogundaki seramiklerdeki o kirmizi renk gunumuzde bile hic kimse yakalayamamistir. (ornegin Rusten pasa Camisi seramiklerindeki kirmizi renk), kutsal topraklara yaptiklari ustun hismetler ise hic bitmez. ya aslinda ornekler bitmez ama gel gelelim Hac olayi neden hic biri hac'a gitmedi. bu konuda bana yardimci olursaniz cok sevinirim. sonsuz tesekkurler diyor ve hepinize Her iki Cihan'da Afiyet & Saadetler diliyorum

adgu

Acemi

Mesajlar: 11

Konum: Istanbul

Meslek: Dis Ticaret

  • Özel mesaj gönder

2

06.11.2006, 16:32

Bu sorunun cevabı hakkında fikri olan varmı arkadaşlar?

AdgU_

3

06.11.2006, 19:56

Ömer Nasuhi Bilmen şöyle Hac meselesini ilişik şöyle demiş;

“Hac vazifesini meşakkatsiz bir sûrette gidip îfa edebilmeye kâfi bir vakit bulunmalıdır. Binâenaleyh, bir kimse hac farîzası için sâir şartları tamamen hâiz olduğu tarihten itibaren bu vazifeyi îfaya müsait bir vakit bulamadan vefat etse, bu farîza ile mükellef olmuş olmaz.”

Mesela Namaz, hac terki yönünden farklı şartlara sahip ibadetlerdir. Namaz şuurlu olunduğu sürece her şartta yerine getirilir. Ama Cuma da meşakkat, güvenlik, sağlık gibi kurallar göz önüne alınır. Cuma'daki gibi cemaatin gerektiği Hac'ın kurallarıda buna benzer. Güvenlik, meşakkat, zaman, sağlık gibi meseleler farz ile mükellef olabilmesi için önemli rol oynar.
Osmanlı zamanında Hac'a gitmek çok uzun ve meşakatli bir işti. Hac için en az 3-4 ay önce yola çıkmak gerekiyordu. Bu da devlet kademesinde önemli bir boşluk oluşturacak ve Osmanlının pek çok zarar görmesini doğuracaktı. Padişahlık bir hizmetkarlık olması yönünden özgürlüğün bir çeşit yokluğu da buna engel olmuştur. Hemen hemen her biri Allah dostu olan hak ve hukuka riayet eden, kendini halkın ve ıslam'ın hizmetine adıyan bu kahramanların kendi ahretlerini feda edip Devletin, Halkın ve ıslamın bekası için Hac'ı terk etmesi bir eksiklik değil zamanın şartlarına göre bir gerekliliktir.
Baki Selam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

4

07.11.2006, 09:43

cevat abi çok güzel özetlemiş ALLAH razı olsun...ayrıca:

Osmanlı Padişahlarının II. Selim’e kadar gelenlerinin tamamı, ömürlerinin yarısını Allah yolunda cihâd için seferlerde geçirmişlerdir. Üzerlerine farz-ı ayn olan ve hukukullah mahiyetinde bulunan cihâdı ve nizâm-ı âlemin devamını, şahsî farz olan hacca tercih etmeleri için, şeyhülislâmlar fetvâ vermişlerdir. II. Bâyezid Amasya’da vali iken hacca gitmeye niyetlenirken, sadrazam ve diğer devlet erkânının imzası ile gönderilen mektupta, hemen gelip tahta geçmesi gerektiğini, hacca gitmeyi halka ve devleti idare etme işi olmayanlara bırakması icab ettiğini tavsiye etmişler; aksi takdirde düşmanın cesaretlenerek Müslümanlara saldırmasına sebep olacağını ikaz eylemişlerdir.

eger gitmeye kalksalardıda hem uzun bir zaman alacak buda devlet erkanında boşluk demek...hemde gittikleri zaman orduyuda peşlerinde götürmek zorundaydılar...tabi bunlarda devlet için zor bir durum olurdu...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

5

07.11.2006, 10:22

Alıntı sahibi ""nurdan damla""

eger gitmeye kalksalardıda hem uzun bir zaman alacak buda devlet erkanında boşluk demek...hemde gittikleri zaman orduyuda peşlerinde götürmek zorundaydılar...tabi bunlarda devlet için zor bir durum olurdu...


Aslında yukarıdaki yazıda konunun özeti yapılmış.
Hac güvenliği Osmanlı padişahlarını görevi idi bu bir tür prestij meselesi idi.Bir hacı kafilesi saldırıya uğrasa padişah büyük prestij kaybederdi. Bir padişah hacca gitse hiç olmasa o zaman hacılar için en büyük kabus olan Arap çeteleri için bir ordu ile gitmek zorunda idi. Bahsi geçen çeteler bazı güçlerin takviyesi ile muhtemelen bir ordu kadar kalabalık olacak hem bütün hac kafilesi tehlikeye girecek , olur ya padişahın ele geçirilmesi durumda çok büyük prestij kaybı ve ziyan söz konusu olacaktı.
Hem kişiye özel bir farz olan hac için koca orduyu peşinden sürüklemek ahlaki değildir.
Baki Selam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

6

30.11.2006, 09:57

Sadece, Cem Sultan hacı olabilmiştir.O da padişah olamamıştır.Cem Sultan'ın oğlu Murat ise Hristiyan olmuştur.Allah affetsin.

  • Konuyu başlatan "murat bedir"

Mesajlar: 80

Konum: britanya (galler bolgesinden)

Meslek: saglikci

Hobiler: okumak kamp; yazmak, seheyat etmek, muzik & ilahi ve benzeri dinlemek ve en onemlisi dinime olan sonsuz lgi ve istek.

  • Özel mesaj gönder

7

19.03.2007, 04:26

Alıntı sahibi ""Ceka""

Alıntı sahibi ""nurdan damla""

eger gitmeye kalksalardıda hem uzun bir zaman alacak buda devlet erkanında boşluk demek...hemde gittikleri zaman orduyuda peşlerinde götürmek zorundaydılar...tabi bunlarda devlet için zor bir durum olurdu...


Aslında yukarıdaki yazıda konunun özeti yapılmış.
Hac güvenliği Osmanlı padişahlarını görevi idi bu bir tür prestij meselesi idi.Bir hacı kafilesi saldırıya uğrasa padişah büyük prestij kaybederdi. Bir padişah hacca gitse hiç olmasa o zaman hacılar için en büyük kabus olan Arap çeteleri için bir ordu ile gitmek zorunda idi. Bahsi geçen çeteler bazı güçlerin takviyesi ile muhtemelen bir ordu kadar kalabalık olacak hem bütün hac kafilesi tehlikeye girecek , olur ya padişahın ele geçirilmesi durumda çok büyük prestij kaybı ve ziyan söz konusu olacaktı.
Hem kişiye özel bir farz olan hac için koca orduyu peşinden sürüklemek ahlaki değildir.
Baki Selam







Hac fazifesinin uzun sureli olmasindan dolayi ben buna tamamiyla hak veriyorum orda tamam yanliz sehzade iken gitselerdi daha iyi olurdu kanaatindeyim.
Ayrica Degerli kardes ceka cetelerden bahsetmissiniz yapilacak saldiridan veya pesinden suruklemekten bahsetmissiniz vs vs burada bir cok kisi aynen soyle dusune bilir peki Yavuz Sultan Selim oralari nasil aldi - nasil fetih etti.... Bu bana hic inandirici degil. Dolaysiyla o zamanin sartlarini ele alirsak ki alimlerde boyle diyor yani hacc vasivesinin uzun sureli olmasi. Lakin Sehzadelik donemleri olmus bugunku degimle kahmakamlik ve vali vasivelerinde bulunmuslardir ve eger o donemlerde gitselerdi daha guzel olurdu.
Olum guzel sey!
Budur perde ardindan haber!
Hic guzel olmasaydi
Olurmuydu PEYGAMBER?

8

23.03.2007, 11:48

Arkadaşlar çok iyi cevaplar yazmışlar ama bende kendi fikrimi belirtmek istedim Bu konuda bazı gerçek tarihçilerin çok güzel yazıları var. Prof. Ahmet Akgündüz yada Prof. Bardakçı kardeşlerin yazıları detaylı açıklama sunuyor. Ama özet olarak zamanın şartları, devlet işleri gösteriliyor. Keşke herkes onlar kadar devletine ve dinine sahip çıksa...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir